Tıbbi Cihaz Kongresi’nde yerli üretimin artırılmasına dikkat çekildi

tumdef-kongre-1-kİzmir Çeşme’de düzenlenen kongrede dört gün boyunca tıbbi cihaz sektörünün dünü,bugünü ve geleceğe ilişkin projeleri masaya yatırıldı.

Sağlık Bakanlığı’nınhimayelerinde Tüm Tıbbı Cihaz Üretici ve TedarikçiDernekleri Federasyonu (TÜMDEF) ve Türkiye SağlıkEndüstrisi İşverenleri Sendikası (SEİS)’nın öncülüğünde, Ege Tıbbi MalzemecilerDerneği tarafından organize edilen IV.Ulusal ve I. Uluslararası TıbbiCihaz Üretici ve Tedarikçileri Kongresi 27-30Eylül 2012 tarihleri arasında Çeşme Altın Yunus Resort&ThermalHotel’de gerçekleştirildi. İlki 2-5 Şubat 2006 tarihleri arasındaÇeşme-İzmir’de yaklaşık üç yüz katılımcı ile, İkincisi 7-10 Şubat 2008tarihlerinde Kemer-Antalya’da ve üçüncüsü 17-20 Şubat 2011tarihlerinde Kundu-Antalya’da düzenlenen kongrenin dördüncüsüne ilgibüyüktü. Kongre; sektörün içinde bulunduğu durumun değerlendirilmesi ve yaşanansorunlara çözüm önerilerinin ilgili tarafların katılımı ile tartışıldığıuygun bir ortam sağladı. Kongrede, tıbbi cihaz sektöründeki üretici,ithalatçı, bayi vb. firmaların temsilcileri, sivil toplum kuruluşları,üniversiteler ile ilgili kamu kurum yetkilileri bir araya geldi. Sektörleilgili son gelişmeler konuların uzmanları tarafından katılımcılara aktarılarak,sorunlar ve çözüm önerileri tartışıldı. Bu yıl ilk kez uluslararası olarakdüzenlenen kongrede, yurt dışındaki sivil toplum kuruluşuyetkilileri, yabancı firma temsilcileri, uzmanların katılımıyla yurt dışındakisektörel gelişmeler ve uygulamalar hakkında bilgi aktarımı da sağlandı. Kongreçerçevesinde SCA ve Kenmak firmaları da stant açarak ürünlerini tanıtma fırsatıbuldular. TÜMDEF Başkanı Kemal Yaz ve Ege Tıbbi Malzemeciler DerneğiBaşkanı Recai Arslan, Gala Gecesi’nde kongre sponsorlarına birer teşekkürplaketi takdim ettiler.

Yoğun katılım

Kongrenin açılışına; Sağlık Bakan YardımcısıAgah Kafkas, AK Parti İzmir Milletvekilleri Rıfat Sait ve Nesrin Ulema, ÇeşmeKaymakamı İnci Sezer Becel, Çeşme Sağlık Grup Başkanı Onur Sabancı, SEİSBaşkanı Metin Demir, TÜMDEF Genel Başkanı Kemal Yaz, TÜMDEF eski Genel BaşkanıMehmet Ali Özkan, MASSİAD Başkanı Kazım Eryaşar, Ege Tıbbi Malzemeciler DerneğiBaşkanı Recai Arslan, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkan Yardımcısı Dr.Ercan Şimşek, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Sağlık İşleri Genel Müdürü NamıkKaya olmak üzere SGK yetkilileri ile çok sayıda sektör temsilcisi katıldı.Sektörün sorunlarını ve çözüm önerilerini değerlendirmek, geleceğe ilişkinhedef ve yaklaşımlar koymak amacıyla düzenlenen kongrede dört gün boyunca tıbbicihaz sektörünün dünü, bugünü ve geleceğe ilişkin projeleri masaya yatırıldı.İlk gün EXPO 2020, Sağlık Turizmi ve Sektörümüze Etkileri, Sağlık Bakanlığı’nınyapısal değişikliği, Sektörde Kümelenme ve Uluslararası İşbirlikleri, Dünyadave Türkiye’de Sağlık Ekonomisinde Yaşanan Gelişmeler, Sektörel Sorunlar veÇözüm Önerileri konularında sunumlar yapıldı. Kongreye 300’ü aşkın bir katılımsağlandı.

“2023Toplumsal bir hedef”

Kongrenin açılışında bir konuşma yapan SağlıkBakan Yardımcısı Agah Kafkas, sağlıkta 2023 hedefinin bir siyasi parti hedefiolmaktan çıkıp toplumsal bir hedef haline gelmesinden büyük bir keyif aldığınıbelirtti. Kafkas, son 10 yılda gelinen noktanın muhteşem olduğunu ama gidilmesigereken yere bakıldığında yapılacak daha çok işin olduğunu kaydetti. Kafkas, “Atatürk’üngösterdiği muasır medeniyetler seviyesi olarak Avrupa Birliği standartlarınıalırsak, biz o standartları geçtik. Sağlıkta Avrupa standartlarının üzerindehizmet sunuyoruz. Dünya Sağlık Örgütü sağlıkta bizi model ülke olarakgösteriyor. Dünyayı iyi takip etmek durumundayız. Ayak uyduramayan ayaktakalamaz. Sektöre ciddi anlamda teşvik geldi. Başarılı olanlara iltifat ederiz,başaramayanlarla yolları ayıracağız. Artık dünyada Türk malı itibarlı mal oldu”dedi. Kafkas, Türkiye’nin önceden yurt dışına hasta gönderen bir ülke olduğunubelirterek, “Oraya da parası olanlar gidiyordu, fakir fukara gidemiyordu. Şimdiyüz binlerce insanı Türkiye’ye getirip tedavi ediyoruz. Sağlık turizmindeinanılmaz bir fırsat yakaladık” diye konuştu.
“Tıbbi cihazda daha yolun çokbaşındayız”

Türkiye’de tıbbi cihaz alanında 2-3 milyardolarlık pasta bulunduğunu, ülkenin bu alanda yüzde 90 dışa bağımlı kaldığınıifade eden Kafkas, şöyle konuştu: “Tıbbi cihazda daha yolun çok başındayız. Busektörde de yerli üretimin artırılması gerek. Bakanlık olarak sektörün ayaktadurması, gelişmesi için elimizden gelen tüm gayreti göstermeye, destek vermeyehazırız. Sektöre ciddi teşvikler geldi. Bu teşviklerden yararlanılmalı ve sektörbüyütülmeli.” Agah Kafkas, Kamu Hastaneleri Birliği’nin kuruluyor olmasındankimsenin tedirgin olmaması gerektiğini, AB standartlarındaki hizmetlerisürdürülebilir kılma hedefinde olduklarını sözlerine ekledi.

“Yerli üretim artmalı”

Tüm Tıbbı Cihaz Üretici ve TedarikçiDernekleri Federasyonu (TÜMDEF) Genel Başkanı Kemal Yaz da, sektörün hak ettiğiyere gelmesi maksadıyla yeni yol haritaları belirlemek arzusunda olduklarınıbelirtti. Yaz, yerli üretimin arttırılması ve sektörde uygulamaya konulacakyeni üretim yöntemleriyle istihdam politikalarına katkı sağlamayıhedeflediklerini söyledi. Kolay ulaşılabilir ve güvenilir sağlık hizmetindenyararlanmanın tüm vatandaşlar için en temel insan hakkı olduğunu vurgulayanKemal Yaz, “2011 yılı toplam kamu sağlık harcaması 41.5 milyar lira. SGK’nın2012 yılı bütçesi 43.358 milyar olup, global bütçe kapsamında Sağlık Bakanlığı’naayrılan ödenek miktarı 16.145 milyar lira. Ancak bu rakamlar içerisinde tıbbicihaz sektörüne düşen pay oldukça az” dedi. Türkiye Sağlık Endüstrisiİşverenleri Sendikası (SEİS) Başkanı Metin Demir de yaptığı konuşmada, 2023hedefleri doğrultusunda sanayi envanteri ile insan kaynaklarının net birşekilde ortaya koyulması ve diğer ilintili sektörlerle koordineli çalışmalarınsinerjiye dönüştürüp yaygınlaştırılması durumunda başarıya ulaşacağınıbelirtti.

Sağlık turizmi

AK Parti İzmir milletvekili Nesrin Ulema dakonuşmasında, Türkiye’nin, Ortadoğu, Asya ve Afrika’da sağlık cazibe merkeziolduğunu belirtti. Yılda 30 milyonun üzerinde turistin geldiğini kaydeden Ulema,”Sağlık turizmi çerçevesinde Avrupa’nın yaşlı nüfusuna ucuz sağlık hizmetivermek önemli. Ülkemiz sağlık turizmi için cennet. 2008’de 56 bin kişi yurtdışından sağlık için gelmişken bu sayı 2011’de 156 bin’e çıktı. Üç yılda üç katyabancı sağlık için ülkemize geldi” dedi.

Kamu Hastaneler Birliği

AK Parti İzmir Milletvekili Rifat Sait de EXPO2015 adaylığında yapılan hataların tekrarlanmayarak, EXPO 2020’nin İzmir’ekazandırılması gerektiğine değindi. Kamu Hastaneler Birliği’nin 15 Ekim’dekararların açıklanacağını ve bunun sağlık açısından bir milat olacağını dilegetiren Sait, “Yeni kurulacak olan Kamu Hastane Birlikleri sağlıkta kaliteyiartıracak, Devletle özel sektörün birlikte çalışması ve hastanelerin başınaişletmecilerin gelmesi sağlanacak. İki yıl süreyle görev yapacaklar, başarılıolurlarsa iki yıl daha devam edecekler. Sağlık serbest bölgesi kurulması için 6aday kent var. İzmir de bunlardan biri” dedi.

“Sektöredestek vereceğiz”

Rifat Sait, yoğun olarak ithalata bağlı kalanve bu yüzden uluslararası rekabetten olumsuz etkilenen Tıbbi Cihaz sektörünedestek vereceklerini söyleyerek, “Dünya’nın çeşitli noktalarına EkonomiBakanlığımızca ihracatı geliştirmeyi hedefleyen stratejik lojistik merkezlerikurulacak, bu merkezler tüm sektörlerimize avantaj sağlayacak” diye konuştu. Sait,Tıbbi Cihaz sektöründen önümüzdeki 5 yılda 4 Milyar Dolar beklediklerinihatırlattı ve bunu gerçekleştireceklerine inandığını söyledi. Ekonomi BakanıZafer Çağlayan öncülüğünde başlatılan İhracat seferberliğine değinen Sait, “Hükümetimiztedarik güvenliğini gündeme aldı, Türkiye dünyanın birçok ülkesinde gereklojistik, gerek özel ekonomi bölgeleri oluşturacak” dedi. Asya-Pasifik veAmerika’ya olan ihracatımızın istenilen seviyede olmayışının en temel nedenlerindenbiri mesafedir” diyen Sait, “Şimdi o mesafeyi azaltacak önemli çalışmalaryapıyoruz” diye konuştu.

TıbbıCihaz Sektörü- İthalat ve İhracat Değerlendirmesi

“Tıbbi Cihazlarda Kalite Standardı ve PiyasaDenetimi” başlıklı panelde bir konuşma yapan Alvimedica Kalite Gv. ve Ruhs.Müdürü Gözdem Delipınar, Tıbbi malzeme sektörünün; tüm dünyada hem en hızlıgelişen hem de insan sağlığı konusunda büyük risk taşıyan bir sektör olduğunubelirtti. Bu kadar büyük bir riski elimine etmenin yolunun piyasaya kalitesiyüksek ürün arz etmekten geçtiğini ifade eden Delipınar, “Piyasaya farklıülkelerden arz edilen ürünün güvenilirliğini sağlayacak tek yol; İthal Malzemedenetimleridir. Türkiye’de Tıbbi Cihaz sektörü üretim ve iç talebinkarşılanabilirliği açısından % 85 oranında ithalata bağlı bir sektördür. Bugünümüzügeniş bir değerlendirme ile ihraç ürün grupları kolay üretilebilir ürünlerdenoluşmakta, Ar-Ge ve mühendislik gerektiren yüksek teknoloji ürünleri ise ithaletmekteyiz. 2010 yılı ithalatı: 2.1milyar Dolar, 2010 yılı ihracatı:189 milyon Dolar. Yani ihracatınithalatı karşılama oranı: % 9’dur. 2023 vizyon hedefleri kapsamında Türkiyeiçin 500 milyar dolarlık ihracat ve dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde olmahedefimizi destekleyecek en büyük güç aslında şu zamana kadar keşfedilmemişolan ve dışarı bağımlılık ile elimizden kaçırdığımız; hepsi bir yana halksağlığını tehdit eden, yüksek kar marjı alan kalitesiz ürünleri ülkemizesokarak, sektörümüzü baltaladığımız; tıbbi cihaz sektörünün ta kendisidir”dedi.

Sektörünüzerine düşen görevler

Delipınar bu tabloda sektörün üzerine düşen görevleri şöyle anlattı: “Sektörümüzü dışarı bağımlılıktan kurtarmak, kalitesiz ürünlerin yurtiçipiyasaya sunulmasını engellemek aslında yapılacak düzenlemeler ile mümkün.Bunun birinci basamağı; aynı ilaç sektöründe uygulandığı gibi; Tıbbi cihazsektöründe de piyasaya arzı denetleyecek birimlerin ve uygulamalarının hayatageçirilmesinden oluşmaktadır. Her ülkenin kendi otoritelerince yapılan değişik uygulamalar mevcuttur.Bunlardan biri de Brezilya. Brezilya Sağlık Bakanlığı (ANVISA); tıbbimalzemenin ülkeye sokulması ve satılmasından önce ülke otoritelerince verilmişRuhsat şartı aramakta ve bir çok aşamadan geçerek bu ruhsatın verilmesine izinvermektedir. Bu aşamalar; Ruhsat dosyasının hazırlanması, Ruhsat dosyasını otoritelerceincelenmesi ve incelenen ruhsat dosyasının uygun bulunmasını takiben üreticifirmada Brezilya Sağlık Bakanlığı yetkililerince yapılacak olan GMPdenetimidir. Bu üç aşamayı da geçtikten sonra; ürünün ruhsatlandırılması veBrezilya hastanelerinde kullanımına izin verilmesi. Bu aşamalara bakarsanız, aslındaülkemizde ilaç sektöründe de uygulanan temellerin aynı şekilde tıbbi cihaziçinde uygulandığını görebilirsiniz. Dünyanın en hızlıgelişen ekonomisi ve şu an için en cazip pazarlarından biri haline gelmiş olanülkede, Tıbbi Cihaz üzerine yapıla denetlemeler tam anlamıyla Amerika FDA’ınıgeçmiş durumda. Öyle ki Class II ve Class III gibi risk sınıfında ileriürünlerde Çin’e malzeme sokmak neredeyse imkânsız. Tek bir ürününruhsatlandırılması ve ihraç edilmesi için ortalama geçen süre 1 sene 3 senearasında değişiyor. Bu süreç boyunca ithalat denetlemeleri ülke otoritelerincesürdülürüp, GLP ya da farklı standartlardaki laboratuarlarından da ayrıhizmetler alınıyor.”

İthaltıbbi cihazlar

Gözdem Delipınar, Türkiye’de ithal tıbbi cihazlara uygulanmasıgereken uygulamalar, denetlemeler hakkında ise şunları söyledi: “Türkiye’nin,katma değeri en yüksek sektörlerden biri haline gelen tıbbi cihaz imalatı sektöründesöz sahibi olabilmesi için ilgili tüm taraflarla birlikte mevzuat, Ar-Ge venitelikli teknik personel yetiştirilmesiyle ilgili düzenlemeler ivedilikleyapılmalıdır. Ülkemizde ihtiyaç duyulan, ancak yerli üreticilerimiz tarafından üretilmeyentıbbi cihaz ve malzemelerin envanterlerinin çıkarılarak oluşturulacak stratejive politikalar doğrultusunda yerli üreticilerin desteklenmesi sağlanmalı, tıbbicihaz ve malzemelerde dışa bağımlılık azaltılmalıdır. Kalitesiz tıbbi cihaz vemalzeme ithalatını engellemek için tedbirler alınmalı, Piyasada bulunanulaşılabilir kalitesiz ürünlerin denetimi ve kontrolü için; Dünyadaki TıbbiCihaz kayıt basamakları şeklinde ülkeye girişi yapılacak her malzemenin vecihazın standartlara uygunluğu test edilmeli. Piyasaya arz edilmiş ürünlerinkalitesinin izlenebilirliği açısından teknik birimler ve laboratuarlaroluşturulmalı. Yerli üreticilerden teknik bilgi bakımından destek alınmalı vedesteklenmeli. Satıcılara satmış oldukları ürünlerle ilgili satış sonrasıhizmet sorumlulukları getirilmelidir.”

Haksızrekabet

Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu DenetimHizmetleri Daire Başkan Yardımcısı Fatih Tan da konuşmasında, “Yapılançalışmalar ülkemizde tıbbi cihazları; uluslararası standartlara uygun halegetirmek, Standartlara uygun faaliyet gösteren üretici, ithalatçı- dağıtıcı,bayi vb. ile uygunsuz faaliyet gösterenleri ayırt etmek, Haksız rekabete izinvermemek, Hastalara, kullanıcılara güvenli ürün ulaşmasını temin etmek, Tüm bufaaliyetleri adil, eşit ve hakkaniyetli yürütmek için yapılmaktadır. Bubağlamda, Ülkemizde güvenli tıbbi cihaz piyasaya arzı konusunda sadeceKurumumuza değil, zincir içindeki üretici, ithalatçı, dağıtıcı, bayi, sağlık personeli,tüketici gibi, tüm paydaşlara önemli görevler düşmektedir. Ancak, hiç kimse dekendi ticari çıkarı ya da karalama amaçlı, elinde uygunsuzluğa dair veriolmadan, kurumların kaynaklarını boşa harcatmamalıdır. Kurumların kaynaklarıhepimize aittir”.

TıbbiCihaz Üretimi

“Tıbbi Cihaz Üretimi” Panelde bir konuşmayapan Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sektörler Daire Başkanı MustafaZuhurat Çaycı, teknolojideki hızlı değişim ve Ar-Ge faaliyetleri nedeniyle Tıbbi Cihaz Sektörü’nün dünyanınen hızlı büyüyen sektörlerinden biri olduğunu anlattı. Hastalıkların teşhis vetedavisindeki önemi ile ekonomide sahip olduğu işlem hacmiyle, Avrupa’da en çokkatma değer sağlayan sektörlerden biri olan Tıbbi Cihaz Sektörü’nün ülkemiz sanayisinde de önem kazanmaya başladığınıbelirten Çaycı, “Ülkemizde kullanılan tıbbi cihazlar genellikle ithaledilmektedir; bundan dolayı sektörün ihracat ve üretim hacmi düşüktür. İthalat, %85’i aşan oranlardadır. İhraç ürün grupları yüksek Ar-Ge, mühendislik ve bilgigerektirmeyen ürünlerden oluşmakta, teknolojik içeriği yüksek ürünler ise ithaledilmektedir. Türkiye tıbbi cihaz pazarı, dünyadaki ilk 30 pazar arasında yeralmaktadır. 2011 yılında toplam pazar payı yaklaşık 2 milyar ABD dolarışeklinde gerçekleşmiştir. Sektörün büyüme oranı % 7,4’tür. Tıbbicihaz pazarının 2015 yılında 3,12milyar ABD doları olması beklenmektedir. Türkiye, dünya tıbbi cihazsanayi sektöründen % 0,74 pay almaktadır. Türkiye’ye en çok tıbbi cihaz ihraç eden ülkelerin başında ABD, Çin, Japonya ile İtalya, Almanya gibi Avrupaülkeleri bulunmaktadır. Ülkemiz 2011yılı ihracatı yaklaşık 200 milyon dolardır. İhracat yapılan önemliülkeler arasında Almanya, Fransa,Azerbaycan, İtalya ve Irak yer almaktadır. Üretimde sektörel kümelenme, İstanbul, İzmir,Ankara, Samsun ve Konya’da oluşmaktadır. Tıbbi cihaz üretiminde yaklaşık20.000 kişi istihdamedilmektedir. Türkiye Tıbbi Cihaz Sektöründe ortaya çıkan tüm istatistikler,sektörde ülkemizin ihtiyacı olan sanayi ürünlerinin yerli üretimle karşılanmasınınöncelikli hedeflerden biri olması gerektiğini ortaya koymaktadır. Sektörün arzuedilen şekilde ülkemizde gelişimini sürdürebilmesi, rekabet edilebilirliğiniarttırarak ilerleyebilmesi için kısa,orta ve uzun vadeli programlar oluşturularak bu programların uygulamayageçilmesiyle mümkün olacaktır. Türkiye tıbbi cihaz sektörünün rekabet gücününartırılması, ihracat potansiyelinin geliştirilmesi ve dışa bağımlılığınınazaltılması için sektörün birstratejisinin olması gerekliliği ortaya çıkmaktadır” şeklinde konuştu.

Off-SetUygulamaları

Kongrede “Sağlık Sektöründe Off-Set Uygulamaları”başlıklı bir sunum yapan Sağlık Bakanlığı Yatırım Modelleri Daire Başkanı ZüferArslan, “Devlet kurumlarının yabancı ülkelerden yaptığı büyük boyutlu alımlardasatın alan ülkenin sanayisi ve ekonomisi olumsuz etkilenmektedir. Off-Setanlaşmaları, büyük tutarlı bir kamu yatırımı neticesinde bozulan ödemedengesini iyileştirmek ve satın alım yapan ülkenin bu yatırım nedeni ileolumsuz etkilenen ekonomisini, zarar gören sanayinin zararını telafi etmekamacı ile bir tedbir aracı olarak kullanılırlar” dedi. Arslan, Off-Setpolitikalarından şöyle bahsetti: “Sağlık Sektörünü yönlendirmek, gelişmesinisağlamak, Yabancı ve yerli sermaye girişini artırmak, Yeni istihdam imkânları sağlamak ve kalifiyeişgücünü geliştirmek, Ar-Ge ve Teknoloji Transferleri yoluyla Teknolojialtyapısını geliştirmek, Sektörde ihracatın artışını sağlamak ve uluslar arasırekabet gücü olan şirketlerin sayısını artırmak.” Arslan sektörden beklentileriile ilgili ise şunları söyledi: “Tıbbi cihaz kümelenmelerinin üretilen ürünlerbakımından sınıflandırılması, ortak ürünlerin üretilmeyen kısımlarınınteknolojilerinin belirlenmesi, yurt dışı off-set ile hangi ürünlerde yetkinlikartışı sağlanabileceğinin belirlenmesi, Üreticiler tarafından yetkinliklerinin,yetkinliklerinin derecelerinin, ürün yelpazelerinin, ürünlerin yurt içindeyapılabilirliğinin iyi tanımlanması, Üretim kapasite fazlalıklarınıntanımlanması, Bakanlığımız tarafındanplanlamanın doğru ve yerinde yapılabilmesi için önemlidir.” Milli SavunmaBakanlığı Savunma Sanayi Müsteşarlığı Sanayileşme Daire Başkanı Bilal Aktaş da “Sanayileşmeve Off-Set” başlıklı konuşmasında şunları söyledi: “Kamununihtiyaçlarının karşılanması amacıyla yapılacak teknoloji yoğun alımların /yatırımların sanayimiz için fırsat olarak değerlendirilebilmesi için; 1. Yasal altyapı (mevzuat)hazırlanmalı 2. İlgili sektör(ler) ile yakın temas kurulmalı 3. Mevcut sektöraltyapı ve yetenekleri ortaya çıkartılmalı 4. Uygun yapılanma ve proje modelioluşturulmalı 5. Ürün kırılımı ve Sanayileşme Planı hazırlanmalı 6. Sanayileşmefaaliyetleri takip edilmeli ve denetlenmeli.”

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu