Röportaj

Görüntüleme teknikleri artık tedaviyi yönlendirir hale geldi

3tesla-mrMünih Grosshadern Üniversitesi Radyoloji Uzmanı Dr. Thorsten Johnson, “Artık tümörlerin çok daha fazla detayını elde edebiliyoruz” dedi.

Anadolu Sağlık Merkezi’nde düzenlenen “Radyolojik Görüntülemede Güncel Teknolojiler” başlıklı konferansa katılmak üzere İstanbul’a gelen Münih Grosshadern Üniversitesi Radyoloji Uzmanı Dr. Thorsten Johnson, görüntüleme teknolojilerinde yaşanan yenilikler ile ilgili Medikal Plus’un sorularını cevaplandırdı.

İleri görüntüleme tekniklerinin önemi hakkında neler söylersiniz? Dünyada gelinen son nokta nedir?

Burada en önemli noktalardan biri, görüntüleme tekniklerinin artık tedaviyi yönlendirir hale gelmesi. Şimdi artık bizden sadece bölgede bir patoloji olup olmadığını bilmemiz, yani “evet ya da hayır” cevabı değil, bu sonucun o hastalık için ne gibi boyutları olabileceği, ne ifade edebileceği değil tedavi için de ne anlama geldiği soruluyor. Dünyada gelinen son noktayı söyleyebilmek aslında çok geniş bir konu. Ancak şöyle özetlemek mümkün olabilir: Artık sadece kanseri ya da evresini tespit etmenin ötesine geçti. Tespit etmek yüksek hassasiyet seviyesiyle ilgili. Ancak biz artık tümörleri karakterize edebiliyoruz. Tümörlerin çok daha fazla detayını elde edebiliyoruz. Her tümörün kendine özgü bazı özellikleri var. Bazı tümörlerin nerede olduğu önemliyken, bazı tümörlerin damardan zengin olup olmadığı önem kazanıyor. Bazende tümörlerde de hangi hücre tipinin var olduğu önemli, bazen de lenf nodu önemli oluyor. Bazılarında ise tümörün kritik yapılara yakın olup olmadığı ön planda oluyor. Bu nedenle gelinen nokta da söylenebilecek en önemli mesaj “artık biz bütün bunları karakterize edebiliyoruz.” Buna göre bir tedavi planı belirliyoruz. Tipi nedir, türü nedir, agresif midir, perfüze midir lenf nodu yayılımı var mıdır, cildi infiltre ediyor mu, bu tümörü cerrah çıkarmalı mı çıkarmamalı mı, radyoterapi mi, kemoterapi mi uygulanmalı gibi planlama geliştirebiliyoruz. Burada en önemli olan nokta, karakterize etmek ve artık neredeyse bunun bile ötesine geçildi.

Tıp teknolojilerinde yaşanan gelişmelerin hastalara yararı hakkında neler söylersiniz?

Öncelikle, hasta ve yakınlarına, hastalık olup olmadığı söylenmiş oluyor. Hasta değilse de tedavi almıyor ve gereksiz yere tedavi edilmemiş oluyor. İkinci olarak da gerçekten bir hastalık sözkonusu ise de hastalığına göre tedavi ediliyor. Yani burada önemli olan nokta en etkin ve en doğru tedaviyi alabilmek oluyor.

Görüntüleme tekniklerinde dual enerji kullanımının önemi ile ilgili bilgi verir misiniz?

Bugüne kadar biz BT’de sadece morfolojiyi görebiliyorduk. Bugün artık BT biraz daha fonksiyonellik kazandı. Artık dokular karakterize edilebiliyor, perfüzyon (doku beslenmesi) değerlendirilebiliyor. Daha önce bunlar sadece MR ve ultrasonla yapılırken artık BT’de de bu fonksiyonellik mümkün. Bunu sağlayan da dual enenji oldu.

Flash BT’nin özellikleri hakkında neler söylersiniz?

Flash BT ile birlikte dual enerjiyi uygulayabiliyoruz. Kardiyak görüntüleme diğer BT tarayıcılarından çok daha etkin bir şekilde yapılabiliyor. Bir de doz tasarrufu özelliği var böylece farklı kombinasyonlarda doz tasarrufu yapabiliyoruz.

Radyasyon oranlarının düşük olması Flash BT’nin tercih edilmesini artırıyor mu?

Elbette ki bu kazanımları dolayısıyla hekim ve hasta tarafında da tercih ediliyor.

Tanıda hem keskinlik hem de güvenilirlik artıyor diyebilir miyiz?

Evet kesinlikle böyle böyle bir sonuca varabiliriz.

Flash BT’nin özellikle kullanıldığı alanlar, hastalıklar nelerdir?

Özellikle koroner arter hastalıklarında çok faydalı. Bunun yanında pulmoner emboli, böbrek taşları, aortik hastalıklar, damar tıkanıklığı hastalıkları, inme, özellikle böbrek ve karaciğerdeki tümörler sayılabilir. Flash BT’nin en spesifik avantajlarının bulunduğu hastalıklar genelde bunlar. Ama genel olarak makineyle görüntülenebilecek hastalıkların sayısı sonsuz. Flash BT’de radyasyon miktarı çok düşük. Bu nedenle özellikle bebeklerde ve yaşlılarda çok rahatlıkla kullanılabiliyor. Bu cihaz kontrast maddeyle 48 santimi sürekli tarayabiliyor. O sırada kontrast maddenin kitlelerde tutulumu/davranışını inceleniyor. Örneğin, inme hastalarında beyindeki tıkanıklıklar bu şekilde izlemlenebiliyor, tanı konulabiliyor. Normal rutin beyin BT çekiminde radyasyon oranı  3-4 mSv iken beyin BT perfüzyon  5-6 mSv.  Bu büyük bir radyasyon farkı değil ancak hastalığı izlemlemek açısından yeni büyük bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Çok hızlı görüntüleme sağlıyor. (0.3 saniyede kalp, 0,6 sn’de akciğer tomografisi çekiliyor). En önemlisi; cihazdaki dual enerji özelliğiyle hastaya iki farklı ışın gönderilerek  beyindeki yeni kanamalar kolayca tespit edilebiliyor. Damar tıkanıklıkları kolayca görülüyor. Bunun dünyada bir eşi yok. Tanıda hem keskinlik hem de güvenilirlik artıyor.

3Tesla MR cihazı hakkında bilgi verir misiniz?

Cihazın gantrisi (hastanın girdiği tünel çapı ) 70 cm. Böylece MR sırasında daha ferah bir ortam oluşuyor. 250 kg.’lık hastaların bile MR’ı rahatlıkla çekilebiliyor. Yarım dakikadan kısa zamanda çekim yapılabiliyor. Özel yazılım sayesinde hasta hareketinden kaynaklanan görüntüdeki bozulmalar engellenebiliyor. Ayrıca ortamın özel ışıklandırmayla aydınlatılması ve tavanda yer alan ekranla, çekim sırasında istenilen programın izlenebilmesi gibi özellikler hasta için oldukça konforlu bir ortam sağlıyor. 3 Tesla sisteminde alan güçlüğü daha yüksek. Aynı zamanda daha fazla sinyal alındığı için görüntü de daha iyi elde edilmiş oluyor. Daha önceki cihazlarda belli alanlarda iyi görüntü elde edebilmek için diğer noktalardaki görüntü kalitesi bozulabiliyordu. Ama 3 Tesla’da böyle bir sorun yok. 3Tesla MR sayesinde prostat bezinde MR eşliğinde prostat biyopsisi yapılıyor. Prostat bezi detaylı şekilde incelenip, aynı anda şüpheli alanlardan MR eşliğinde nokta atışı yapılabiliyor. Görüntü keskinleşiyor, lezyonların niteliğinden emin olunuyor.

Türkiye’deki hastaneler en son tıbbi cihazları kullanıyor. Hatta birçok cihaz ilk Türkiye pazarına giriyor. Bunu nasıl karşılıyorsunuz?

BT teknolojisinin bulunduğu ve son teknolojilerin kullanıldığı yerler var ve buradaki meslektaşlarımız da bu konuya ilgi duyuyor konusunda son derece deneyimli ve uzmanlar. Türkiye’de de bu konuda çok hızlı gelişmeler var. Ve eminim ki önümüzdeki dönemde de Türk meslektaşlarımızın bu alana önemli katkı sağlayacağına inanıyorum. Aslında bilim açısından baktığımızda hepimiz birlikte global bir ekip gibi çalışmalıyız. Bu anlamda da bu ekibin Türk oyuncularına daha fazla görev düşüyor. Gelişmeler de çok olumlu.

Anadolu Sağlık Merkezi’ni gezdiniz mi? Hastaneyi nasıl buldunuz?

Hastaneyi açıldıktan hemen sonra Cyberknife ve teknolojik altyapıyı görmek için görmüştüm. O dönem de son derece etkilenmiştim. Gördüğüm kadarıyla son derece güzel bir hastane.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu