Hastane

MASSİAD, İÜ Rektörü Yunus Söylet’e bir rapor sundu

MASSİAD,  İÜ Rektörü Yunus Söylet’e bir rapor sunduMASSİAD, İstanbul Üniversitesi’ne bağlı hastane ve sağlık kurumlarında yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri ile ilgili hazırladığı raporu Prof. Dr. Yunus Söylet’e sundu.

Marmara Sağlık Sektörü İşadamları Derneği (MASSİAD) Yönetim kurulu Üyeleri geçtiğimiz ay içerisinde, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet’i makamında ziyaret etti. Toplantıya; MASSİAD Başkanı Kazım Eryaşar, Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Özkan, Genel Sekreter A. Tolga Sözen, yönetim kurulu üyeleri Şahin Engin Taşpınar, Ayşe Esmeray Gürbüz, Dilaver Altun ile Ayhan Öztürk katıldı. Toplantıda MASSİAD Başkanı Kazım Eryaşar, derneğin yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi. Sağlıkta yaşanan son gelişmeler, SGK, SUT, geri ödeme fiyatları, Üniversite Hastanelerinde yaşanan sıkıntı ve gelişmeler konularının görüşüldüğü toplantıda, MASSİAD’ın İstanbul Üniversitesi’ne bağlı hastane ve sağlık kurumlarında yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri ile ilgili hazırladığı rapor, Rektör Prof. Dr. Yunus Söylet’e takdim edildi. Kazım Eryaşar, yapılacak çalışmalarda MASSİAD’ın olumlu katkılarda bulunacağını söyledi. Prof. Dr. Yunus Söylet de, Üniversitenin durumu ile ilgili geniş açıklamalarda bulunarak bundan sonra yapılacak teknik çalışmalarda, İstanbul Üniversitesi Hastaneleri Genel Direktörlüğü Yönetim Kurulu ile görüşerek sorunların karşılıklı olarak tespit edilmesini ve çözümü yönünde beraber çalışmalar yapılmasını önerdi. Prof. Dr. Söylet, bu konuda gerekli talimatı vereceğini bildirdi. MASSİAD heyeti, İÜ ve Cerrahpaşa Üniversiteleri’nin yönetim kurulu üyeleri ile de görüşerek sorunların çözümünü ele aldılar.

Raporda neler var?

İstanbul Üniversitesi bünyesindeki İ.Ü.İstanbul Tıp Fakültesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanelerinde ve diğer sağlık hizmeti ve eğitimi veren Fakülte ve kurumlarda, ödeme, mal teslimi, uygulama farklılıkları gibi konularda MASSİAD ve üye firmaların yaşadığı sorunlar raporda şu şekilde yer aldı:

Bu sorunlar nedeniyle bir çok firma Üniversite ihalelerine girmekten imtina etmektedirler. Sektörün yaşadığı bu sorunlar ile ilgili yapılacak düzenleme ve iyileştirme çalışmaları, Firmaların Üniversiteye daha iyi, hızlı, verimli, sağlıklı ve sürekli hizmet vermesini sağlayacaktır.

Mal teslimatı ile ilgili yaşanan sorunlar

Mal teslim tarihlerindeki belirsizlik. Şartnamelerde 365 gün veya 180 içinde teslim yazılması fakat hangi tarihte kaç adet teslim edileceğinin belirtilmemesi, bu belirsizlikte belli süre içinde teslimi istenen siparişler, firmaların stok ve buna bağlı teslim sorunu yaşamalarına, zaman zaman ceza almalarına sebep oluyor. Mal tesliminde uygulanan prosedürler de firmaları zor durumda bırakmakta ve uzun zaman kaybına neden olmaktadır. Hastaneden gelen sipariş üzerine öncelikle ilgili doktorun onayını almak için bir numune ile kuruma gidilir. Doktor orada ise onayı alınır. Bu onayı almak zaman zaman doktora ulaşılamadığı için 1-2 gün sürebilmektedir. Onay alındıktan sonra ürün ve ilgili teslimat evrakları ile birime gidilir, sayım, miad, etiket gibi kontroller yapıldıktan sonra ekstra bir eksik veya talep olmazsa ürün teslim ediliyor. Teslimden sonra faturayı işlemek koymak için (sürenin neye göre belirlendiği belli olmayan) birkaç gün beklemek gerekmektedir. Ancak hastaneden haber geldiğinde gidilip imzalar atılarak teslimat işlemleri bitirilmiş oluyor. Özellikle İstanbul Tıp Fakültesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde en problemsiz ürün teslimatları 1 hafta sürmekte ve bunun için en az 3-4 defa hastaneye gidilmesi gerekmektedir. Ürün tesliminde ilgili doktor uygunluk belgesi alınmasına karşın, kliniklerde bir doktorun kullandığı ürün diğer doktor tarafından kabul edilmediği zamanlar olabiliyor. Ayrıca, Üniversitenin üç hastanesinde de bir hastanenin kabul ettiği ürün diğer hastane tarafından kabul edilmediği zamanlar oluyor. Mal teslimlerinde Üniversiteye bağlı İstanbul Tıp Fakültesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ve Kardiyoloji Enstitüsünde uygulama farklılıkları firmaları zor durumda bırakmaktadır. Ürün üzerine Türkçe etiket istenmektedir. Fakat Üniversiteye bağlı üç kurum üç farklı etiket istemektedir. Buda firmalara ek maliyet ve zaman kaybına sebep olmaktadır. Mal teslimatı yapıldığı zaman teslim edilen ürün adeti kadar üniversitenin kendi stok numarasına göre düzenlenmiş yeni barkot etiketi istenmektedir. Ayrıca bunların tekrar ürünler üzerine yapıştırılması isteniyor. Bu iş firmalar için hem mali külfet hem de ürünlerin bu işlem sırasında ambalajı bozulduğu için ürün performansı ile ilgili risk yaratmaktadır. Bu bakımdan ürünlerin zaten üzerinde olan tanımlayıcı kodların kullanılması konusu değerlendirilmelidir. Mal teslimi sırasında zaten Kurum bünyesinde olan aşağıdaki evrakların tekrar tekrar istenmesi firmaları zor durumda bırakmaktadır (Sözleşme ilk 3 sayfası, KİK raporu, İhale Sonuç Belgesi, İhaledeki ürünlerin tüm malzeme listesi, Ürün UBB çıktıları, Firmanın UBB’ye kayıtlı olduğuna dair belge, Üretici Firma tarafından alınan Yetki Belgesi (Türkçe etiketle ilgili), Kesinleşen İhale kararı fotokopisi). Fatura üzerine yazılması istenilen bilgiler (Teslim edilen ürün adının ihaledeki ismi ile kesilmesi, İhale Tarihi, İhale kayıt numarası, Son kullanma tarihi, Lot numarası), bilgisayar veya daktilo ile yazılmamış ise fatura kabul edilmemektedir. Günümüzde firmalar Profesyonel Muhasebe Programı kullanmaktadır. Bu faturaların üzerine Ticaret Kanununda belirtilen standart bilgiler dışında bir şey yazılamaz. Buda firmaların fatura kesiminde büyük sorun yaşamasına neden olmaktadır. Bu bilgiler fatura ekinde bir yazı ile istenirse bu sorun giderilmiş olacaktır.

Finansman ile ilgili sorunlar

Üniversitenin ekonomik zorluk içinde olduğu belirgindir. Üniversite de 4 aydır ödeme yapılmıyor. Bu durumda Üniversitenin aldığı önlemler ve tedbirler doğrultusundaki çözümü nelerdir? Faturalar uzun vadede ödenmektedir. Ve fatura işlemleri aşağıdaki sebeplerden dolayı çok uzun sürmektedir. Mal teslimi tamamlandıktan sonra faturalar İşletme Müdürlüğüne gönderilir. İşletme Müdürlüğünde fatura (sürecin neye göre belirlendiği anlaşılamayan) yaklaşık 1 yıl bazen daha fazla bekletiliyor. Uzun süre İşletme Müdürlüğünde bekletilen fatura daha sonra Saymanlığa gönderiliyor. Fatura Saymanlığa ulaştıktan sonra Kurum Sözleşmesin de yazan ‘Evrakların Saymanlığa intikalinden itibaren nakit imkanlar dahilinde 270 gün içerisinde ödenir’ yazan vade başlıyor. Çoğunlukla Taahhüt edilen vadede ödemeler yapılmıyor. Ödemeleri alamayan firmalar finans zorluğu yaşamakta, teslim ettikleri ürünlere ait teknik servis ve tamir hizmetlerini vermekte zorlanmaktalar.

Satın Alma ile ilgili yaşanan sorunlar

Üniversite ihale sitesinde doğrudan temin yöntemi ile alımlar sitesinde görünmüyor. Kurumun yaptığı Doğrudan Temin Alımları (Pazarlık) genellikle 1 gün önceden ilan edilip ulaşılabilen firmalara haber verilerek yapılıyor. Bu durumda birçok firmanın haberi olmuyor. Sözleşme işlemleri satın almada yapılıyor. Fakat sözleşme ile ilgili Teminat Mektupları işlemleri Horhor da bulunan Müdürlükte yapılıyor. Ayrıca Teminat Mektubu teyit yazısı olan Teminat Mektupları için tekrar Bankadan teyit yazısı isteniyor. Bu da sözleşmelerin bir günde tamamlanamamasına neden olabiliyor. Depolardaki ürünlerin son kullanma tarihi kontrolleri görevliler tarafından düzenli takip edilmediğinden, malzemelerin son kullanma tarihleri geçmekte, sonra da biz tedarikçi firmalardan bu ürünlerin değiştirilmesi istenmektedir. Son kullanma tarihi geçen herhangi bir ürünün sterilizasyon gibi işlem görerek tekrar kullanılması hem fiziki açıdan hem de mevzuat açısından doğru değildir. Bu yüzden ürünlerin tüketimini ve stok seviyesini çok sıkı kontrol etmeniz gerekmektedir. Yine de elde olmayan herhangi bir nedenle değişim gerekirse en az 1 (bir) sene önceden tedarikçi firmaya haber verilmesi gerekmektedir. Taktir edersiniz ki bu ürünler tekrar işlem görmeyeceği için başka müşterilere verilmeye çalışılacaktır. Herhangi bir müşteri de en az bir (1) yıl miadlı ürün kabul etmektedir. Bunun yanında da ürünlerin firmalar tarafından rahatlıkla değiştirilebilmesi için depolardaki saklama koşullarının (ısı, nem kontrol vs gibi) firmaların depo saklama koşulları ile aynı olmalıdır. Firmaların değiştirmek zorunda kaldıkları malların imhası da hem çok zordur hem de maliyetli. Herhangi bir ürün imhası için öncelikle il Sağlık Müdürlüğü, Maliye, Ticaret Odasından bilirkişi kontrolünde ürünler kontrol edilip imha kararı alınmakta, ondan sonra da İzaydaş gibi özel imha merkezlerinde yüksek ücretler karşılığı imhası sağlanmaktadır. Personelin sık değişmesi özellikle hasta başı alımlarda sıkıntı meydana getiriyor. Eğitimli ve kalıcı personelin sağlanması faydalı olacaktır. İhaleler için hazırlamış olduğumuz KIK yazılımında size’lı ürünlere ait güncellemelerde sorun yaşanıyor. Verilen CD kurum tarafından KIK’na aktarılmadan malzeme teslimi yapılmıyor. Malzemeler firmanın stoklarında mevcut olmasına rağmen bu nedenle teslim edilemiyor ve bu durumda sorumluluk firmalara ait oluyor. Firmalar zor durumda kalıyor. İstanbul Üniversitesi ihale sayfasında son yapılan değişiklikten bu yana ihaleleri bulmak zor oluyor. Sayfa sürekli başa dönüyor. Firmalar sözleşme yaptıkları ihalelere ait sonuçları bulamıyorlar.

Üniversite Tıp Fakültelerinin ortak sorunları

Ayrıca Üniversiteler Birliği Başkanı olmanız sebebiyle ödeme sıkıntısı tüm Üniversite hastanelerinin ortak sorunudur. Bu konuda Üniversiteler Birliği olarak nasıl bir tedbir alınmaktadır. Sektörümüzün nihai amacı sizle gibi hastaya daha kaliteli hızlı, ve düşük maliyetli hizmet ve ürün sunmaktır. Sağlıkta dönüşüm programı doğrultusunda yapılan düzenlemelerde üzerine düşen görevleri azami çaba ve özveri ile yerine getirmeye çalışan sektörümüzün, varlığını sürdürüp gelişmesi ve yalnız ülkemizde değil uluslararası arenada söz sahibi olabilmesi için kurumlarca yapılan faaliyet ve düzenlemelerde göz ardı edilmemesi gerektiği düşüncesindeyiz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu