Kongre - Fuar

Grip ölüme yol açabilir!

ic-hastaliklari-kongresi
Prof. Dr. Serhat Ünal, kışaylarında sıkça görülen gribin bazı kronik hastalıkları bulunanlar, kansertedavisi görenler ve gebeler için öldürücü olabileceğini belirtti.

Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği (TİHUD) tarafından Antalya’da düzenlenen ’18. Ulusal İç Hastalıkları Kongresi’ kapsamında yapılan basın toplantısında konuşan TİHUD Başkanı,Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve KlinikMikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serhat Ünal, gribin önemine dikkat çekerek gribin birsoğuk algınlığı olmadığını, öldürücü bir hastalık olduğunu söyledi.

Kardiyovasküler hastalıklar çığ gibi büyüyor

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim ÜyesiProf. Dr. Kerim Güler ise yüksek tansiyonun önemine değindi. Hipertansiyon vediyabetin kardiyovasküler hastalıklara neden olduğunu belirten Güler, “Türktoplumunda üç kişiden birinde kardiyovasküler hastalık var. 2005 yılında 17milyon insan dünyada bu hastalıklardan ölmüş. Yapılan çalışmalar ve bulunanyeni moleküllere rağmen, kılavuzlarla halkı bilinçlendirme çabalarına rağmen2020 yılında bu rakamın 20 milyona çıkması bekleniyor. Hakikaten çığ gibitoplumumuzu tehdit eden en büyük hastalıklar, kardiyovasküler hastalıklardır”dedi.

Başkent Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Birol Özer de, Hepatit C virüsü (HCV) konusunda açıklamalarda bulundu. İnsandan insanabulaşan bir virüs olduğunu belirten Özer, “İnsandan insana kan ve kan ürünleriile bulaşır. Ayrıca ortak iğne kullanımı ve cinsel temas yoluyla dabulaşabilir. Hepatit C’li birçok hastada bulgu ya da belirti yoktur. Ancak bazıhastalarda halsizlik, yorgunluk, bulantı, kas eklem ağrısı ve kilo kaybınaneden olabilir. Hepatit C hastalığı tedavi edilmediğinde uzun yıllar sonrakaraciğerde sertleşme, büzüşme ile kendini gösteren siroza neden olabilir.Ülkemizde hepatit C sıklığı yaklaşık yüzde 1 civarındadır. HCV bulaşankişilerin yaklaşık yüzde 15-20’si 6 aylık bir sürenin sonunda tamamen iyileşir.Yüzde 80-85’İ ise kronik hepatit C ile infekte birey haline gelir. Bu kişilerinyüzde 20’sinde ise sonunda karaciğer kanserine dönüşme riski olan sirozgelişir” dedi.

Diyabet tedavisinde yeni gelişmeler var

Diyabet tedavisinde kullanıma giren yeni nesil ilaçlarla son yıllarda tedavide heyecan yaratan gelişmeler yaşandığını söyleyen İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Tufan Tükek ise şubilgileri paylaştı; “Diyabet, sıklığı giderek giderek artan bir hastalıktır.Neden olduğu komplikasyonlar ile devletin sağlık bütçelerini zorlar halegelmiştir. Tüm dünyada toplam sağlık harcamalarının önemli bir bölümü diyabet vekomplikasyonlarına gitmektedir. Diyabet hastalığı, oluşmadan önlenmesi gerekenbir toplum sağlığı sorunudur. Ancak, maalesef hastalar genelde hekimlerehastalık geliştikten sonra gitmektedir. Son yıllarda diyabet tedavisinde yenigelişmeler yaşanmaktadır. Umut verici yeni ilaçlar hekimlerin kullanımınasunulmuştur. Bunlardan en farklı olanı böbrek üzerine etki eden SGLT₂ reseptörblokerleri dediğimiz, kan glikozunu düşüren ilaçlardır. Kan şekerini normalinaltına indirmeden böbrek yoluyla glikozun uzaklaşmasını sağlayan ilaçlardır.”

Türkiye nüfusunun hızla yaşlanmaya başladığını ve yaşlı hastaların başta sağlık sorunları olmaküzere pek çok sıkıntı ile mücadele ettiğini dile getiren Hacettepe ÜniversitesiTıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Geriatri Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Cankurtaran ise şu açıklamalardabulundu; “Türkiye’de yaşlı nüfus giderek artmaktadır. Geleneksel aile yapısıdeğişmektedir. Çekirdek aile yapısı, yaşlıların sayısının artması vehastalıklarını artması sonucunda ihtiyaçlar değişmektedir. Yaşlılara bakmakgiderek zorlaşmakta ve uzmanlık gerektirmektedir. Ülkemizde Geriatri uzmanlarısayısı sadece 80’dir, Geriatri uzmanı da dahiliye uzmanlığından yetişmektedirve dahiliye uzmanıdır. Dahiliye uzmanları sahada her yerde yaşlı hastalarısıklıkla görmekte, tanı tedavilerini yapmakta ve bakımları için önerileryapmaktadır. Ülkemiz için en büyük sorunlardan birisi yatak sayısının azolmasıdır, hastanelerde acillerde çok ciddi sayıda yaşlı hasta başvurusu vardırve hasta yatırmak zorlaşmaktadır. Hasta taburcu olurken eve çıkamayacakhastalar için ara bakım servisleri, subakut servisler, hastanelere bağlıbakımevleri ve/veya evde bakım sistemleri, Ülkemizde son 3-5 yıldır organizeedilmektedir, ancak sayıca yetersizliklerimiz vardır. Buralarda sayıcayetersizliklerin dışında, verilen hizmetin içeriği-standartı-kalitesi konusundada eksikler ve geri ödeme kapsamında sorunlar bulunmaktadır.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu