Vizyon ve Misyon
Vizyon Misyon tanımlarının artık etkisini kaybettiğini düşünüyorum.
Yıllardır firma tanıtımlarında kullanılagelen, gelenek haline gelmiş olan Vizyon ve Misyon’un farkını bile tam olarak algılayabilmiş değiliz.
Birçok firmanın tanıtımlarına baktığımda Vizyon’la Misyon’un genelde karıştırıldığını ve çoğu zaman birbirinin yerine kullanıldığını veya her ikisinin benzer cümlelerle yazıldığını görüyorum.
Bundan dolayı artık standartlaşmış olan Vizyon Misyon tanımları gereksiz hale geldi.
Peki, alternatifi ne? Firmamızı kamuoyuna daha etkin nasıl anlatabiliriz, diye sorduğunuzu duyar gibiyim.
Benim önerim, her firmanın bir ‘manifestosu’nun olması. Manifesto, İngilizce ‘manifest’ kelimesinden geliyor ve ‘açıklamak’ anlamını taşıyor.
Bir açıklama. Açıklama’nın açık olması, net olması gerekiyor haliyle.
Biz kimiz, ne yapıyoruz, neden yapıyoruz, kimin için yapıyoruz, nasıl yapıyoruz sorularının cevabı manifestonun içinde açık biçimde verilebilir.
Bunun yanında yaptığımız işte nelere dikkat ediyoruz, Yap ve Yapma denklemimiz nelerden oluşuyor…
Bütün bunları bir kurum manifestosunda veya bir marka manifestosunda biraraya getirmenin mümkün olduğunu düşünüyorum.
Manifesto, reklamın kurumun veya markanın belirli özelliklerini öne çıkaran dolaylı anlatımına karşılık, genel olarak kurumu veya markayı anlatan dolaysız bir anlatım biçimidir.
Manifesto, sadece kamuoyuna, müşterilere, paydaşlara kendimizi anlatmakla kalmaz, İç Müşterilerimiz olan çalışanlarımıza “Biz Kimiz?” sorusunun cevabını net biçimde verir, onların kurum veya marka değerlerini benimsemesini sağlar.
Bu yüzden Amerika’da ve Avrupa’da bazı global firmaların zaman zaman kendilerini kamuoyuna anlattıkları Manifesto’ların bizde de yaygınlaşması gerektiğini düşünüyorum.
Evet, kendimizi ‘açıklama’ya hazırsak, zaman Manifesto zamanıdır.
Sağlıcakla kalın.
Orhan TAŞOVA