Mehmet Ali Özkan

Sivil toplum bilinci ve tıbbi cihaz sektörü

Bir ülkede sivil toplum bilinci oluşmuşsa o ülkede demokrasi de o seviye de gelişmiş demektir. Amerika Birleşik Devletleri’nde kişiler kendilerini tanıtırken ilk önce sivil kuruluşlarına olan üyeliklerinden övünerek bahsederler.

Bu ülkede bir kişi ne kadar fazla sivil toplum kuruluşuna üye ise o seviyede sosyal ve üretken kişi olarak kabul edilir. Amerika’da aktif lobi çalışmalarının sivil toplum kuruluşları tarafından yapılmakta olduğunu bilmeyen yoktur. Türkiye’de sivil toplum bilinci maalesef olması gereken seviyenin çok altında. Türk halkı olarak kamu ile olan bütün sorunlarımızı bireysel yeteneklerimizi kullanarak çözmeyi gelenek haline getirmişiz. Devlet dairelerinde, kamuda işlerimizin takibi ve sorunlarımızın çözümü için bir tanıdık, dost arama refleksi halkımızın kültürü olmuş. Demokrasinin gelişmediği ve devlet işleyişinin dijital sistemde olmaması, kamudaki sistemsizlik de bireysel sorun çözme kültürünü besleyen ve destekleyen bir durum olmuştur. Millet olarak bir türlü “ben yerine biz” diyebilme olgunluğunu ve anlayışını gösteremiyoruz. Son on yıl içinde devletin dijital sisteme geçmesi, kamunun işleyiş mekanizmasında sistem yaratmaya giden çalışmaları, demokratikleşme yolunda atılan adımlar, sivil toplum birlikteliğinin oluşmasının önündeki yasal engellerin kaldırılmasında küçümsenemeyecek adımların atılmasını memnuniyetle izliyoruz. Kamunun aktif STK’larla diyalog içinde konuları istişare etmekten kaçınmadığını görüyoruz. Kamunun sorunları bireysel müzakere etme yerine sivil toplum kuruluşları ile daha kolay çözüldüğü konusundaki samimiyeti ve somut gelişmeleri hep birlikte takip ediyoruz. Halkın beklentileri sivil toplum kuruluşları ile kanun ve yasalar çıkarılmadan kanun koyucularla paylaşılması ve müzakere edilmesi sonucunda çıkartılacak yasaların kamunun ve halkın ortak yararına olacak şekilde yürürlüğe konulması demokrasinin özü olarak görülmektedir. Toplumun sivil toplum kuruluşlarına katılması ve bu kuruluşların da bilinçli çalışmaları ülke yönetiminde ne oranda kabul görürse demokratikleşmenin hızlanması da o oranda olacaktır. Halk olarak ülke yönetiminde söz sahibi olmanın yolu bilinçli sivil toplum kuruluşlarının kurulup yaygınlaşmasından geçtiğinin bilinmesi gerekir. Tıbbi cihaz sektörünü yaşamsal düzeyde tehdit eden sorunların varlığı tüm sektör tarafından bilinmesine rağmen, sektördeki firma yöneticilerinin sivil toplum bilincine olan duyarsızlıkları yüzünden sektörün sorunlarını çözebilecek seviyede güçlü STK’lar yaratılamamıştır. Sektörde çok az kişinin öz verili çalışmaları ve katkıları ile kurulmuş olan STK’lar sektörü yaşamsal anlamda tehdit eden devasal sorunları tek başına çözebilecek kuvvete, güce sahip değildir. Mevcut STK’ların bazılarında egosu yüksek, gerçek anlamda sivil toplum bilincine destek vermeyen yöneticiler bulunmakta. Bu yöneticiler görünüşte sektör sorunlarının varlığından ve çözüm şeklinden bilgi sahibi oldukları izlenimi veriyorlar. Fiili davranışlarıyla sorunların çözümünden bir haber ve oluşan mevcut sivil toplum kuruluşlarının dağılması ve yok olması için de her türlü eylemin ve çalışmanın içinde bulunuyorlar. Egoları ile sektöre ne kadar zarar verdiklerini göremeyecek kadar hırs ve ihtiras içinde olduklarının belki de farkında değiller. Ne yazık ki sektör, bu durumu görmeyip sektörün parçalı ve bölünmüş STK’ları ile devasa sorunların çözülemeyeceğini, sorunlar karşısında yerli sermayenin eridiğini, sektörün yabancı kartel firmalarına ve uluslararası fon kuruluşlarının eline geçmekte olduğunu görmemektedir. Gerçek anlamda inanılarak yaratılarak sivil toplum bilinci ve bu bilinçle oluşturulacak güçlü STK’lar tıbbi cihaz sektörü için tek çaredir. Sektörel güçlü STK’lar neden yaratılamadığı? Var olanların neden bir araya gelip lobi gücü oluşturacak güçlü STK’ları oluşturamamış olmasının sebebini bir türlü anlayabilmiş değilim. Tıbbi cihaz sektörünün var olan sorunlarının çok azı başka bir sektörde olmuş olsaydı sorunlarını Türkiye’de tüm kamuoyu bilirdi. Tıbbi cihaz sektörü yatağa düşmüş can çekişiyor sektör hâlâ birlik olmak yolunda duyarsız ve inançsız. İnanç olmadan hiçbir konuda başarılı olunamaz. Başarı için önce inanmak gerekir. Buradan tıbbi cihaz sektörüne seslenmek istiyorum. Sektöre emek vermiş, bu işi mesleği olarak kabul etmiş firma sahipleri, yöneticiler, dernek başkanları bugünden tezi yok derneklere üye olun ve yönetimlere katılım göstererek sorunların çözümü konusunda tek tutunacağımız dal olan güçlü STK’ları hep birlikte meydana getirelim. Var olan STK’ları birlik olmaya, ortak hareket etmeye teşvik edelim. Sektörel birliğimizi bozma eylemleri sergileyen kişilerin sektöre zarar vermesine fırsat vermeyelim. Amacı sektörel birliğe hizmet veren kişileri destekleyip onların başarılı olması için yanlarında olalım ve destek verelim. Bunu mesleğimize olan saygıdan, emeğimizin karşılığını alabilmek ve işimizi kaybetmemek için inanarak yapalım. Sektörü yaşamsal anlamda tehdit eden mevcut sorunların çözümü konusunda başka formülü olan varsa ortaya çıksın ve bunu sektörle paylaşsın.

 

Mehmet Ali ÖZKAN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu