Makale

Klinik İmmünolojik Tanı Pazarının Geleceği

makale-klinik-immunolojik
Dr. Michael Scholl, Karl- Hubertus Gruber ve Dr. Michael Marquardt klinik immünolojik tanı pazarının geleceğini incelemekte ve ileride bu konuda daha fazla birleşme görmektedirler.
Küresel klinik immünolojik tanı pazarı 8-9 milyar avro (10-11,2 milyar ABD Doları) hacme sahiptir ve 1960lı yıllarda bağışıklık süreçlerinin tanı bilimi aracı olarak girişinden beri büyümektedir.
2013 yılındaki %5´ten %7´ye oluşan büyüme, yeni test yöntemlerindeki rekabet oluşumuna rağmen yüksek bir büyümedir. Ölçüm tekniklerindeki gelişim, etiketleme teknikleri (Ör: Enzim temelli ölçüme ek olarak radyoaktif etiketleme) veya ek sıvılarla ölçümün genişletilmesi (Ör: Kan ve serum içine idrar eklenmesi) gibiyken pazardaki değişimler şekillendi ve diğer akımlar günümüzde önem kazanmaya başladı.

Pazar paylarını korumak veya genişletmek için kuruluşların ürün çeşitliliğini (Ör: İmmünolojik tanı testleri, test yapıları ve hizmetleri) ve pazar yaklaşımlarını baskın eğilime göre temellendirmesi zorunludur. Bu makale eğilimleri doğrudan bağlantılarla en önemli pazar karakterleriyle(hastalar, laboratuvarlar ve test sistem üreticileri) vurgulamadan önce çevresel koşulların etkisinin altını çizmektedir.

Çevresel koşullar
Coğrafik farklılıklar. Günümüzde immünolojik tanı pazarının yaklaşık %60´i gelişmiş, endüstriyel uluslarda bulunmaktadır (Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ve Japonya)(2013 yılındaki büyüme %2´den %7´ye). Hızla büyüyen bir öneme sahip olan BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) ülkeleri de %15-20 civarında bir hacme sahiptir (2013 yılındaki büyüme %9´dan %20´ye). Bölgesel farklılıklar genellikle ekonomilerin ayrı ayrı gelişmişlik durumları ile bağlantılıdır. Bu farklılıkların gelecekte azaltılacağı varsayılabilir.

Brezilya gelişim açısından Amerikan pazar koşullarının yaklaşık 5-10 yıl gerisinde kalmıştır. Birçok küçük, uluslararası olduğu kadar yerel üreticiler hem Brezilya hem de Çin´de büyük uluslararası üreticilere ek olarak etkin bir çalışma sergilemektedirler. Japonya örneğindeki gibi birçok yeni gelişen ülkeler devlet yönetmelikleri gereği yabancı “me-too” (muadil) ürünler için pazar girişlerini daha zor gerçekleştirmişlerdir. Böylece Çin ve Brezilya, kendi ülkelerindeki yabancı üreticilerin değer yaratım payını sağlamlaştırmışlardır.

Politik etkiler. Bir yandan gelişmiş ülkelerdeki hükümetler masraf iade oranlarının, masraf iadesi giderlerine uyum sağlatmaya çalışmakta ve Fransa’da görüldüğü gibi engelleyici önlemler alarak bu işi kararlı bir şekilde sürdürmektedir. Diğer yandan son müşteri pazarı, toplumları kapsayan geniş sağlık güvencesi yasal şartları ile daha genişledi. 2014 Ocak ayında Amerika Birleşik Devletleri´nde hükümet reformları sayesinde 800,000 den fazla kişi sigortalandı. Çin hala nüfusunun tamamını süregelen sağlık sistemi reformları ile sigortalamaya çalışmaktadır. Bazı ülkelerin marketlerine giriş genişletilmiş düzenleme engelleri nedeniyle daha zordur. Çin, Amerika Birleşik Devletleri´nin sistemine benzeyen bir sisteme sahiptir. Benzer yaklaşım Fransa´da da görülebilmektedir.
Ek uygulamanın. Kişiye özelleşmiş tıbbın ve tedavilerinin (companion diagnostics) pazara etkisini tahmin için zordur. Kendi kendini test edebilmenin (Ör: Kan biliminde) yayılımı, örneğin hamilelik testleri şeklinde olağan hale gelmiştir.

Rakip teknolojiler. Bilgi veya verimliliğin yüksek hassasiyeti nedeniyle kanser biliminde ve bulaşıcı hastalıkların belirti alanlarında moleküler tanı biliminin (%11 büyüme) ve diğer yeni teknolojilerinin (Ör: Kütle spektrometresi, %8 büyüme) yardımıyla artış gözlenmektedir. Bu test sistemlerinin immünolojik tanı ile birleşen bir bağlantı kurulmasıyla elde edilen bilgi miktarında oldukça büyük bir artış oluşmuş ve bireysel teknolojilerin olumsuz yönlerinin dengelenmesinde yardımcı olmuştur.

Talepte Değişimler
Yaşlanan toplum. Yükselen küresel ortalama yaş, yaş bağlantılı hastalıkların ve psikolojik bozuklukların test edilmesini değiştirmektedir. Bu uygulamalar, özellikle kemik ve kanser bilimindeki belirti organ ile alakalı engeller (Ör: Kronik böbrek hastalığı, beyin darbeleri ve kalp krizleri) ve bunların risk etmenlerinde (Ör: Yüksek tansiyon, damar sertleşmesi) ve kısırlıkta yapılan uygulamalardır.
Yükselen refah. Yükselen refah özellikle BRIC ülkeleri gibi yeni gelişen pazarlarda yüksek sağlık bilgisi standartlarına izin vermekte ve dolayısıyla “yoksulluk ölçütlerinin”(Ör: Sarılık ve tifüs gibi bilinen bulaşıcı hastalıklar) test edilmesi gereksinimini azaltmaktadır. Aynı zamanda “refah ölçütlerinin” (Ör: Alerjilerin testi, elbirliğiyle yükselen sağlık bilgisi, ölümcül olmayan hastalıklar ve erken önlenebilen testler (Ör: Bunaklık, vitamin ve besin maddesi yetersizliği)) yükselmesine de yardım etmektedir.

Eğilim ölçütlerinin yeniden doğuşu ve yok oluşu. Refah ölçütlerinin değişmesi, bilginin anlık durumu ile bağlantılıdır ve medyanın bunun üzerine ilgisi ile ivmelenmektedir. Örneğin ADHS´ye ( Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (Attention Deficit Hyperactivity Disorder)) olan ilginin artışı bu konuyla ilgili testlere odaklanılmasını sağlamıştır.

Daha az tedarikçi, daha çok verimlilik 
Laboratuvarların yoğunlaştırılması. Yükselen fiyatların ve rekabet basıncının etkisi olarak büyük test tedarikçileri küçük tedarikçilerden devir alarak verimliliklerini yükselttiler. Orta ölçekli ve küçük tedarikçiler da dernekler ile birleştiler.
Sınır ötesi testler. Birleşmelerin artışı ve verimliliğin yükselmesiyle uluslararası tedarikçilerin sayısı farklı ülkelerde dallar oluşturmaktadır (Bioscentia, Sonic Healthcare gibi)
Otomatikleşme ve sistem birleşimi. Birçok ülke laboratuvarın otomatik hale getirilmesi için çaba sarf etmektedir. Bu durum uzman personel eksikliği ile otomasyonla gelecek maliyet azalmasından kaynaklanmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri buna bir örnek olarak gösterilebilir. Artan hastane sayısı, laboratuvarları kârlılık merkezi olarak görmekte ve gerekli laboratuvar uzmanlarının eğitime tabi tutulması gereken kısmının sadece yarısı eğitimden geçmektedir.

Üreticinin Dönüşümü
Birleşmeler. Önde gelen üreticiler (Ör: Roche, Siemens, Abbott, Beckmann Coulter) küçük, cazip kuruluşları yeni kavramlarla birleştirmeye devam etmekte veya anonim şirketler yoluyla ortak olmaktadır (Ör: Roche).
İmmünolojik tanı teknolojisindeki gelişim derecesi nedeniyle bundan sonra daha az batılı üreticinin pazara gireceği varsayılabilir. Gelişmekte olan ülkelerde üreticiler kendilerini kanıtlamış olarak yakın zamanda uluslararası pazarlarda da boy gösterecek ve mevcut sistemi bozacaklardır. Bu yolda çeşitli küçük üreticiler diğer yan üreticilerle geniş ve ayrıca daha ucuz reaktif (reagent)ürünler sağlayarak açık sistemleri ile pazara girmişlerdir (Ör: Yantai Addcare). Yine de ürünlerinde hala yeterli kaliteyi sağlamaları gerekmektedir.

Reaktif çeşitliliğinin güçlendirilmesi. Diğer birçok üretici tek bir ölçüt çeşitliliği oluşturmak için çabalamaktadırlar (Ör: Thermo Fisher/ Phadia: Alerji ve oto bağışıklık hastalıkları). Büyük rakiplerin daha verimli makinelerine karşı kendilerini sağlama almak veya büyük üreticilerin (Ör: Diasorin) ekonomik olarak ilgi çekici “me-too” (muadil) alanında genişlemeye çalışmaktadırlar. Küçük üreticiler temel olarak düşük test yüklü yeni ölçütlere yoğunlaşmışlardır.

Homburg & Partner (http://www.homburg-partner.com/en/), Pazar Stratejisi, Satış ve Fiyatlandırma konularına odaklanan ve uluslararası faaliyet gösteren bir yönetim danışmanlık firmasıdır. Pazarlama uzmanı Prof. Dr. Dr. h.c. mult. Christian Homburg tarafından 1997 yılında Almanya´da kurulmuştur. Homburg & Partner, bugün yedi farklı ülkedeki ofislerinde müşterilerine hizmet vermektedir ve de 2015 yılı içerisinde Türkiye´de İstanbul´da da bir ofis açmıştır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu