Mehmet Ali Özkan

Unutmak kültürümüz olmasın

“Sözde Ermeni soykırımını inkâr etmenin suç sayılacağı” yasa tasarısı Fransızların gerçek yüzünü bir defa daha ortaya koymuştur.

 

Değerli dostlar, 2012 yılının tıp sektörüne, ulusumuza ve tüm dünya milletlerine güzellikler getirmesini, afetsiz, savaşsız, barış ve huzur içinde geçmesini dilerim. Herkese mutlu yıllar. Bildiğiniz gibi geçen yılın son ayında Fransız meclisinde gündeme alınıp rezil bir oylama ile “bizim demokrasi anlayışımız ön yargılıdır, komplekslidir, menfaatçidir ve ikiyüzlüdür” örneği gösterilmiştir. Bu oylama, katılan ve katılmayan vekilleriyle tam bir yüz karasıdır. Gerçek dışı ve kurgu bir senaryo sahneye konularak meclisin kurumsal yapısı ayaklar altına alınarak kabul edilen, “Sözde Ermeni soykırımını inkâr etmenin suç sayılacağı” yasa tasarısı Fransızların gerçek yüzünü bir defa daha ortaya koymuştur.

Başlangıç olabilir

Bu bir başlangıç olabilir. Türkiye, dünyada söz sahibi oldukça, bölgesinin lideri konumuna geldikçe ve ekonomisi güçlendikçe, bu ve buna benzer çirkinliklere, haksızlıklara ve suni yaratılacak gündemlere hazırlıklı olmalıdır. Türkiye’nin her alanda gelişmesi ve yükselmesi karşısında, bazı ve belirli kesimler panik ve korku içindedirler. Amaç zaten bellidir: Edirne’den dışarıda işi olmayan, ekonomik bakımdan IMF ve AB’ye muhtaç, güçsüz ve pasif bir Türkiye.

Ders çıkarmalıyız

Ülkemize karşı yapılan bu son olaydan sonra Millet olarak, “bir musibet bin nasihatten iyidir” sözünden hareketle bu haksızlıktan ders çıkartmalıyız. Soğukkanlı davranışlar gösterip, bilinçli ve planlı karşılıklar vermeliyiz. İlk yapmamız gereken millet olarak tarih boyunca ülkemize karşı bilinçli ve alçakça yapılanları unutma alışkanlığımızı tedavi etmeliyiz. Biz, genelde geçmişimizi çabuk unutan bir milletiz. Millet olarak olaylar karşısında kısa süreli, plansız ve fevri tepkiler gösterip enerjimizi yitirmemeliyiz.

Ticari boykotlar

Tepki olarak ekonomik yaptırımlar ve boykotlar geçici olup, siyaseten sonuç alınamayacak eylemlerdir. Geçmişte bu tür haksızlıklara karşı ticari boykotlar, tepkiler gösterilmiştir. Ancak kalıcı sonuçları ve etkileri olmamıştır. Bu tür eylemler aynı zamanda sayıları azda olsa bu ülkelerdeki ön yargısız, objektif olan halkın tepkilerini çekerek onların da ön yargılı olmalarına fırsat vermektedir. Örneğin, Fransa sadece Sarkozy ve birkaç milletvekili demek değildir.

Gerçekleri anlatmalıyız

Hükümetin, dışişlerinin dışında özellikle yurt dışı ile bağlantılı olan firma temsilcilerine, yurt dışına seyahat eden iş adamlarına büyük görevler düşmektedir. Tıbbi cihaz sektörü olarak büyük oranda tüm dünya ile büyük oranda irtibat halindeyiz. Milletçe hep birlikte bir büyükelçi veya ateşe olarak gerçekleri muhataplarımıza her alanda, her noktada anlatmalıyız. Türk milletinin verilemeyecek hiçbir hesabının olmadığını, gerçeklerin neler olduğunu anlatmalıyız. Tarihi tarihçilere bırakarak, o günkü şartlarda meydana gelmiş karşılıklı olayları, o günkü şartlarda değerlendirmenin en adaletli yaklaşım olacağını iyi anlatmak gerekir.

Mehmet Ali Özkan
mehmetaliozkan@gmail.com

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu