Genel

OHSAD, “Özel Sağlık Kuruluşları Genel Müdürlüğü” İhdası istedi

 

Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği Genişletilmiş Yönetim Kurulu Toplantısı’na katılan Bakan Müezzinoğlu’na özel hastane yöneticilerinin istekleri iletildi.

 Göreve yeni başlayan Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, hızlı bir şekilde sektördeki sıkıntılara el attı. Doktorların sorunlarıyla işe başlayan Bakan Müezzinoğlu özel hastanelerin sorunlarıyla da ilgilenmeyi ihmal etmedi. Geçtiğimiz ay içerisinde (24 Şubat) Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Genişletilmiş Yönetim Kurulu Toplantısı’na katılan Bakan Müezzinoğlu’na özel hastane yöneticilerinin istekleri iletildi. Toplantıda, OHSAD Genel Başkanı Op. Dr. Reşat Bahat tarafından, Türkiye’de sağlık sektörünün son 10 yıllık gelişimi istatistiklerle sunularak OHSAD talep ve önerileri Bakan Müezzinoğlu’na yazılı olarak verildi.

Öneri metninde neler var?
Özel Sağlık Sektörünün güncel problemleri ile ilgili Bakan Müezzinoğlu’na sunulan metne bir göz atalım.
Özel Hastane Kapatma Cezaları
“Özel hastaneler verdikleri sağlık hizmetinin kamusal özelliği sebebi ile çok temel gerekçeler haricinde kapatma cezaları ile tecziye edilmemelidir. Son dönemde Özel Hastaneler Yönetmeliği 39. Maddesi sebebi ile bir çok özel hastane kapanma cezası almıştır. Halen onlarca özel hastane, bu kapatma cezalarının yürütmesini durdurmak için İdare Mahkemelerinde dava sürecini takip etmektedir. Özel Hastaneler Yönetmeliğinin dayanağı olan “Hususi Hastaneler Kanunu ” (Kanun no: 2219), “Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu” (Kanun no: 3359) ve “Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşların Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” (KHK No : 663)’nin incelenmesi sonucunda, özel hastane kapatılması ile ilgili hükümlerin şu şekilde yer aldığı görülmektedir:
a- Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu (Kanun no: 3359) açısından ve Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşların Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK No:663) açısından; Özel Hastanelerin bir kısmına veya tamamında hasta kabulünün yasaklanması ile ilgili herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.
b- 2219 sayılı Hususi Hastaneler Kanunu’nda ise, hasta kabulünün yasaklanmasına dair birtakım nedenler sınırlı olarak belirtmiş olmakla beraber, Yönetmeliğin 39. Maddesinde anılan hususlar 2219 sayılı Kanuna göre hasta kabulüne engel bir “yaptırım” olarak sayılmış değildir. Bu nedenle öncelikle Kanun düzeyinde düzenlenmiş hiçbir dayanağı olmayan Özel Hastaneler Yönetmeliği 39. maddesinin kaldırılması ve bu yapılırken, mezkur Madde nedeniyle idare tarafından müeyyide kararı verilmiş ancak henüz uygulanmamış cezaların da yapılacak değişikliğin kapsamına alınması gerekir. Burada kapatma kararı hakkında mahkemelerce verilmiş ara karar veya kesinleşmiş karar ayrımı yapılmamalıdır. Yapılacak Değişiklik, idari kararın henüz uygulanmamış olmasını yeterli bulmalıdır.
Özel Hastanelerin Kadro ve Branş İhtiyaçları
Bilindiği gibi 15.02.2008 tarihli Özel Hastaneler Yönetmelik Değişikliği ile yeni özel hastane açılması planlama kurallarına bağlanmıştır. OHSAD olarak, yeni özel hastane açılmasının planlama kurallarına bağlanmasına herhangi bir itirazımız olmadığı gibi, bu uygulamayı desteklediğimizi ifade ediyoruz. Ancak 15.02. 2008 tarihli yönetmelik değişikliği, mevcut çalışan ruhsatlı özel hastanelerin yeni hekim ve branş ilavelerini de kısıtlamaktadır. Mevcut ruhsatlı özel hastanelerin tamamı bu uygulamadan negatif etkilenmiş, özellikle hekim kadrolarını henüz tamamlamadan yönetmelik değişikliğine yakalanan hastaneler, son derece mağdur olmuştur. Bu sebeple OHSAD olarak ruhsatlı özel hastanelerin tamamına, mevcut kadrolarının % 20’si kadar ek hekim ve branş ilavesine izin verilmesini talep ediyoruz. Özel Hastanelerde 14.000 civarında uzman hekim istihdam edildiği düşünüldüğünde, bu sayı 2.800 civarında olacaktır. 130.000 civarındaki tüm hekim sayısı içinde % 2 gibi oldukça önemsiz olan bu oran, Türkiye’nin sağlık hizmeti planlamasını etkilemeyeceği gibi, özel hastaneleri branş ve kadro açısından rahatlatacaktır.
Sağlık Hizmetleri Lisans Satış İhaleleri
15.02.2008 tarihli Özel hastaneler Yönetmelik Değişikliği ile yeni özel hastane açılışı ile teknolojik yoğunluklu cihaz, branş ve ünite ilaveleri planlama kapsamına alınmıştır. Planlama kapsamında yeni açılacak Özel Hastane ve Ünite sayısı mahdut olacağından, birden fazla talipli arasında hangisinin lisans sahibi olması gerektiği ve nasıl bir tercih yapılacağı konusu gündeme gelmiştir. 663 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ile bu seçimin “açık arttırma ile belirlenecek bedeller” karşılığında verilmesi hükme bağlanmış ve bu doğrultuda hazırlanan “Sağlık Hizmetleri Lisans Yönetmeliği” 30.11.2012 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. OHSAD olarak bu uygulamaya karşı olduğumuzu ifade etmek zorundayız. Çünkü; Mevcut özel hastane ruhsatları ile diyaliz, organ nakli ve IVF merkezi gibi birim ruhsatlarında süre kısıtı olmamasına rağmen, yeni alınacak ruhsatların 10 ila 30 yıl arasındaki Lisans süreleri ile kısıtlanması, Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırıdır. Sağlık Bakanlığının en önemli görevi, kamusal bir hizmet olan “sağlık hizmetlerinin” adaletli bir şekilde ülke insanına ulaştırılmasını sağlamaktır. Bu amaçla Anayasamızda Sağlık Bakanlığına verilen ve özel sağlık kuruluşlarını da kapsayan “planlama” yetkisinin kullanılması sonucu, mahdut hale gelen ruhsatların açık arttırma ile satılması ve bir gelir kalemi gibi görülmesi, bu hak ve yetkinin kötüye kullanılmasıdır.(2)
Bilindiği gibi, 15.02.2008 tarihli Özel Hastaneler Yönetmelik Değişikliği öncesinde bütün özel sağlık kuruluşu ruhsatlarına, lisans bedeli ödenmeden sahip olunabilmekte idi. Bu sebeple 15.02.2008 tarihi öncesinde ruhsatların hiçbir ekonomik değeri olmadığı halde, mevcut durum ile üst sınırı olmayan ihaleler sonucu, spekülatif rakamlara ulaşabilecek lisans bedelleri oluşması kuvvetle muhtemeldir. 15.02.2008 tarihinden sonra sadece ihtiyaç olan şehirlerde yeni hastane ve sağlık birimleri kurulmasına müsaade edilecektir. Bu yatırımların Sağlık Bakanlığı tarafından teşvik edilmesi ve kolaylaştırılması gerekirken, ek lisans maliyetleri ile zorlaştırmasını ve yatırım maliyetlerinin arttırılmasını doğru bulmuyoruz. Sağlık Bakanlığının uhdesinde olan bu ruhsatların, lisans bedelleri adı altında açık arttırma ile satışa çıkarılmasının, Dünya üzerinde başka bir benzerinin olmadığını düşünüyoruz. Gerçekleştirmiş olduğu “Sağlıkta Dönüşüm Projesi” ile tüm Dünya’ya örnek olan Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’nın, lisans açık arttırmalarını gelir kalemi olarak görmesi, ciddi anlamda prestij kaybına yol açacaktır. İlginç bir şekilde, lisans ihalesi ile ilgili mevzuat düzenlenirken (663 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararname’nin 57. Maddesi ve Sağlık Hizmetleri Lisans Yönetmeliği), sehven Özel Hastaneler Yönetmeliğindeki “yeni ruhsatların noter huzurunda kurayla verileceği” ile ilgili madde iptal edilmemiştir.(3)
Mezkur sebeplerle Lisans İhalesi ile ilgili mevzuatın değiştirilmesini ve Özel Hastaneler Yönetmeliği Ek Madde 4 de olduğu gibi, noter huzurunda kura çekilerek hak sahibinin belirlenmesini ve lisans süre kısıtlamasının kaldırılmasını talep ediyoruz.
Uyum Süreleri
Son 7 yıldır enflasyon oranında dahi artmayan SUT fiyatları, fark kısıtlamaları, kamu ve özel sektör arasında eşit uygulanmayan muayene katılım payı gibi konular, Özel Hastaneleri finansal açıdan son derece zor durumda bırakmıştır. Özel Hastaneler Yönetmeliği değişikliklerine belli bir süre içinde uyum sağlanması şartı, zaten zor durumda olan özel hastanelerin birçoğunun çok cüzi bedellerle satılması sonucunu doğuracaktır. Bilindiği gibi, 27.05.2012 tarihli Özel Hastaneler Yönetmeliği Değişikliği ile maksimum 7 yıllık uyum süreleri öngörülmüştür.(4)
OHSAD olarak bu maddenin kaldırılmasını veya en azından uyum süresi sonunda gerçekleştirilmesi mümkün olmayan şartlardan muaf tutulmalarını talep ediyoruz.
Ruhsat Askı Süreleri
Bir yandan gelişen modern tıbbi uygulamalara uyum sağlama ihtiyacı, diğer yandan Özel Hastaneler Yönetmeliği değişikliklerine uyum sağlama gerekliliği, bir çok özel hastaneyi başka binalarda hizmete devam etme arayışına sokmuştur. Değişik sebeplerle hizmet verememeleri nedeniyle ruhsatlarını askıya alan hastanelerin, yeni bir hastane binasına geçmeleri için Yönetmelikte verilen süre maksimum 2 yıl olup, bu süre yetersizdir. (5)
İki yıl içinde yeni bir arsa bulunması, imar plan tadilatlarının yapılması, hastane binasının projesinin çizilmesi, Sağlık Bakanlığından ön izin alınması, yeni bina inşaatının tamamlanarak, ruhsatlandırma ve sonrasında faaliyet izin belgesi hazırlanması sürecinin tamamlanması mümkün değildir. Bu sebeple ruhsat askı süresinin en az 7 yıla çıkarılmasını talep ediyoruz.
Özel Sağlık Kuruluşları Genel Müdürlüğü
Bilindiği gibi, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü kaldırılmış, yerine görev kapsamı genişletilen Türkiye Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü ihdas edilmiştir. KHK değişikliği ile Genel Müdürlüklerde bulunan tüm Genel Müdür Yardımcılıkları da kaldırılmıştır. Özel Sağlık kuruluşları, 663 sayılı KHK öncesinde Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde görev yapan Genel Müdür Yardımcıları ile sorunlarına çözüm ararken, halihazır durumda sadece 2 daire başkanı ile muhatap olabilmektedir. Daire başkanları, tüm iyi niyet ve gayretlerine rağmen iş yükü sebebi ile, süreçlerin uzamasının önüne geçememektedir. Çarpıcı bir örnek olması açısından 800 civarında Kamu Hastanesine hizmet veren 33 daire başkanlığı olduğu halde, 559 Özel Hastane (yakın tarihte ön izin alan 80 özel hastanenin açılması ile bu sayı 640 olacaktır), 950 tıp ve dal merkezine hizmet veren daire başkanı sayısı yalnızca 2’dir. Talebimiz, Sağlık Bakanlığı bünyesinde Özel Sağlık Kuruluşları Genel Müdürlüğü ihdas edilmesi ve bu Genel Müdürlüğün yeterli sayıda daire başkanlığı ile hizmet vermesidir.”

Dipnotlar ve İlgili Mevzuat:
(1) T.C. Anayasası
MADDE 56- Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler.
( 2 ) Özel Hastaneler Yönetmeliği Ek Madde 4 – (Ek:RG-15/2/2008-26788)
……
Bakanlıkça birinci fıkraya göre planlanan yatırım listesi, her yıl Ekim ayında Bakanlık internet sitesinde ilan edilir. Özel hastane açmak isteyenler, Kasım ayı sonuna kadar Bakanlığa başvurur. Yerleşim yeri itibariyle planlanan özel hastane sayısından fazla istekli olması halinde aralarında noter huzurunda kura çekilerek hak sahibi belirlenir.
……
( 3 ) Özel Hastaneler Yönetmeliği Geçici Madde 2- (Değişik:RG-27/5/2012-28305)
Bakanlıkça ruhsatlandırılan özel hastanelerden bu Yönetmelikteki yer seçimi ve bina şartlarını sağlayamayanların, uygunsuz olan durumlarını tespit etmek, uygunsuzluklarını yerinde veya taşınarak giderecek olanlara gerekli süreyi belirlemek ve Bakanlığa sunmak üzere valilikçe, il sağlık müdür yardımcısı başkanlığında, ilgili belediye imar müdürlüğünden bir temsilci, bir mimar, gerek görülmesi halinde il sağlık müdürlüğü kadrosundan bir avukat ve diğer teknik personelin bulunduğu bir komisyon görevlendirilir. Komisyon her bir hastane için yapmış olduğu çalışmayı ve önerilen uyum süresini gerekçeleriyle birlikte Bakanlık onayına sunar. Uyum süresi yedi yılı geçemez.
…..
( 4 ) Özel Hastaneler Yönetmeliği Madde 65- (Değişik:RG-11/3/2009-27166)
Denetimlerde tespit edilen eksikliklerin denetim formunda belirlenen süreler içinde giderilmemesi nedeniyle bir kısmında veya tamamında faaliyeti geçici olarak durdurulan hastanede, faaliyet durdurma tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde eksiklikler giderilmezse, ruhsat Bakanlıkça askıya alınır. Ruhsatı askıya alınan hastanede eksikliklerin giderilip faaliyete geçilmesi için en fazla bir yıllık ek süre verilir.

 

Yusuf KÜRKÇÜOĞLU

ykurkcuoglu@medikalplus.com

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu