Türkiye kemik iliği naklinde Avrupa’nın yükselen yıldızı

turkiye-kemik-iligi-avrupa
Türk Aferez Derneği Başkanı Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, “Kemik iliği nakillerinde geri ödeme bakımından Avrupa Birliği ve Amerika’nın ilerisindeyiz” dedi.

9.Ulusal Aferez Kongresi 5-7 Eylül 2014 tarihleri arasında KKTC Nuh’un Gemisi Otel’de gerçekleştirildi. Yoğun bir bilimsel içeriğin sunulduğu kongreye yurt içinden ve yurt dışından alanında uzman 600 hekim katıldı. 30 oturumda 120 konuşmacı kemik iliği naklindeki son gelişmeleri katılımcılarla paylaştı. Kongre ile ilgili düzenlenen basın toplantısına; Türk Aferez Derneği Başkanı Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, Dernek Genel Sekreteri Prof. Dr. İsmail Sarı, Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Leylagül Kaynar, Kızılay Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Gülsüm Özet, Doç. Dr. Emre Tekgündüz ile Amerikan Aferez Derneği (ASFA) 2013 Dönem Başkanı Prof. Dr. Ravindra Sarode katıldı. Aferez, kanın bileşenlerine ayrılmasında kullanılan bir sistem olduğunu belirten Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, “Bu yöntemle kanda bulunan vücuda zararlı olabilecek her türlü maddenin uzaklaştırması mümkün hale geldiği gibi bağışçının kanından istenen miktarda kan ürünü elde edilebilmesi de sağlanıyor. Ayrıca aferez, kök hücre nakli ve hücresel tedaviler için gerekli kök hücrelerin veya hücresel ürünlerin toplanmasında da kullanılıyor” dedi.

Uyumsuz nakil de artık bir seçenek
Dünyada yılda 60-65.000 civarı kök hücre naklinin yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Altuntaş, “Bunların 25-30.000 arası allojenik nakillerdir ve bunlarında yaklaşık % 45-60’ı akraba dışı vericilerden yapılan nakillerdir. Ülkemizde ise son 10 yıl içerisinde merkez sayısı ve nakil sayısı hızla artış göstermektedir. 2013 yılı itibarı ile 61 nakil merkezi mevcuttur. Bunların 19’u çocuk, 42’si erişkin merkezlerdir. 2013 yılı itibarı ile yaklaşık 3000 civarı nakil yapılmaktadır. Tedavide kemik iliği naklinden başka şansı kalmayan hastalardan, ailesinde ve yakınlarında vericisi olmayan, kemik iliği bankalarından da verici bulunamayanlara uyumsuz nakil yapılabiliyor. Ailesi ve yakınlarında uygun vericisi olmayan, verici bankalarından da ilik bulunamayan hastalar için uyumsuz nakil artık bir seçenek. Bu tür hastalar kaybedilme olasılıkları yüksek hasta grubunda yer aldıkları ve ilik naklinden başka seçenekleri kalmadığı için yüzde 50 ve üzerinde uyumlu vericiden kök hücre nakli yapıyoruz. Ama bu nakillerin seçilmiş ve deneyimli merkezlerde yapılması gerekiyor. Türkiye’de bugüne kadar 100 kadar hastaya uyumsuz nakil yapıldı, bu tür nakillerde dünyadaki başarı şansı yüzde 25. Türkiye’de de benzer oranlardan söz etmek mümkün” diye konuştu.

Yüklesen yıldız
Ülkemizde son yıllarda sağlığa yapılan yatırımlar ve mevzuattaki düzenlemeler ile vatandaşın kemik iliği nakli başta olmak üzere sağlık hizmetine ulaşmasının kolaylaştığını ifade eden Türk Aferez Derneği Başkanı Prof. Dr. Fevzi Altuntaş şunları söyledi: “Son 10 yılda nakil merkez sayısı 6 kat, nakil sayısı 10 kat artmıştır. Otolog ve allojenik nakiller için bekleme sırası kalmamıştır. 2013 yılında 3000 civarı kemik iliği nakilleri gerçekleştirilmiştir. Sayı bakımından Avrupa’da 4. Sıraya yükselmiştir. Nakillerin %10’unu yurt dışından gelen hastalar oluşturmaktadır ve her geçen gün artmaktadır. Bakanlığın ve SGK teşvik edici uygulamaları ile ülkemizde 10 yıl önce hayal edilemeyen nakil bekleme sırası sorunu çözülmüştür. Sağlık alanında dünyada önemli bir güç olmayı hedefleyen ülkemiz kök hücre nakilleri alanında dünyaya öncü olmaya arzuluyor. Mevcut mevzuat özellikle geri ödeme bakımından Avrupa Birliği ve Amerika’nın ilerisindedir. Başka bir ifade ile deneme amaçlı kök hücre nakillerinin bile geri ödeme kurumu aracılığıyla yapılmasının dünyada öncülüğünü yapmaktadır. Amerika’da ve Avrupa Birliği’nde SGK gibi geri ödeme kurumlarının ödemediği deneme amaçlı durumlara bile Bakanlık izin vererek kemik iliği nakillerinin önünü açmıştır. Örneğin henüz deneme tedavisi kapsamında olan haploidentik nakil dediğimiz uyumsuz nakillerin bile SGK tarafından geri ödemesi yapılmaktadır.”

Nakillerin Tüm Ücreti Devlet tarafından ödeniyor
Çağdaş bilimin gereklerine uygun olarak ve Sosyal güvencesi olup olmaksızın her T.C vatandaşının kemik iliği nakil hizmetlerini herhangi bir ilave ücret ödemeden aldığını hatırlatan Prof. Dr. Altuntaş, “Gerek özel gerek ise kamu kurumlarında nakil sürecince herhangi bir ek ücret talep edilmemektedir. Gelişmiş ülkelerde yaklaşık 500 bin-1 milyon dolar olan nakil hizmetleri Türkiye’de ücretsiz verilmektedir” şeklinde konuştu.

Nakillerin Sağlık Turizminde amiral gemisi olması beklenmekte
Yurt dışı sağlık sigorta kurumlarının ihtiyacı olan sağlık hizmetlerini, standardize edilmiş, kaliteli, zamanında ve en düşük maliyetle almak istediklerini belirten Prof. Dr. Fevzi Altuntaş şunları söyledi: “Bu bağlamda da uygulamaları standardize edilmiş olan ülkemizin bu alanda önü açılmıştır. Sağlık turizmi alanında henüz büyüyen ülkemizin algısına pozitif etki edecektir. Özellikle özel sağlık merkezlerinin sağlık turizminden büyük pay almasını bekliyoruz. Türkiye’nin sağlık turizminde amiral gemisinin kök hücre nakli olacağına inanıyoruz. Modern tıp uygulamaları artık bireyselleştirişmiş tedavi yönündedir. Ülkemizde allojenik nakillerin yaş ortalaması 40’ın altında. Bir bakıma 65 yaş üzerine nakil oranı yok denecek kadar az. Bakanlık ve SGK teşvik edici uygulamaları ile önümüzdeki yıllarda ileri yaş grubuna nakillerin artacağını ümit ediyoruz. Bunda özel sektörün büyük desteği var.” Prof. Dr. Altuntaş, şu anda Türkiye’de 400 hematoloji uzmanının bulunduğunu, her yıl sistemi 50 yeni hematoloğun katıldığını söyledi. Prof. Dr. Altuntaş, önümüzdeki 10 yıl içirişinde bu sayının 1000’e ulaşacağını sözlerine ekledi.

Türkiye hızlı ilerliyor
Amerikan Aferez Derneği’nin geçen dönem başkanı Prof. Dr. Ravindra Sarode de aferezin Türkiye’de geçmişinin çok eskiye dayanmamasına rağmen büyük gelişmeler elde edildiğini söyledi. Türkiye’nin bu alanda çok hızlı ilerlediğini ifade eden Prof. Dr. Sarode, “Türkiye’de az zamanda çok ve büyük işler yapıldı. Türkiye gelişmeleri hızlı bir şekilde takip ediyor. Bizde sadece FDA onaylı cihazlar kullanılabiliyorken Türkiye’de AB ve Japonya onaylı cihazların rahatlıkla kullanılabilmesi bir avantaj. Türkiye’nin ivmesi çok hızlı. Ayrıca, kanıta dayalı uygulamalar yapılıyor. Bu çalışmalar bizleri bile etkiliyor. Amacımız Aferez’i ayrı bir bilim dalı olarak ayırmak ve hastalarımızı kanıta dayalı olarak tedavi etmek. Aferez bilimine katkıda bulunmak için konu ile ilgili derneklerle işbirlikleri yapmaktayız” dedi.

TÜRKÖK Projesi Nedir?
Türkiye Hücre Koordinasyon Merkezi (TÜRKÖK) projesi ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Gülsüm Özet; “Kemik iliği nakli için bekleyen hastalar ve çok sayıda gönüllü vericiye ait doku grubu antijeni bilgilerinin depolandığı Ulusal Kemik İliği Bankası’nın (UKİB) kurulması, kemik iliği nakli ile ilgili merkezler arasında koordinasyonun sağlanması amacı ile Bakanlığımız tarafından yürütülmektedir. Proje kapsamında; Başbakanlık TİKA ile ortaklaşa akraba topluluklarda hematoloji, kök hücre ve aferez alanında işbirliği, bilgi alış verişi ve ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla “akraba topluluklar hematolojik onkoloji akademisi” düzenlenmektedir. Bu yıl ikincisi düzenlenecek olan bu toplantıya yaklaşık 10 ayrı ülkeden yaklaşık 30 kişi katılacak. İkili ilişkilerin geliştirilmesi ve işbirliği sonucu Özbekistan’da kemik iliği nakli merkezi açılmıştır. Bir hayal gerçekleşmiş ve özbek kardeşlerimiz kemik iliği nakillerini yapmaya başlamıştır” dedi.

“Hastalara Umut Işığı Olacak”
Kök hücre nakli tedavisi bekleyen hastalar için Sağlık Bakanlığı ile ortak yürütülen TÜRKÖK’nin hastalara umut ışığı olacağını belirten Kızılay Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Gülsüm Özet, “Kan bağışında bulunan vatandaşlarımıza TÜRKÖK bünyesindeki Kemik İliği Bankası için kan örneği bağışlamak isteyip istemedikleri sorusunu yöneltiyoruz. Cevap “evet” ise aldığımız numune kanı merkezi laboratuvarlara göndererek oradan çıkan verilere göre vatandaş kemik iliği bankasının donörleri arasındaki yerini alıyor. Şu anda gönüllü verici sayımız 1000’e ulaştı. Alınan örnekler üzerinde çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmalar şu anda 12 merkez bölgemizde yapılıyor. Önümüzdeki dönemde bu sayıyı 16’ya çıkarmayı, sonrasında Kızılay’ın kan aldığı her yerde kişiler kök hücre bağışçısı olarak kabul edilebilecek. Önümüzdeki 5 yılda 250.000 bağışçıyı sisteme dâhil etmek, kayıtlarını oluşturmak istiyoruz. Uzman eğitmenlerimizin verdiği bilgiler sonucunda ise çalışmalarımız daha verimli hale gelecek” diye konuştu.

Yusuf KÜRKÇÜOĞLU

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu