Röportaj

Şeker hastalığı artık çaresiz, umutsuz değil

alper-celik-kapak
Amaçlarının şeker hastalığının ameliyatla tedavi edildiğini vebilinirliğini sağlamak olduğunu söyleyen Türkiye Metabolik Cerrahi VakfıBaşkanı Doç Dr. Alper Çelik sorularımızı yanıtladı.

Şeker hastalığı ülkemizdeyaklaşık 10 milyon kişiyi etkileyen bir hastalık. Amacımız şeker hastalığınınameliyatla tedavi edilebildiğinin, herkes tarafından bilinmesini sağlamak.Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı Başkanı Doç Dr. Alper Çelik, metabolik cerrahiyönteminin ne yazık ki henüz hekimlerin bile çok iyi bilmediği bir konuolduğunu söylüyor ve konuşmasına şöyle devam ediyor:

alper-celikÖncelikle okurlarımız için kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz? Vakıf kurma fikri nasıl ortayaçıktı, neler yaptınız?

2007 yılında ileri cerrahi eğitimi için Japonya’yagittim. Sonraki 5 yıl boyunca 22 ülkede çeşitli kurumlarda eğitimler aldım. Herülkede yeni şeyler, özellikle de şeker hastalığının ameliyatla tedaviedilebileceğini öğrendim. Şeker hastalığı ülkemizde yaklaşık 10 milyon kişiyietkileyen bir hastalık. Amacımız şeker hastalığının ameliyatla tedaviedilebildiğinin, herkes tarafından bilinmesini sağlamak. Fakat metabolikcerrahi yöntemi ne yazık ki henüz hekimlerin bile çok iyi bilmediği bir konu. Baştahekimlere anlatmak için kurumsal bir yapılanmaya karar verdik. Bunun en güzelyolu da vakıf kurmaktı. Vakfımızda hekim arkadaşlarımıza ve halkımıza şekerhastalığının kökten bir tedavisi olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Bilinsin kişeker hastalığı artık çaresiz, umutsuz değil ve hiç kimse de şeker ile yaşamakzorunda değil. Vakfımız bünyesinde kurduğumuz Metabolik Cerrahi Okulu veÇalışma Grubu ile eğitim seferberliği başlattık; hekimlere metabolik cerrahiyöntemini öğretiyoruz. Bugün, eğitimlerimiz sayesinde 10’a yakın cerrahTürkiye’nin çeşitli illerinde bu ameliyatı uyguluyor.

Metabolikcerrahinin Türkiye’deki geçmişi ne kadar?

Tip 2 diyabetin cerrahi tedavisi dünyada son 15 yıldıruygulanıyor. Türkiye’de ilk metabolik cerrahi ameliyatını 2008 yılında benyaptım. Türkiye bugün; bu ameliyatların uygulandığı 6 ülkeden biri.

Okurlarımız için “metabolik cerrahiyi” kısaca anlatabilir misiniz?

Metabolik cerrahinin temel felsefesi ciddi kilo problemiolmayan Tip 2 diyabet hastalarının ameliyatla tedavi edilmesidir. Bu ameliyatlardaince bağırsaklarda bir yer değiştirme işlemi yapılır. Burada kilit noktaemilimi bozmamaktır. Bu sayede hasta hem ömür boyu diyabet ilacı almaktankurtulur hem de vitamin ve mineral bağımlısı olmaz.

alper-celik-00
MetabolikCerrahi uygulamasının, diğer Tip 2 Diyabet tedavisi yöntemlerine kıyaslasunduğu avantajları nelerdir?

Ameliyat sayesinde hastalar hem diyabet gibi hayati birhastalıktan hem de bir ömür boyu mahkûm oldukları ilaç ve insülindenkurtuluyorlar. Cerrahi yöntemle; diyabete eşlik eden obezite, yüksek tansiyon,kolesterol, trigliserid, kilo fazlalığı ve uyku apnesi gibi sorunlar da kalıcıolarak çözümlenebiliyor.

Bir hastada ameliyat ne zaman düşünülmeli? Şimdiye kadar kaç hasta bu operasyonuyaptırdı?

Bize gelen hastaların ilk önce ameliyat için uygun olupolmadıklarını araştırıyoruz. Tip 2 diyabet hastası olup denenen tüm tedavilererağmen şekeri düzene girmeyenler, 3 aylık ortalama kan şekeri yüksekseyredenler, hastalığı ilerleyen ve ilaç/insülin tedavisinden istenilen sonucualmayanlara metabolik cerrahiyi uyguluyoruz. Ayrıca diyabet yüzünden böbreklerde,gözlerde, karaciğerde, ayaklarda, kalpte ve diğer organlarda hasar olan hastalarada bu tedaviyi öneriyor ve uyguluyoruz. Bugüne dek 1200’den fazla hastaya buameliyatı uyguladık.

alper-celik-02
Peki, vücudun kendi hormonlarını kullanmasını sağlayarak şekeri kontrol altında tutan buyöntem ne kadar başarı sağlıyor?

Metabolik cerrahi tedavisinde başarı oranı yüzde 90’ınüzerinde.

Komplikasyonları var mı? Varsa neler yapılması gerekiyor?

Bu soruya tanıdık bir ameliyatla cevap vermek daha doğru.Mesela safra kesesi ameliyatlarında komplikasyon oranı %6 civarındadır.Metabolik Cerrahi ameliyatlarının komplikasyon oranı ise %3,5 civarında. Yanisafra kesesi ameliyatlarının yarısı kadar bir komplikasyon oranı mevcut.Ameliyattan sonra kısa vadede görülen sorunlar tüm sindirim sistemiameliyatları ile benzerdir. Uzun vadede ortaya çıkması muhtemel iki önemlisıkıntı vardır. Birincisi safra kesesinde taş gelişimi ki biz bunun yaşanmamasıiçin ameliyat sırasında uygun hastaların safra keselerini alıyoruz, ikincisiise fıtık gelişme riski. Bunun dışındaki komplikasyonlar ise nadir de olsaameliyat sırasında meydana gelebilecek kanama, kaçak, anastomoz darlığı gibisorunlar. Bu sorunları da ameliyat sırasında ya da sonrasında gerçekleştirilenmüdahalelerle çözüyoruz.

Amaçlarının şeker hastalığının ameliyatla tedavi edildiğini ve bilinirliğini sağlamak olduğunu söyleyen Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı Başkanı Doç Dr. Alper Çelik sorularımızı yanıtladı.

Şeker hastalığı ülkemizde yaklaşık 10 milyon kişiyi etkileyen bir hastalık. Amacımız şeker hastalığının ameliyatla tedavi edilebildiğinin, herkes tarafından bilinmesini sağlamak. Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı Başkanı Doç Dr. Alper Çelik, metabolik cerrahi yönteminin ne yazık ki henüz hekimlerin bile çok iyi bilmediği bir konu olduğunu söylüyor ve konuşmasına şöyle devam ediyor: 

Öncelikle okurlarımız için kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz? Vakıf kurma fikri nasıl ortaya çıktı, neler yaptınız?

2007 yılında ileri cerrahi eğitimi için Japonya’ya gittim. Sonraki 5 yıl boyunca 22 ülkede çeşitli kurumlarda eğitimler aldım. Her ülkede yeni şeyler, özellikle de şeker hastalığının ameliyatla tedavi edilebileceğini öğrendim. Şeker hastalığı ülkemizde yaklaşık 10 milyon kişiyi etkileyen bir hastalık. Amacımız şeker hastalığının ameliyatla tedavi edilebildiğinin, herkes tarafından bilinmesini sağlamak. Fakat metabolik cerrahi yöntemi ne yazık ki henüz hekimlerin bile çok iyi bilmediği bir konu. Başta hekimlere anlatmak için kurumsal bir yapılanmaya karar verdik. Bunun en güzel yolu da vakıf kurmaktı. Vakfımızda hekim arkadaşlarımıza ve halkımıza şeker hastalığının kökten bir tedavisi olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Bilinsin ki şeker hastalığı artık çaresiz, umutsuz değil ve hiç kimse de şeker ile yaşamak zorunda değil. Vakfımız bünyesinde kurduğumuz Metabolik Cerrahi Okulu ve Çalışma Grubu ile eğitim seferberliği başlattık; hekimlere metabolik cerrahi yöntemini öğretiyoruz. Bugün, eğitimlerimiz sayesinde 10’a yakın cerrah Türkiye’nin çeşitli illerinde bu ameliyatı uyguluyor.

Metabolik cerrahinin Türkiye’deki geçmişi ne kadar?

Tip 2 diyabetin cerrahi tedavisi dünyada son 15 yıldır uygulanıyor. Türkiye’de ilk metabolik cerrahi ameliyatını 2008 yılında ben yaptım. Türkiye bugün; bu ameliyatların uygulandığı 6 ülkeden biri. 

Okurlarımız için “metabolik cerrahiyi” kısaca anlatabilir misiniz?

Metabolik cerrahinin temel felsefesi ciddi kilo problemi olmayan Tip 2 diyabet hastalarının ameliyatla tedavi edilmesidir. Bu ameliyatlarda ince bağırsaklarda bir yer değiştirme işlemi yapılır. Burada kilit nokta emilimi bozmamaktır. Bu sayede hasta hem ömür boyu diyabet ilacı almaktan kurtulur hem de vitamin ve mineral bağımlısı olmaz.

Metabolik Cerrahi uygulamasının, diğer Tip 2 Diyabet tedavisi yöntemlerine kıyasla sunduğu avantajları nelerdir?

Ameliyat sayesinde hastalar hem diyabet gibi hayati bir hastalıktan hem de bir ömür boyu mahkûm oldukları ilaç ve insülinden kurtuluyorlar. Cerrahi yöntemle; diyabete eşlik eden obezite, yüksek tansiyon, kolesterol, trigliserid, kilo fazlalığı ve uyku apnesi gibi sorunlar da kalıcı olarak çözümlenebiliyor.

Bir hastada ameliyat ne zaman düşünülmeli? Şimdiye kadar kaç hasta bu operasyonu yaptırdı?

Bize gelen hastaların ilk önce ameliyat için uygun olup olmadıklarını araştırıyoruz. Tip 2 diyabet hastası olup denenen tüm tedavilere rağmen şekeri düzene girmeyenler, 3 aylık ortalama kan şekeri yüksek seyredenler, hastalığı ilerleyen ve ilaç/insülin tedavisinden istenilen sonucu almayanlara metabolik cerrahiyi uyguluyoruz. Ayrıca diyabet yüzünden böbreklerde, gözlerde, karaciğerde, ayaklarda, kalpte ve diğer organlarda hasar olan hastalara da bu tedaviyi öneriyor ve uyguluyoruz. Bugüne dek 1200’den fazla hastaya bu ameliyatı uyguladık.

Peki, vücudun kendi hormonlarını kullanmasını sağlayarak şekeri kontrol altında tutan bu yöntem ne kadar başarı sağlıyor?

Metabolik cerrahi tedavisinde başarı oranı yüzde 90’ın üzerinde. 

Komplikasyonları var mı? Varsa neler yapılması gerekiyor?

Bu soruya tanıdık bir ameliyatla cevap vermek daha doğru. Mesela safra kesesi ameliyatlarında komplikasyon oranı %6 civarındadır. Metabolik Cerrahi ameliyatlarının komplikasyon oranı ise %3,5 civarında. Yani safra kesesi ameliyatlarının yarısı kadar bir komplikasyon oranı mevcut. Ameliyattan sonra kısa vadede görülen sorunlar tüm sindirim sistemi ameliyatları ile benzerdir. Uzun vadede ortaya çıkması muhtemel iki önemli sıkıntı vardır. Birincisi safra kesesinde taş gelişimi ki biz bunun yaşanmaması için ameliyat sırasında uygun hastaların safra keselerini alıyoruz, ikincisi ise fıtık gelişme riski. Bunun dışındaki komplikasyonlar ise nadir de olsa ameliyat sırasında meydana gelebilecek kanama, kaçak, anastomoz darlığı gibi sorunlar. Bu sorunları da ameliyat sırasında ya da sonrasında gerçekleştirilen müdahalelerle çözüyoruz.

Dünya ile kıyaslayınca diğer ülkelerde ve ülkemizde talepler nasıl?

Açıkçası ülkemizde bu ameliyatlara ciddi bir talep var. Hasta sayısı olarak Brezilya dışındaki tüm ülkeleri geçmiş olmamız da bunun göstergesi. Brezilya’da bu ameliyatların ilk yapıldığı yer zaten. Ülke olarak dünyanın en büyük ikinci hasta serisine sahibiz. Talebe yetişebilmek ve ameliyatları ulaşılabilir kılmak için meslektaşlarımıza bildiğimiz her şeyi öğretmeye, paylaşmaya devam ediyoruz. Bu da meyvelerini verdi. Şu an Türkiye’de bu ameliyatları yapabilen 10’un üzerinde meslektaşımız var. Bu bir kartopu etkisi yaratacak ve yakın gelecekte Metabolik Cerrahi’de bizi lider konuma taşıyacak. Bu da daha çok bilimsel çalışma ve bu sayede ameliyatların gelişmesi demek.

Mesajlarınız ve eklemek istedikleriniz..

Son 5 yılda Metabolik Cerrahi’yi Türkiye’de çok iyi bir noktaya getirdik. Buradan aklınıza sadece hasta sayısı gelmesin, gerçekten sözünü dinleten ve çalışmalarının sonuçları merakla beklenen işlere imza attık, atmaya da devam ediyoruz. Dünyanın diğer ülkelerinde, kongrelerde, seminerlerde çalışmalarımızın heyecan uyandırdığını görmek bana çok büyük keyif ve gurur veriyor. Ülkemizde ise en büyük sorun ne yazık ki diyalog sorunu. O kadar bilgi kirliliğinin içinde “Bu adamların söyledikleri doğru olabilir mi?” şeklinde en ufak bir “acaba” taşıyan meslektaşlarımızın hepsine kapımız sonuna kadar açık. Her yerde söylediğimiz gibi, bilgi paylaşıldıkça çoğalır.

Açıkçası ülkemizde bu ameliyatlara ciddi bir talep var.Hasta sayısı olarak Brezilya dışındaki tüm ülkeleri geçmiş olmamız da bunun göstergesi.Brezilya’da bu ameliyatların ilk yapıldığı yer zaten. Ülke olarak dünyanın enbüyük ikinci hasta serisine sahibiz. Talebe yetişebilmek ve ameliyatlarıulaşılabilir kılmak için meslektaşlarımıza bildiğimiz her şeyi öğretmeye,paylaşmaya devam ediyoruz. Bu da meyvelerini verdi. Şu an Türkiye’de buameliyatları yapabilen 10’un üzerinde meslektaşımız var. Bu bir kartopu etkisiyaratacak ve yakın gelecekte Metabolik Cerrahi’de bizi lider konuma taşıyacak.Bu da daha çok bilimsel çalışma ve bu sayede ameliyatların gelişmesi demek.

Mesajlarınız ve eklemek istedikleriniz..

Son 5 yılda Metabolik Cerrahi’yi Türkiye’de çok iyi bir noktaya getirdik. Buradan aklınıza sadece hasta sayısı gelmesin, gerçektensözünü dinleten ve çalışmalarının sonuçları merakla beklenen işlere imza attık,atmaya da devam ediyoruz. Dünyanın diğer ülkelerinde, kongrelerde, seminerlerdeçalışmalarımızın heyecan uyandırdığını görmek bana çok büyük keyif ve gururveriyor. Ülkemizde ise en büyük sorun ne yazık ki diyalog sorunu. O kadar bilgikirliliğinin içinde “Bu adamların söyledikleri doğru olabilir mi?”şeklinde en ufak bir “acaba” taşıyan meslektaşlarımızın hepsinekapımız sonuna kadar açık. Her yerde söylediğimiz gibi, bilgi paylaşıldıkçaçoğalır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu