Mehmet Ali Özkan

Sektörel sivil toplum kuruluşlarının önemi

Oluşan sivil toplum birlikteliği sayesinde özellikle kamunun tıbbi cihaz sektörüne bakışı negatiften pozitife çevrilmiştir.

Türkiye STK’lar konusunda maalesef gelişmiş ülkelere oranla çok geride kalmıştır. Bunun en büyük sebebi ülkenin demokratik yapısının tam anlamı ile gelişmemiş olması gösterilebilir. Türkiye de devlet, sivil toplum birlikteliğine hep şüpheci, sorgulayıcı ve yargılayıcı bir yaklaşım göstermiştir. 2002 yılına kadar derneklerin çalışmaları ve faaliyetleri İçişleri Bakanlığı terör şubeleri tarafından denetlenmekteydi. Bu durum geçmişte devletin STK’lara bakışını net olarak ortaya koymaya yetmektedir. Nihayet devlet 2002 yılında STK’lar konusunda olumlu bir adım atarak İçişleri Bakanlığı bünyesinde Dernekler Daire Başkanlığı’nı kurması ile STK’ların oluşmasındaki mevcut olan engelleri kaldırmaya başlamıştır. Tıbbi cihaz sektöründe ilk dernekler 1992 yılında kurulmuştur. İzmir’de Ege Tıbbi Malzemeciler Derneği, İstanbul’da İstanbul Tıbbi Malzemeciler Derneği sektörde ilk dernekleştirmeyi başlatan kuruluşlardır. Sonrasında Ankara’da, Antalya’da ve diğer illerde sektörel dernekler kurularak 2004 yılında Tüm Tıbbi Cihaz Üretici, İthalatçı ve Tedarikçi Dernekler Federasyonu (TÜMDEF) kurulmuştur. Tıbbi cihaz sektöründe dernekleşmeyi başlatanlara ve TÜMDEF’in kurulmasına katkıda bulunan herkese sektör ne kadar teşekkür etse azdır. Sivil toplum kuruluşlarını kurmak belki zor gibi görülebilir ama esas zor olan onları yaşatabilmektir. Bu gün itibariyle tıbbi cihaz sektörü sivil toplum birlikteliğinin avantajlarını tam olarak anlamış değildir. Aslına bakarsanız Türk milleti sivil toplum birlikteliğinin ne demek olduğunu, avantajlarının neler olduğunu, demokratikleşmede nasıl bir öneme sahip olduğunu, sektörel mesleki faaliyetlerde birlikte olmanın ve lobi çalışmalarındaki sihrini henüz kavrayamamıştır. Türk toplumunun özünde “biz” yerine “ben” demek genetik bir olgu herhalde. Eğitim seviyemiz hangi seviyede olursa olsun bu egodan bir türlü kurtulmuş değiliz. “Küçük olsun ama benim olsun” şeklindeki temel düşünceyi yıkmak pek kolay görünmüyor. Bu anlayış dernekleşmeler içinde böyle siyaset içinde böyle. Herkes lokomotif olmak istiyor, kimse vagon olmak istemiyor ülkemizde. İktidarı ve yönetimi elinden bırakan, muhalefete düşen bulunduğu yerden ayrılıp kendi yönetim ve iktidarını oluşturmak için yeni oluşumların peşinden koşuyor. Bu düşünceler ve eylemler sivil toplum kuruluşlarının büyümesini, kurumsallaşmasını engelliyor. Anadolu’da birçok ilde tıbbi cihaz dernekleri kuruldu ve birçoğu kapandı. Kapanan derneklere bakıldığında tam bir birlikteliğin oluşturulamadığı, ticari rekabetin bireyselleştirilerek dernek çatısı altına taşındığı, kıskançlıkların, komplekslerin ve egoların terk edilip “ben” yerine “biz” felsefesin bir türlü oluşturulamadığını görürüz. Yaşatılan derneklerde de özverili meslektaşlarımızın maddi ve manevi özel çabaları sonucu ayakta tutulmaktadır.

Meslek içi eğitim
Tıbbi cihaz sektörü kendini geliştirmek istiyorsa, meslek içi eğitimleri gerçekleştirmek zorundadır. Meslekte etik değerleri belirleyip, uygulamak zorundadır. Sektörel saygı ancak etik değerlerin oluşturulması ve uygulanması ile yaratılabilir. Etik değerlerin oluşturulması ve uygulanması da sektörde geniş kapsamlı birlikteliğin oluşması ile sağlanabilir. Bu konuda çok aşamalar kaydedilmiştir. Oluşan sivil toplum birlikteliği sayesinde özellikle kamunun tıbbi cihaz sektörüne bakışı negatiften pozitife çevrilmiştir. Sektörel temsiliyette kurumsal kimlik elde edilmiştir. Birlikte olmanın avantajları ortaya çıkartılmıştır. Sektör, kamu ile kurumsal anlamda bir masada toplanmıştır. Bu birliktelik sağlıkta dönüşüm sürecinde sektörün başını döndürmüş olsa da ortaya hiç küçümsenemeyecek değerler çıkmıştır. Bu değerlerin yok olmaması ve üstüne yeni değerlerin eklenmesi için sektörel birlikteliğin tam anlamıyla daha çok güçlenmesi gerekir. Bu konuda çatı altında olan ve olmayan tüm derneklere, derneklere üye olmayan üretici, ithalatçı ve yetkili tedarikçi firmalara büyük sorumluluk düşmektedir. Unutmayalım sağlık gibi önemli olan bir konuda tıbbi cihaz üretim ve tedarik zincirinde faaliyet gösteren firmaların bir arada ve birlikte hareket etmeleri herkes için sağlıklı sonuçlar verecektir. Ortak sektörel sorunlarımızın çözümü için adres bölgesel dernekler ve TÜMDEF çatısı altında birleşmektir. Güçlü dernekler, güçlü TÜMDEF demektir.

mehmetaliozkan@gmail.com

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu