Sağlık hizmetine kolay ulaşım, halkın devlete güvenini yükseltti

recep-akdag-saglik-bakaniSağlık Bakanı Recep Akdağ, sağlık uygulamalarındaki başarının altında yatan ikinci etkenin ise “ekonomik istikrar” olduğunu söyledi.

Bugüne kadar hükümet politikası gereği vatandaşa verilen hizmetten asla taviz vermediklerini vurgulayan söyleyen Sağlık Bakanı Recep, bir yandan da parayı en verimli bir biçimde kullanmaya çalıştıklarını ifade etti. Akdağ, “Türkiye’de bugün sağlığa kişi başına yıllık ortalama 600 dolar civarında para harcanıyor. Bunun 450 dolara yakınını kamu olarak biz harcıyoruz. Toplam 600 dolarla verilen hizmeti, pek çok ülke 6 bin dolarla veremiyor” diye konuştu. Bu başarıyı, AK Parti olarak gösterdiklerini belirten Akdağ, şöyle devam etti: “Hem daha kaliteli bir hizmet sunabiliyoruz hem de bunu ucuza mal edebiliyoruz. Bütçeyi kısıtlamak için mutlaka bir yerden tasarruf yapılır ama vatandaşın sağlık hakkından değil. Bugün Türkiye’de kullanılan aşılar, ilaçlar ve tıbbi malzemeler birçok ülkeden çok daha az maliyete temin edilebiliyor. Aynı kalitede hatta bazen daha kaliteli malzeme için söylüyorum. Bu, bir maharettir. ‘İş bilenin, kılıç kuşanın derler’ ya, bizim için de öyle.” Akdağ, AK Parti’nin son genel seçimlerde oyunu daha da yükselterek bir kez daha iktidara gelmesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla gerçekleştirilen Sağlıkta Dönüşüm kapsamında yapılan uygulamaların da büyük etkisi olduğunu söyledi. Vatandaşın sağlık hizmetine kolay ulaşmasının, hizmet kalitesinin artmasının, vatandaş-birey odaklı bir sağlık hizmetinin verilmesinin, halkın devlete olan güvenini yükselttiğini vurgulayan Akdağ, “Bu, hem vatandaşın sosyal devlete olan inancını artırdı hem de seçimlerde bize büyük katkısı oldu” diye konuştu. Akdağ, buna “Sağlık Bakanlığı’nın başarısı olarak bakılmaması gerektiğinin” altını çizerek, “Öncelikle Başbakanımızın liderliği ve bu husustaki tavrı, bu meselenin kararlı biçimde arkasında duruşu olmasa şüphesiz bu dönüşümü gerçekleştiremezdik” değerlendirmesinde bulundu. Sağlık uygulamalarındaki başarının altında yatan ikinci etkenin ise “ekonomik istikrar” olduğunu vurgulayan Akdağ, “Ekonomimiz iyiye gitmeseydi ve bütçeden sağlığa yeterince pay ayıramasaydık bu işler yapılamazdı. Bu, bir ekip meselesi. AK Parti olarak, partimiz kurulduğundan beri sağlığa verdiğimiz önemi ortaya koyduk. Sağlık Bakanlığı olarak, işin bayrağını taşımak bize kaldı, ama unutulmamalıdır ki bu bir ekip işidir ve hükümetimizin başarısıdır” diye konuştu.

Farkındalık artırılacak

Akdağ, Sağlıkta Dönüşüm kapsamında çok önemli işler yapılmasına karşın daha yapılacak birçok şey olduğunu söyledi. Yaklaşık 9 yıldır Sağlık Bakanı olarak Türkiye’ye hizmet ettiğini ve önemli projelere imza attığını dile getiren Akdağ, yapılacak yeni çalışmalarla vatandaşın memnuniyetini artırmayı hedeflediklerini belirtti. Akdağ, öncelikli olarak vatandaşın sağlığın korunmasına yönelik farkındalığının artırılmasını hedeflediklerini ifade ederek, “Sağlıklı hayat konusunda bireylerin davranışları değiştirmeleri için çok gayret edeceğiz. Bunu, biz yapamayız. Bireyin kendisi yapabilir, ama biz teşvik edeceğiz, yollarını göstereceğiz” dedi. “Dumansız Hava Sahası” örneğini veren Akdağ, vatandaşlarda sigara bağımlılığın kendilerine ve yakın çevrelerine verdiği zararın ne kadar ölümcül olduğunun yapılan çeşitli çalışmalarla çok iyi anlatıldığını belirtti. Akdağ, benzer bir projenin de çok önemli halk sağlığı sorunu olan obezite ile mücadelede yapıldığını hatırlatarak, “Çünkü, Türkiye’deki hastalık yükü ve çeşitleri, daha ziyade bulaşıcı hastalıklardan, aşı ile korunabilir hastalıklardan ziyade obezite, kalp, kanser, diyabet, akciğer hastalıklarına kaydı” diye konuştu. Bu hastalıklarla mücadelede, kişilerin sağlıklarını korumada bireylerin kendilerinin yapabilecekleri davranış ve hayat biçimlerinin etkili olduğuna dikkati çeken Akdağ, mutlaka farkındalık oluşturulması gerektiğini söyledi. Akdağ, “Sağlıklı bir toplum için daha yapılacak çok işimiz var” değerlendirmesinde bulundu.
Sigara tüketimini azaltacağız

Akdağ, sigara ile mücadelede çok yol alındığını, ancak hâlâ istenilen konuma gelinemediğini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Bu konuda ne kadar mesafe aldığımız ortada, ama hâlâ Türkiye Avrupa’da oransal anlamda en çok sigara içilen ülkeler arasında yer alıyor. Yüzde 31’lerden yüzde 27’lere geriledik. 2015’in sonuna kadar yüzde 24’ün altına çekeceğiz. Tüm alanlarda hedefimiz var. Obezite, ülkemizde yüzde 33’lere çıktı. Hedefimiz, bu oranının artışını durdurmak ve geriye doğru döndürmek. Bunun dışında evde sağlık bakımına başladık. 60 bin kişiye ulaşmış durumdayız. Tahmin ediyorum, 120-150 bin kişiye ulaşacağız. Türkiye genelinde 50’ye yakın ilimizde hastanelerde telefonla randevu dönemini başlattık. Bunu, tüm Türkiye’ye 2012 yılının içinde yaygınlaştıracağız. Evinizden, istediğiniz şehirdeki istediğiniz hastanedeki istediğiniz doktora randevu alabileceksiniz. Aile hekimliği gelişiyor, sağlık teknoloji ile ilgili hususlar gelişiyor. Türkiye’de robotik cerrahi gittikçe gelişmeye başladı. Tüm bunlar, işini iyi bilen bir ülkenin, işinin iyi bilen bir hükümetin, sağlık alanının erişilebilirlik noktasını genişlettiği, kalitesini yükselttiği bir programın parçaları. Önümüzdeki yıllarda bunları geliştirerek yolumuza devam edeceğiz.”

British Medical Journal’daki makale 

Bu arada British Medical Journal’da “Türkiye’de Sağlık Sistemi: Geri Kalmışlıktan Liderliğe” başlıklı makalenin yayımlandığını da ifade eden Bakan Akdağ, “Dünyada etki gücü en yüksek olan birkaç dergiden biridir. Burada, kolay kolay bir yazı yazdıramazsınız. Bu, Türkiye için çok önemlidir” dedi. Akdağ, makalenin geçtiğimiz Mart ayında yayımlandığını belirterek, Türkiye’de sağlık alanında büyük bir dönüşüm gerçekleştirdiklerini dile getirerek, bunun ne kadar önemli bir başarı olduğunu hükümet olarak bildiklerini, vatandaşların da son genel seçimlerde AK Parti’den ve uygulamalardan memnun olduğunu bir kez daha gösterdiğini söyledi. Sağlıkta dönüşümün, uluslararası kuruluşlar ya da uluslararası literatür tarafından kabul görmesinin çok önemli olduğunun altını çizen Akdağ, şöyle devam etti: “Önce OECD’nin 2008 sonunda 2009 yılında bastığı bir rapor çıktı. O, bu dönüşümden çok bahsetti ama iki sene önceydi. Geçen süre içinde çok şey değişti. Daha sonra Türkiye’nin başarısı, Dünya Sağlık Örgütü’nün ve UNISEF’in raporlarına girdi. Bunlar arasında; anne ve bebek ölümlerinin azaltılması, vatandaşın sağlık hizmetine kolayca ulaşması, yıkıcı sağlık harcamalarından ülkenin kurtulması gibi unsurlar yer aldı. Ardından tıbbi literatüre çıkmaya başladı birtakım başarılar. Bunlardan birisi de British Medical Journal Dergisi’dir. Makalede, Türkiye’de sağlık sistemi için ‘geri kalmışlıktan liderliğe’ yazıyor. Bu, Türkiye için çok çok büyük bir başarıdır.”

Üniversite hastanelerinin işletilmesi

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, üniversite hastanelerinin işletmesinin Sağlık Bakanlığı’na verilmesi yönündeki teklifi ile ilgili olarak da, “Bu konu hem YÖK hem de üniversiteler ayağında biraz daha tartışılacak. Eğer, teklifim gerçekleşmeyecekse bile mutlaka üniversite hastanelerimizin bir mali kontrole tabi tutulması lazım” dedi. Akdağ, yaptığı açıklamada, üniversite hastanelerinin işletmelerinin Sağlık Bakanlığı’na verilmesine ilişkin YÖK’e ve üniversitelere yönelik teklifi ile ilgili olarak gelinen nokta hakkında bilgi verdi. Bir süre önce açıkladığı “Üniversite hastanelerinin işletmesinin Sağlık Bakanlığı’na, eğitim ve araştırma hizmetlerinin ise üniversitelere bırakılsın” şeklindeki sözlerinin ardından konuyu YÖK Yürütme Kurulu ile geniş olarak görüştüğünü belirten Akdağ, söz konusu uygulamanın bazı üniversitelerde yapıldığını hatırlattı. Uygulamanın Rize, Sakarya, Erzincan’daki üniversitelerin tıp fakülteleri ve Marmara Üniversitesi”nde yapıldığını ifade eden Akdağ, Türkiye’nin köklü bir üniversitesi olan Marmara Üniversitesi’nin uygulamanın hayata geçirilmesiyle birlikte çok rahatladığını söyledi. Akdağ, “Şimdi para ve pulla bir sıkıntıları yok” dedi. “Üniversite hastanelerinin işinin, eğitim ve araştırma yapmak ve yaptırmak olduğunu” vurgulayan Akdağ, şöyle devam etti: “Borç batağı içinde yüzen bir üniversite hastanesinin yöneticisi, rektörü, dekanı bütün dikkatini buna vermek zorunda kalıyor. Biz, istiyoruz ki batılı ülkelerde yani ABD’de ve Avrupa’da olduğu gibi işin işletmecilik tarafı, girdisi, çıktısı, alımı, satımını Sağlık Bakanlığı; eğitim ve araştırma kısmını ise üniversiteler yapsın. Herkes asli işini yapsın. Ben diyorum ki ‘böyle bir yeni düzenleme, yapılanma olsa eş zamanlı olarak Sağlık Bakanlığı’nın 60’ın üstünde eğitim ve araştırma hastanesinin yetkilerini ve uygulamasını da YÖK’e ve üniversitelere devredelim.’ İlla, ‘Aman bu hastaneler Sağlık Bakanlığı’nın olsun’ diye bir şey yok. Zaten, Sağlık Bakanlığı, 830’un üstünde hastaneyi yönetiyor. Benim, ‘üniversite hastaneleri illa Bakanlığa gelsin’ diye bir arzum yok. Geçmişe dönersek, sigorta hastanelerinin durumu ortada. Üniversiteler ve YÖK, teklife sıcak bakıp da tamam deseler, iki yıl içinde bu hastaneler, Sağlık Bakanlığı’nın hastanelerinin konumuna yükselir.” Teklifin, yanlış algılandığını belirten Akdağ, “Sık sık üniversitelerimizden hocalarımızla biraya geliyoruz. Genellikle ‘Sağlık Bakanlığı, üniversite hastanelerine göz mü koydu?’ şeklinde algılanıyor. Oysa, uzaktan yakından alakası yok” değerlendirmesinde bulundu. Bakan Akdağ, herhangi bir üniversite hastanesinde hizmet aksaması olduğunda, vatandaşın gözünde bu sorunun üniversiteye mal edilmediğini ifade eden Akdağ, bunun hükümetin sorunu olarak değerlendirildiğini belirtti. Akdağ, şunları kaydetti: “Bu hastanelerden bazıları, yardıma rağmen hâlâ çok ciddi borç içinde. Nasıl olacak bu iş? Ben, ‘onlar kötü yönetiliyor?’ demiyorum. Ama, Sağlık Bakanlığı’nda hastane yönetiminde hastanenin mali yönüyle ilgilenen, sadece bu konuyla uğraşan 70’i aşkın uzman var. İçlerinde finansmancı, iktisatçı, işletmeci, endüstri mühendisi, istatikçi var. Çünkü, bu bir uzmanlık alanı. Türkiye, 10 yıl öncesinin sefil hastanelerinden bugün mükemmel hizmet veren hastaneler haline geldi? Neden? Çünkü, uzmanlık geliştirdik de o yüzden. İstiyoruz ki, bu uzmanlıktan üniversiteler de yararlansın.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu