Mehmet Ali Özkan

Tıbbi Cihaz Sektöründe Yeni Dönem ve Sivil Toplum Kuruluşlarının Önemi

Sektörde faal olan tüm firmaların TÜMDEF çatısı altında yer alabilmeleri için Türkiye genelindeki TÜMDEF üyesi derneklere üye olmaları gerekir.

Tıbbi cihaz yönetmeliğinin yayımlanması ve yönetmeliğin sektör tarafından duyulup üzerinde yapılan tartışmalar sonucunda tüm firmalar sektörde yeni bir dönemin başlayacağını anlamış durumdalar. Bu konuda her gün birçok kişinin sorularına muhatap olmaktayız. Yönetmeliği iyi anlayanda var, anlamayanda. Sorulan sorulardan yönetmeliğin dikkatli okunup okumadığını veya okunup da tam olarak anlaşılamadığını anlayabiliyoruz. Yönetmeliğin bazı maddelerinin iptali konusunda SADER ve ORDER’in yapmış oldukları iptal davaları bazı meslektaşlarımızın ümidi olmuş durumda. Yönetmelik iptal olurda mevcut sistem aynen devam eder belki diyenlerin sayıları sektörde azımsanamayacak seviyede. SADER ve ORDER yasal ve demokratik haklarını kullanarak yönetmeliğin kanunen dayanaksız olduğu yönündeki tezlerini ortaya koyarak hukuk yolunu tercih etmişlerdir. Bence bu yasal hakkın kullanımı kötü olmamıştır. Mahkeme yönetmeliğin dayandırıldığı yasalar üzerinde gerekli incelemeleri yapacak ve İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’ndan gereken savunmayı talep edecektir. Kanun ve yasalara aykırı bir durum varsa gerekli düzeltmelerin yapılması konusunda uyarılarını yapacaktır. Sonuçta mahkemenin emirleri doğrultusunda ilaç ve tıbbi cihaz kurumu yönetmelik üzerinde gereken düzeltmeleri yapacaktır. Hukuk süreci ne kadar kısa sürerse sektör açısından iyi olur. Yönetmeliğin uygulamaya gireceği on sekiz aylık süre sektörün yapması gereken eğitim programları ve ruhsatlandırma işlemleri bakımından zaten yetersiz biz süreydi. Mahkeme süreci on sekiz aylık sürenin içinden düşülecekse bu durum sektörü bir hayli sıkıntıya sokar. Mahkeme sürecine göre İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu yönetmeliğin yürürlük tarihini tekrar gözden geçirmesi gerekecektir. Tıbbi cihaz yönetmeliği sektörde sivil toplum kuruluşlarının yerini ve önemini bariz bir şekilde ortaya koymuştur. Yönetmeliğin yayımlanmasıyla birlikte sektörde panik içinde olan firmaların neredeyse tamamı sektördeki sivil toplum kuruluşlarına üyeliği olmayan ve yapılan çalışmalardan haberdar olmayan gurubu oluşturuyor. TÜMDEF ve SEİS çatısı altında olan ve yapılan çalışmalar hakkında bilgi sahibi olan firmalar ise süreç ve izlenecek yol hakkında bilgi alarak yeni süreçle ilgili tüm eğitimlerin, sertifikalandırma ve tüm çalışmaların İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ile yapılan yazılı anlaşma gereği TÜMDEF ve SEİS ortak organizasyonunda yapılacak olmasından dolayı memnuniyetlerini dile getirmekteler. Kısaca sektörel sivil toplum çatısı altında olan firmalarda sükûnet mevcutken, çatı dışındaki firmalarda bilgi eksikliğinden kaynaklı bir panik havası bulunmakta. Bu konuda tek çözüm tüm firmaların bölgelerindeki derneklere üye olarak TÜMDEF ve SEİS tarafından yapılan çalışmaları gün ve gün takip etmeleridir. Şirketler yönetmelik konusunda bu kurumlardan (SEİS ve TÜMDEF) bilgi almaları durumunda panik yapmadan gerekli prosedürleri doğru olarak zamanında yapmaları mümkün olacaktır. Sektörde faal olan tüm firmaların TÜMDEF çatısı altında yer alabilmeleri için Türkiye genelindeki TÜMDEF üyesi derneklere üye olmaları gerekir. Sendikanın da güçlenmesi sağlanabilirse sektör sorunlarının kamu ile müzakere edilmesi konusunda daha güçlü sektörel sivil toplum oluşmuş olacaktır. Sektörün menfaatlerini ancak güçlü sivil toplum kuruluşları koruyabilir ve savunabilir. Ferdi müracaatların çağımızda artık bir anlamı kalmamıştır. Kamu kurumları ferdi müracaatlar için randevu dahi vermemektedir. Kamu, sektör sorunlarının çözümünde sektörel sivil toplum kuruluşlarını TÜMDEF ve SEİS’İ adres gösterirken firmalar hâlâ neden TÜMDEF üyesi derneklere üye olmak konusunda ağır davranırlar anlaşılması zor bir durum. TÜMDEF üyesi derneklerin de bölgelerindeki faal tüm firmaları arayıp, ziyaret edip firmalara sektörel birliğin avantajlarını anlatan toplantılar organize etmelerini, onları üye yapmak konusunda zaman geçirmeden organize olmalarını öneriyorum. Sektördeki tüm dernekleri TÜMDEF çatısı altında olmaları konusundaki çağrımı bir kez daha yenilerken, tıbbi cihaz yönetmeliği kriterlerinin sektörde birlikte olma mecburiyetini getirdiğinin altını çizmek istiyorum. Yeni dönem birlik zamanıdır. İnsanlar yüzünden kurumları yıpratma zamanı değildir. Yöneticiler geçici, kurumlar kalıcıdır. Yöneticisini sevmiyorsan kurumu sev. Başarısız buluyorsan daha iyisini yapmak için yönetime talip ol, demokratik yoldan mücadeleni yap. Bölen değil bütünleştiren olmak zorundayız. “bir elin nesi var, iki elin sesi var” atasözünün tıbbi cihaz sektöründe ivedilikle uygulanmasının zorunlu olduğu dönemi yaşadığımızı hatırlayalım ve unutmayalım. 

Teşekkür
Temmuz ayının son haftası sektörel sivil toplum bilincine önem veren 3A Medikal firmasının ortağı, MASSİAD yönetim kurulu üyesi, İstanbul ticaret odası meslek komitesi üyesi, değerli kardeşim Dilaver Altun’u genç yaşta kaybettik. Cenaze merasimine katılan, telefonla arayan ve taziye ziyaretleriyle baş sağlığı dileyen tüm dost ve meslektaşlarıma en derin şükran ve teşekkürlerimi sunuyorum. Dilaver kardeşimin cenaze merasimine sektöre yakışan bir katılım oldu. Bu durum sektörel birlik ve dayanışma adına iyi bir örnek oldu diyebilirim. Herkesten Allah razı olsun ve sektörümüzün başı sağ olsun.

Mehmet Ali ÖZKAN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu