Hastane

Toplu alımlar böyle devam ederse sektörde …

MEHMET_ALI

Toplu alımlar böyle devam ederse sektörde devlerin dışında firma kalmaz

Mehmet Ali Özkan, “Merkezi veya kurumsal alımlara her firma üretim kapasitesi ve sermaye gücü ne ise o miktarda cihaz teslimi için teklif verebilmeli” dedi.

 

Tüm Tıbbi Cihaz Üretici ve Tedarikçi Dernekleri Federasyonu (TÜMDEF) Danışma Kurulu Başkanı Mehmet Ali Özkan, tıbbi cihaz sektörü ve TÜMDEF Danışma Kurulu’nun çalışmaları hakkında sorularımızı cevaplandırdı:

TÜMDEF Danışma Kurulu Başkanlığına seçildiniz. Ayrıca MASSİAD yönetim kurulunda yer alıyorsunuz. Sektörün sorunlarını yakından takip ediyorsunuz. Yeni dönemde neler yapılacak?

Bizler danışma kurulu olarak tüzükte bizlere verilmiş yetki ve sorumluluk çerçevesinde TÜMDEF yönetim kuruluna nasıl destek verebiliriz ona bakıyoruz. Gelecek yıl TÜMDEF’in 10 kuruluş yılı. TÜMDEF yönetim kurulunun 10. yıl adına ve sektörün çözüm bekleyen sorunlarına paralel iyi şeyler yapacağını, hedeflerine ulaşmak için gayret içinde olduklarını görüyorum.

Danışma Kurulu olarak neler yapacaksınız?

Danışma kurulu olarak yeni tüzükte bize verilen yetki çerçevesinde ilk raporumuzu yönetim kuruluna sunduk. Raporun içeriğinde sektörün çözüm bekleyen güncel sorunları ile TÜMDEF’in kurumsal yapısının kuvvetlendirilmesine dair öneri ve tavsiyelerimiz yer almakta. Danışma kurulu olarak gözümüz kulağımız sektörün üzerinde olacak. Gördüklerimiz, duyduklarımız ve araştırmalarımız paralelinde öngörülerimizi yönetim kuruluna aktarıp, çözümler konusunda tavsiyelerde bulunacağız. Yönetim kurulunun bizden isteyebileceği konular üzerinde çalışmalarımıza devam edeceğiz. Verimli çalışmaların olacağını umuyorum.

Sektördeki tıbbi cihaz firmalarının (ithalatçı-üretici) sektör derneklerine ve TÜMDEF’e destekleri sizce yeterli mi? Güçlü bir TÜMDEF nasıl oluşur?

Sektörde ithalatçı-üretici olan firmaların asgari % 60-70’i sektör derneklerine üye olsalar, manevi katkılarını verseler, katılımcı olsalar bu gün sektörde yaşanan bir çok sorun daha kolay çözülür veya sorun haline gelmez. Sektörün sivil toplum bilinci ve mevcut STK’lara destekleri maalesef yetersiz. Üzülerek ifade edeyim büyük oranda firma biz olmayalım nasıl olsa birileri sorunlarla ilgilenir diyordur. Yine bu anlayış sivil toplum gönüllülerini adeta memuru gibi görüyor. Hiç destek vermeden hesap sormaya kalkıyorlar. Bu durum insanı üzüyor ve yoruyor. Sorunların çözümü için güçlü STK’lara ihtiyaç var. TÜMDEF sektörün tutunabileceği önemli bir çınar. Sektör bu çınarı güçlendirmek zorunda. Başka hiçbir alternatifleri yok. TÜMDEF bu günlere kolaylıkla gelmedi. 10 yıl önce sektörün kamu nezdindeki imajına, konumuna bir bakın, bir de bu günkü temsiliyet durumuna bakın. Arada gece ile gündüz kadar fark var. Sektörde tıbbi cihaz işini meslek olarak kabul eden ve geleceğini bu iş kolunda arayan her şirketin TÜMDEF çatısı altındaki derneklere üye olması gerekir.

Medikal ürünler satış noktaları artık İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından ruhsatlandırılacak. Bu gelişmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yönetmelik taslağı üzerinde geçen hafta Ankara’da iki günlük bir çalıştay gerçekleştirildi. Çalıştaya TÜMDEF ev sahipliği yaptı. Sektörün tüm sivil toplum kuruluşları ile Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu temsilcileri yönetmelik üzerinde kargaşa ve yanlış anlamalara yol açan bir çok tanımı değiştirdiler. Taraflar çok samimi görüşlerini dile getirerek yönetmelik üzerinde mutabakat notlarının alınmasını sağladılar. Mutabakata varılan notlar kurum tarafından yönetmelik üzerine doğru ve eksiksiz ilave edilir ve burada varılan mutabakatlar yönetmelik üzerine aktarılırsa sektörün yararına olacak bir yönetmelik çıkartılacağı inancını taşıyorum. Tabi bu yönetmelik birçok yasaya uyumluluğu bakımından başka ilgili Bakanlık ve kuruluşlara görüş alınmak üzere gönderilecek. Bu esnada istenmeyen ilaveler olursa sıkıntılar kaçınılmaz olur. Bu nedenle TÜMDEF ve Türkiye Sağlık Endüstrisi İşverenleri Sendikası (SEİS) bugün olduğu gibi yönetmeliği yayınlana kadar takip etmek zorundalar. Sektörde taslak yönetmelik üzerinde bazı muhalif sesler duyuyorum. Bu seslerin konuyu incelemeden, fikir sahibi olmadan çıkartıldığı kanaatindeyim. Bu yönetmelik olması gerektiği gibi çıkması halinde sektörün tanımına ve imajının yükselmesine katkı sağlayacaktır. Tıbbi cihaz tedarik sistemine getirilecek asgari standartlar sayesinde bazı haksız rekabetin de önüne geçecektir. Tıbbi cihaz tedarik mesleğini etik kuralları uygulayarak yapan ve yapmak isteyen herkes bu yönetmeliğin çıkartılmasına destek vermeli. Yönetmeliğin çıkmasını istemeyenler bugün yapmakta oldukları çalışmalar ve eylemleriyle sektöre ve devlete zarar verenlerdir. Onlar merdiven altı çalışmayı kültür haline getirmişlerdir. Bu yönetmelik büyük şirket küçük şirket ayrımı yapmadan herkesin bütçesi ve sermayesine bakmaksızın işini yapmasına imkân tanımaktadır. Tepkiler niçin yapılıyor anlamış değilim.

Kamu Hastaneleri Birliği ve oluşturulan genel sekreterlikler ile diyaloglarınız oluyor. Bu diyalog sürecinin olumlu yönleri neler? Toplu alımlarda çekinceniz var mı? Sizce alımlarda nasıl bir yol izlenmeli?

Kamu Hastaneleri Birliği yeni bir kurum. Yapılanması kolay değil, geçiş dönemini yaşıyorlar. Geçiş dönemleri her zaman zorlukları da beraberinde getirir. Toplu alımlar bu haliyle devam ederse sektörde devlerin dışında hiçbir firma kalmaz. Devler de yabancı sermayeli fon şirketleri olur. İyimser bir bakışla sektör dışından büyük holdingler bu ihalelere katılarak sektör, sektörün kahrını çekmemiş yeni sermaye guruplarının eline geçer. Bir grup yeni iş kolu bulurken diğer tarafta binlerce firma kapanır ve yüz binlerce insan işsiz kalabilir. O zaman ne gerek var yönetmelik çıkarmaya, firmalara standartlar getirmeye, dev finans şirketleri zaten kurumsal firmalar. Olmasını istemediğimiz bu durum gerçekleştiğinde tekelleşme kaçınılmaz olur, bu gün orta büyüklükte bir ihaleye yaklaşık 50 firma katılırken ve kıyasıya rekabet oluşurken yarın bu ihalelere 3-4 firma belki katılır rekabet ortamı oluşturulamadığından dolayı fiyatlar doğal olarak yükselir. Bu durumda Devlet tıbbi cihazları daha pahalıya almak zorunda kalır. Devletin sağlık harcamaları artar veya sağlığa ulaşımda kısıtlamalar yapılmak zorunluluğu doğar. Devletin stratejik olarak kabul ettiği ve yerli üretim için muhtelif teşvikler verdiği yerli üretim yapacak firma bulmak mümkün olmaz. Bunların olmaması için mümkün olduğu kadar toplu ve merkezi alımlar yerine kurumsal veya bölgesel alımlar yapılmalı. Merkezi veya kurumsal alımlara her firma üretim kapasitesi ve sermaye gücü ne ise o miktarda cihaz teslimi için teklif verebilmeli. Bu konuda yasal bir değişiklik gerekiyorsa yapılmalı. Firmalar yaşatılmalı, kazanmayan firma yaşayamaz. Sistem tedarikçiyi bitiren değil, yaşatan mantığı ile uygulanmalı.

Sektör olarak 2018 yılı için 2 milyar dolar, 2023 yılında da 5 milyar dolar ihracat hedefi vardı. Bu rakamların yakalanabilmesi için yapılması gerekenleri anlatır mısınız?

Hükümetin 2023 vizyonunu çok olumlu buluyorum. Bu hedefe ulaşmak için her sektör kendi payına düşeni yapmalı. Tıbbi cihaz sektörü de kendi payına düşeni yapmalı. Bu günkü uygulamalarla Tıbbi cihaz sektörü öngörülen bu rakamlara ulaşması çok zor. Sebepleri bir değil birçok. SGK’nın fiyatlandırma ve ürün tercih politikası üretici, ithalatçı firmaların yaşamasına ve büyümesine engel oluyor. SGK’nın yeniliklere olan tutucu politikası Ar-Ge’nin önünde büyük engel. Üretici veya mucit SGK tarafından kabul edilip edilmeyeceği belli olmayan bir ürün için Ar-Ge çalışması yapar mı? Diğer taraftan toplu ve merkezi alımların dışında kalan üreticiler nasıl ayakta kalırlar. 75 milyonluk bir ülkede üretim yapıp o ülkeye mal satamayan firma ayakta kalabilir mi? Türkiye de tıbbi cihaz üretiminin artması için ihale kamu hastane birliklerinin alım politikası üzerine ve sağlığı finanse eden SGK’nın bir durum değerlendirmesi yapması gerekir. Başta sayın Başbakan olmak üzere Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı ve bu bakanlıklara bağlı kurumlar ve İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu yerli üretimin arttırılması için destekler, teşvikler verirken Devletin diğer kurumları SGK fiyatlandırma politikası ile Kamu hastaneleri birliği de toplu ve merkezi ihalelerle farkında olamadan verilen teşviklerin önüne engel olan uygulamalar içindeler. Bu çarpıklık giderilmeden Tıbbi cihaz sektörü ihracatta 2023 hedeflerine ulaşamaz.

Sektörün güçlü ve zayıf yanlarından biraz bahseder misiniz?

Mevcut uygulamalarla sektörün güçlü hiçbir yönü maalesef kalmadı. Kıyasıya rekabet sonucunda düşük kâr marjları, geç ödemelerle yaşanan finans sıkıntıları sektörün finansal problemi. Toplu ve merkezi alımların getirdiği sıkıntıları da ilave edersek başka sıkıntıya gerek kalmıyor. Mevcut uygulamalar sektör firmalarının kan kaybetmesine yetiyor. Bizim gördüğümüz bu fotoğrafı, sıkıntıyı meydana getiren kurumlar da mutlaka görmeli. O zaman yanlışların düzeltilmesi daha kolay olur. Yoksa herkes konuya kendi penceresinden bakmaya devam ederse sektörde ekonomik depremlerin yaşanması kaçınılmaz olacak.

Şehir hastaneleri kuruluyor. Buradaki işleyiş nasıl olacak. Sizi ilgilendiren bölümlerini anlatır mısınız?

İster şehir, ister devlet, isterse özel olsun her sağlık yatırımı sektörümüz için bir pazardır. Ancak bu şehir hastanelerinin şartnamelerinde tıbbi cihazlar için belli oranda yerli malı kullanım zorunluluğu getirilmeli. Bu uygulama başlatılırsa yerli üreticilerin bir nebze önü açılır. Genelde Şehir hastanelerinin sektörümüze bir zararı olmaz. Pazarın hareketlenmesine katkı sağlar.

Sektör kamu hastaneleri ve üniversite hastanelerinden ödemelerini zamanında alabiliyor mu? Bu konuda TÜMDEF olarak bir çalışmanız var mı?

Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde genelde kronik bir sıkıntı olmamakla birlikte, bazı hastanelerde problemler yaşanıyor. Devlet hastanelerindeki ödeme sorunlarını Bakanlık çözüyor. Bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın ilgili birimlerine teşekkürler. Üniversite hastanelerinin geri ödemeleri büyük problem. Sektörün finans sıkıntısı daha çok buradan kaynaklanıyor. Maliye Bakanlığı işin içinde olmadığı sürece üniversite hastanelerinin borçları gün ve gün katlanarak artmakta. Hizmeti yürütmek için çok pahalıya cihaz almak zorunda kalıyorlar. Ödemeleri zamanında yapsalar çok düşük fiyatlara mal alabilirler. Hükümet bu büyük soruna el atmalıdır. Danışma kurulu olarak TÜMDEF yönetimine bu konuda rapor vermiş bulunuyoruz.

Yusuf KÜRKÇÜOĞLU

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu