Makale

Hipertansiyonun belirtileri ve tedavisi

vedat-ertuncTürkiye’de hipertansiyon görülme sıklığı yüzde 31,8. Ülkemizde yetişkin her üç kişiden biri, yani yaklaşık15 milyon kişi hipertansiyon hastası.

Damarlar vücuttaki tüm organlarımızı besleyen kanın dolaştığı yollardır.Yüksek tansiyon damarlardaki kan basıncının normalin üzerinde olmasıdır.Vücuttaki kan dolaşımında sorun olduğunda damarların beslediği organlarda bir takım hasarlar oluşur. Büyük tansiyonun 14 veya küçük tansiyonun 9 ve üzerinde olması (140/90 mmHg) yüksek tansiyon demektir. Şeker ve böbrek hastalıklarında ise; büyük tansiyonun 13 ve küçük tansiyonun 8 ve üzerinde olması yüksek tansiyon veya hipertansiyon olarak sınıflandırılır. Klavuzlara göre ideal tansiyon değeri 120/80 mmHg’dır. Kalbin kasılması sırasında ölçülen kan basıncı, büyük tansiyon, kalbin gevşemesi esnasında ölçülen kan basıncı ise küçük tansiyondur. Hem büyük tansiyon hem de küçük tansiyonun normalden fazla olması Hipertansiyon’dur. Hipertansiyon tanısı için büyük ve küçük tansiyondan birisinin normalden yüksek olması yeterlidir. Gerek büyük tansiyon gerekse de küçük tansiyonun normalden yüksek olması önemlidir. Bu konu unutulmamalıdır. Bazı hastalar küçük tansiyondakı yüksekliği önemsememektedir; bu çok yanlıştır. Hipertansiyon çok yaygın bir hastalıktır. Hipertansiyon, kalıcı sakatlık ve ölüm nedeni olan toplumsal bir sorundur. Hastaların azımsanmayacak bir kısmının kan basıncı yüksekliğinin farkında olmaması, hipertansiyonun önemini artırmaktadır. Hipertansiyon, değişik böbrek, kalp, damar hastalıklarına, felçlere ve görme kaybına yol açabilir. Tuz tüketiminin fazla olduğu toplumlarda, kan basıncı yüksekliğine daha sık rastlanır. Türkiye’de hipertansiyon görülme sıklığı yüzde 31,8. Ülkemizde yetişkin her üç kişiden biri, yani yaklaşık15 milyon kişi hipertansiyon hastası. Hipertansiyon belirlenenlerin yüzde 62’si hipertansiyon hastası olduğunu son yapılan çalışmalarda öğrenilmiştir. Buna göre ülke genelinde hipertansiyonu olan her 3 kişiden 2’si hipertansiyon hastası olduğunun farkında değil. 30 yaşlarından itibaren herkesin sık sık tansiyonunu ölçtürmesi, 40 hele 50 yaşından sonra ölçümü daha da  sıklaştırması önerilmektedir. Yüksek tansiyon hastalığının belirtileri ise, sabahları ense bölgesinde hissedilen ağrı, nefes darlığı, çarpıntı, baş dönmesi, baş ağrısı, sık idrara çıkma olabilir. Bu gibi durumlarda hemen kardiyolojık muayeneden geçmenizde fayda vardır. Daha da önemlisi; tansiyon yüksek, hatta çok yüksek olduğu halde bazı hastalarda hiç bir şikayet olmayabilir. Bu çok tehlikeli bir durumdur. Her an ciddi bir yan etki ile karşılaşılabilir. Hipertansiyon beyin kanaması ve felç, kalp yetersizliği ve kalp krizi, böbrek yetersizliği,görme kaybı gibi hastalıklara neden olabilir. Kan basıncı değerleri normal sınırlarda tutulan hipertansiyon hastalarında bu hastalıkların oluşması önlenebilir.

Hipertansiyonun tedavisi

Yüksek tansiyon; kolestrol yüksekliği, şeker hastalığı, sigara, şişmanlık gibi kalp damar hastalığına zemin hazırlayan ve ilerlemesini hızlandıran önemli risk faktörlerinden biridir. Bunun için yüksek tansiyon tedavisinde diğer risk faktörlerinin de olup olmadığı araştırılmalıdır. Yüksek tansiyona karşı mücadelede atılacak en önemli adım, fazla kilolar varsa vermek ve yediklerinizi kontrol altına almaktır. Bunun için az tuzlu yemeniz ve katı yağlı yiyeceklerden kaçınmanız, porsiyonlarınızı küçültmeniz etkili bir tedbirolacaktır. Fazla olan her 10 kilonun verilmesi yüksek tansiyonun 5-20 mm cıva düşmesini sağlar. Diyetin, meyve, sebze ve katı yağ içeriği azaltılmış süt ürünlerinden zengin olması da tansiyonun normale dönmesinde katkıda bulunur. Düzenli spor yapmanız (veya daha da kolay olarak haftada en az 3 gün ve en az 30 dk tempolu yürüyüş) bir çok yararlı etkisinin yanı sıra yüksek tansiyonu 4-9 mm cıva kadar düşürür. Sigarayı bırakmanız, alkol tüketimini azaltmanız ve stresle başa çıkmaya çalışmanız da yüksek tansiyonu kontrol altına almaya yardımcı olur. Hayat biçiminizde yapacağınız bu değişikliklere karşın kan basıncınız hâlâ yüksekse veya tansiyonunuzun yalnızca bu önlemlerle normale dönmeyeceğini düşünüyorsa, doktorunuz size ilaç tedavisi uygulayacaktır. İlaç tedavisinde en önemli unsur, doktorunuzun verdiği ilaçları, kendinizi iyi hissetseniz bile kesintisiz ve düzenli olarak almaktır.

Uzm. Dr. Vedat Ertunç

Doğan Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu