Röportaj

Aklınıza gelen her türlü spor baldır, kaslarını çalıştırıp varisin yol açtığı yakınmaları azaltır

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim dalı öğretim üyesi olan Prof. Dr. Kürşat Bozkut’un vasküler ve endovasküler cerrahi alanındaki uzmanlığı, bilgi ve birikimi hiç şüphesiz tartışılamaz. Biz de MedikalPlus Dergisi olarak Bozkurt ile varisler üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Bozkurt’an pek çoğumuzu yakından ilgilendiren bu rahatsızlıkla ilgili hem temel bilgileri hem de devrim niteliğindeki yeni tedavi yöntemlerini konuştuk.

 

Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim dalı öğretim üyesiyim. Daha önce Asya Damar Cerrahisi Derneği başkanlığı, Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği başkanlığı yaptım. Halen Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği genel sekreteriyim.

 

O halde derneklerinizin çalışmalarında da bahsedebilir misiniz?

Ülkemizde kalp damar cerrahisi alanında üç dernek var. Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği en büyük ve çatı dernek. Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği ve Fileboloji Derneği diğer iki derneğimiz. Güzel olan bu dernekler eşgüdüm halinde çalışıyor. Toplantıları birlikte düzenliyoruz, önemli konuları birlikte tartışıp çözüyoruz. Her yıl camia olarak bir ana toplantı yapıyoruz. Çift yıllarda Kalp ve Damar Cerrahi Derneği, tek yıllarda Ulusal Vasküler Cerrahi Derneği ve Fileboloji derneği ortak kongre yapıyor. Böylece her yıl tek kongre yaparak kongre enflasyonunu engelliyoruz. Arada lokal toplantılar da düzenliyoruz. Kongrelerimiz bin 500-2 bin 600 katılım sayısı bandında oluyor.

 

Kalp ve Damar Cerrahisi uzmanısınız ama daha çok çalışmalarınız damarlar üzerine. Tabii ikisini ayrı düşünmek mümkün değil. Çok yaygın bir şikayet olan varisler hakkında konuşalım istiyorum. Varis nedir, neden olur hocam?

Varis bacak toplardamarlarının genişlemesi, uzaması ve kıvrımlı hale gelmesidir. Kalbin pompaladığı temiz kan gerekli oksijeni ve besleyici maddeleri hücrelere verir ve ortamda oluşan artık maddeler toplardamarlar aracılığı ile kalbe geri taşınır. İşte varis, bacaktaki bu toplardamarların genişlemesidir. Toplardamarların içinde hassas kapakçıklar bulunur. Bu kapakçıklar kanın kalbe doğru tek yönde hareketini sağlayıp geri kaçışı önlerler ve insan ayakta olsa bile toplardamar drenajı sağlanır. Ayakta sabit olarak çok fazla duran bireylerde ise bu kapakçıklar bozulur ve varis gelişir.

Kılcal varis 1-3 mm çapında ince damar genişlemeleridir ve en erken evre bile olsa bile tanım olarak varistir. Bir sonraki evre 2’dir ve burada çapı 4 mm üzerinde olan gerçek varisler yer alır. Hastalığın ileri evrelerinde sırasıyla bacakta şişlik, ciltte kahverengi-siyah değişiklikler, hemen daima ayak bileği içi tarafında olmak üzere yara ortaya çıkar.

 

Variste genetik faktörler ne kadar rol oynar?

Varise ailesel bir yatkınlık söz konusudur ve hastaların önemli bir kısmında aile bireylerinde de varis vardır. Bir çalışmada anne veya babasında varis bulunan bireylerde varis gelişme olasılığının yüzde  80 olduğu bildirilmiştir

Varisten korunmanın yolu var mıdır?

Varis gelişiminde muhtemel en önemli faktör genetik eğilimdir. Bunun üzerine hareket gerektirmeyen işlerde çalışan bireylerde varis gelişmektedir. İnsanlar genetik yapılarını değiştiremeyeceklerinden ve kolay kolay meslek değiştiremeyeceklerinden varis oluşmasından kesin korunma söz konusu değildir. Ayrıca varis gelişimini engelleyecek bir ilaç bulunmamaktadır. Değişik kaynaklarda belirtilen varis önleyici kremlerin bilimsel olarak yararı gösterilememiştir. Bu nedenle alınabilecek en önemli önlemler kilo kontrolü, düzenli egzersiz, uzun süre sabit pozisyonda kalmama ve koruyucu varis çorabı kullanmaktır.

 

Varisler oluşmaya başladıktan sonra ilerlemesinin önüne geçilebilir mi?

 

Evet. Alınabilecek en önemli önlemler kilo kontrolü, düzenli egzersiz, uzun süre sabit pozisyonda kalmama ve koruyucu varis çorabıdır

 

Varis tedavi edilebilir mi?

Varis tedavisinde iki ayrı sorunun birlikte giderilmesi önemlidir. Dıştan görülebilen varislerin tedavi edilmesinden daha önemli olan nokta, altta yatan ve toplardamar içindeki basıncın artmasına yol açan sorunun giderilmesidir. Böylece hastanın görüntü sorunu giderildiği gibi ağrılar ve bacaktaki şişme de düzelir. Belki de en önemlisi, varislerin tekrarlama olasılığı en aza indirilir.

Günümüzde tüm dünyada en popüler tedavi yöntemi, büyük varislerin içten kapatılmasıdır. Bu girişim eskiden hemen daima cerrahi tedavi gerektiren hastalarda rahatlıkla kullanılabilmektedir. İşlem sırasında öncelikle bir iğne ile damarın içine girilmekte, ardından ultrason denen bir cihaz kılavuzluğunda öncü tel damarda uygun yere yerleştirilmektedir. Ardından lazer veya radyofrekans veya yapıştırıcı ilacı damar içine verecek olan ince tüp damar içinde ilerletilmektedir. Son olarak kontrollü olarak damarın içten tıkanması sağlanmaktadır. Bu yöntem önemli avantajlara sahiptir. Öncelikle narkoz gerekmeden lokal anestezi altında yapılabilmektedir. İşlem ortalama 20-30, hasta kısa bir süre dinlendikten sonra yürüyerek evine gönderilmektedir. İşlem sonrası hareketlerinde herhangi bir kısıtlama gerekmemektedir. Biz bir sonraki gün rahatlıkla işine gönderebiliyoruz. Şehir veya ülke dışından gelen çok hastamız var. Bunları ertesi gün uçak ile geri gönderebiliyoruz. Ameliyat sırasında genel anestezi gerekmemekte. Genellikle tamamen lokal anestezi kullanıyoruz. Bazen hafif bir sakinleşici ile hastayı rahatlatmamız yeterli oluyor. Unutulmaması gereken diğer önemli konu estetik ile ilişkili. Bu girişimde hiç dikiş atılmamakta ve estetik olarak sonuç mükemmel.

Dünyada her yıl on binlerce hasta bu yöntem ile tedavi edilmekte. Günümüzde bu teknoloji ülkemizde tarafımızdan yaygın olarak uygulanmaktadır. Girişimin başarı oranı yüzde 98 civarındadır. Eskiden cerrahi uygulama yapığımız hastaların hemen tamamını artık damar içi yöntemler ile tedavi ediyoruz. İşlemin komplikasyonları nadirdir. Olguların yüzde 20’sinde bacakta geçici morluk oluşabilir.

 

Kilo ve varis arasında bağlantı var mı?

Kilo artışı eşittir varis. Bu nedenle hastalara uygun kiloya gelmelerini öneriyoruz.

Sigara, haraketsiz yaşam tarzı gibi faktörler ne derece etkilidir?

Sigara ve içki kullanılmasının varis gelişmesi ile doğrudan bağlantısı yoktur. Ancak doğal olarak ikiside zararlı ve kullanılmamalı.

Varis çoraplarının bir faydası var mıdır?

Çok önemliler. Varislerin yerleşimine göre diz altı, dizüstü veya külotlu varis çorapları önerilmektedir. Hastalar en kolay diz altı varis çoraplarını kullanabilmektedir. Hafif, orta, yüksek ve çok yüksek basınç uygulayan varis çorapları mevcuttur. Korunma amacıyla hafif basınçlı çoraplar yeterlidir. Ancak varisleri ve şişliği olan hastalar daha yüksek basınç basınçlı çorapları giymelidir.

Varis çorabı pek çok kişi tarafından yanlış kullanılmaktadır. Varis çorabı hastanın toplardamarlarının en boş olduğu aşamada giyilmelidir. Öncelikle hasta yatağa yatmalı ve bacağını 5-10 dakika yukarı kaldırmalıdır. Ardından varis çorabını giymelidir. Gün içinde ayakta kaldığı süre içinde varis çorabı ile dolaşmalıdır. Gece yatarken çorabın giyilmesi gerekli değildir.

 

 

Varisler için sülük tedavisi uygulayanlar da var. Bunun için neler söylemek istersiniz?

Kullanılması çok çok büyük bir hata. Ciddi enfeksiyonlar ve diğer sorunları gördük. Bu nedenle şiddetle karşı çıkıyoruz.

Varislerin yarattığı en büyük şikayet ağrı ve fiziklsel görünüm hiç şüphesiz. İleri vaka varis problemleri başka ne gibi sıkıntılar yaratabilirler?

Özellikle çapı 3-4 mm üzerinde olan varislerde ise görüntü bozukluğuna ek olarak belirgin yakınmalar başlar. Uzun süre ayakta kalma sonrası bacakta ağrı, şişme, hassasiyet ve ağırlık hissi oluşabilir. Hastalar bacakta sürekli bir sızlama olduğunu ve dinlenseler de kolay kolay geçmediğini fark ederler. Bu yakınmalar günün sonuna doğru çok belirgin hale gelir.

Geç dönem varis hastalarında özellikle ayak bileği iç tarafında şişme ve siyaha yakın renk değişikliği başlar. Bu alan kaşıntılıdır ve yara açılabilir. Bu yaralar tipik olarak geniş, ancak derin olmayan yaralardır. Dipleri canlı kırmızıdır. Tedavi çok güçtür. Açılan bu yaraların kapanması için uzun süren pansumanlar gereklidir ve tedavi hayat boyunca süregelir. Amerika Birleşik Devletleri’nde bu yaralar için her yıl devlet bütçesinden 2 milyar dolar harcandığı bilinmektedir.

Tedavi edilmeyen varislerde gelişebilecek bir diğer komplikasyon enfeksiyondur. Varis kanın göllendiği alandır ve kan mikroplar içinde çok iyi bir beslenme ve çoğalma ortamıdır. Enfeksiyon gelişirse bu alanda kızarıklık, bölgesel ısı artışı, hassasiyet ve şişlik oluşur.

 

Yeni tedavi seçenekleri var mı?

Evet, son 3 yılda en popüler yöntem zamk tedavisi. Hasta için lazer ve radyofrekans yöntemine göre daha konforlu bir yöntem. Uzun dönem başarı ise aynı.

 

İğne tedavisi hangi hastalarda kullanılıyor?

Çapı 1-3 mm civarında olan varislerde kullanılmaktadır. Daha büyük çaplı damarlarda başarı şansı düşük olduğundan önerilmemektedir.  Uygulanan damarın çapı artıkça yöntemin başarısı azalmaktadır. Köpükle yapılan skleroterapi son 10-15 yıl içinde İspanya’dan popüler hale gelmiş ve son zamanlarda bazı Batı Avrupa ülkelerinde de uygulanmaya başlanmıştır. Bu girişim muayenehane veya poliklinik koşullarında yapılmaktadır. Her seansta belli bir alana yapılmakta ve belirli aralıklarla hasta çağırılarak tedavi tamamlanmaktadır. Hasta girişim sonrası yürüyerek evine gidebilmekte, araba kullanabilmektedir. Girişim sonrası 3-5 gün arasında varis çorabı giyilmesi önerilmektedir. Başarı oranı yüksektir. Yan etkiler nadir olsa da görülebilir. Alerjik reaksiyon son derece nadirdir. Verilen ilacın damar dışına sızması renk değişikliğine yol açabilir. Tedavi sonrası bu bölgede oluşan morluklar ve şişlikler geçicidir.

 

 

Son olarak bir soru sormak istiyorum. Varisi engellemek için nelere dikkat etmeliyiz?

Basit bazı önlemler almak gerekli. En önemlisi güneşte fazla kalmayın. Sauna ve sıpalardan uzak durun. Uzun süre sabit oturmaktan kaçının. Her fırsatta yürüyüşler yapın. Yüzme, voleybol, basketbol gibi aklınıza gelen her türlü spor baldır, kaslarını çalıştırıp varisin yol açtığı yakınmaları azaltır. Sabah akşam, duşta soğuk su ile masaj yapın. Her fırsatta bacağınızı yüksekte tutmak ağrılarınızı belirgin oranda azaltacaktır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu