Genel

Yeni Yıl

Heyecanlıyım… Evet, gerçekten çok heyecanlıyım.. Yepyeni bir yıla girmek üzereyken bu yazıyı yazarken büyük heyecan duyuyorum ve umut doluyum.. Peki ya siz, 2013’in ilk günlerinde bu yazıyı okurken, neler düşünüyor ve neler hissediyorsunuz? Siz de yeni yıla girdiğiniz için heyecanlı mısınız? Ne dersiniz, bu yazımızda biraz yılbaşından, öncesinden ve sonrasından bahsedelim mi? Aslında yeni yılı kutlamak yaklaşık dört bin yıl öncesine kadar uzanıyor. Tarihçiler, o dönemlerde Babil’de yılbaşının baharın başlangıcından itibaren yani ürünlerin hasadının alınması ile birlikte, Mart ayının sonunda başladığını ve bu eğlenceli, danslı bol yiyecek ve şarabın bolca tüketildiği kutlamaların tarım tanrısı şerefine yapıldığını belirtmektedirler. Araştırmalara göre, Roma Senatosunun, Milattan 153 yıl önceki ilanı ile de, yeni yılın 1 Ocak’ta başlaması kabul edilmiştir. Jülyen takviminin ortaya çıkmasında da, yine 1 Ocak yeni yılın başlangıcı olmaya devam etmektedir. Ancak yılbaşı kutlamalarında yaşanan çoşku 17 Yüzyıla kadar azalmış, 17. Yüzyıldan itibaren de tekrar artmıştır. Yılbaşlarının vazgeçilmezi çam ağacı süslemesinin de hoş bir hikayesi var. İlk kez Mezopotamya’dan çıktığı söylenmekte, Asurluların, bereketi ve ölümsüzlüğü simgeleyen çam ağaçlarını süsleyerek bu inaçlarını gösterdikleri belirtilmektedir. Osmanlı İmparatorluğu’nda ise, yılbaşına ilginin 1829’da başladığı, İstanbul’daki İngiliz elçisinin Haliç’te bir gemide büyük bir balo verdiği Osmanlı devlet adamlarının da katıldığı belirtilir. Gökhan Akçura’nın “Yılbaşıdır bunun adı” (2004) makalesinde yazdığına göre müslümanlardaki yılbaşı 1931’de Teyyare Piyangosu’nun ilk özel yılbaşı çekilişi düzenlemesiyle başlamıştır. Uzun yılardır hayatımızın bir parçası haline gelen yılbaşı kutlamalarının hayatımıza umut, heyecan, mutluluk ve bir renk kattığı kesin… Bu özel gecede çoğumuz, elimizden geldiğince ailelerimiz, sevdiklerimiz ve dostlarımızla evde ya da dışarıda bir araya gelmeye çalışarak bu heyecanı paylaşıyoruz. Uzmanlara göre, bu konular kimimiz için stress ve depresyon kaynağı da olabiliyor. Yağmurlu ve karanlık kış günlerinin karamsarlığı ile birlikte, yılbaşı kutlamalarının neden olabileceği zorunlu harcamalar da ruh sıkıntısı yarabiliyor, sadece katlanılacak fazla maliyet değil, yemek hazırlama ve misafirlerle ilgilenme bile stresle sonuçlanabiliyor. Uzmanlar yılbaşı sonrası bizi bekleyen yeni yılın sorumluluklarının da depresyon oluşturabilicek diğer unsurlar arasında olduğunu belirtiyorlar. Bu depresyonla savaşta en etkili yöntemin sağlıklı beslenme ve spor olduğu belirtiliyor ama sıkıntıların devam etmesi durumunda hekimlerden destek almak gerekli olabilir. Yılbaşı heyecanı aslında haftalar öncesinden başlıyor. Bu özel güne nasıl hazırlanabileceğimizi, makyajdan giyime, alışverişten restoran seçimine, çok ekonomik ya da çok lüks ortamlara, hafif ya da ağır menu alternatiflerine kadar çok değişik önerileri, hem yazılı ve görsel basında hem de sanal dünyada okuyor ve takip ediyoruz. Internetin hayatımızın ayrılmaz bir parçası olduğu günümüzde bu bilgilere ulaşmamız artık parmağımızın ucunda ve an meselesi. Artık önemli olan hız ve bilginin salt kendisi değil, içeriğin niteliği, kalitesi ve bizim o içerik ile ne yapmak istediğimiz. Eminim pek çoğumuz bu önerilerin bir kısmını ilgi ile okuyup uygularken, bir kısmımız da bu önerilere aldırmayıp, uykusuzluk, halsizlik ve olası mide sorunlarına aldırış etmeyip “yeme ve içme” limitlerini zorlayarak istediği gibi yeni yıla girmiştir. Sağlık sorunu olmadığını umduğumuz bu kişiler, “ne olacak ki, yılda bir gece istediğimiz gibi sosyalleşerek, yiyerek, içerek eğlenerek yeni yıla girmek hakkımız” deyip, yeni yıla bazı mide problemleri ile girmiştir. Ancak, sağlık sorunu olanların, özellikle kronik diyabet, kalp hastalıkları ve mide rahatsızlıkları olanların beslenmelerine dikkat ettiklerini ve bu risklere girmediklerini umuyorum. Ufak tefek mide sorunu yaşayanların da yeni yıl sabahı midelerini yatıştıran bitki çayları ve çeşitli mevye sularının karışımından oluşan detoks çözümleri ile rahatlamaya çalıştıklarını tahmin etmek zor değil… Ama elbette, daha ciddi bir sağlık probleminde en doğru çözüm güvendiğiniz bir sağlık kurumunda, uzmanından destek almanız. Böyle bir ihtiyaç olduğunda gecikmeden hekime başvurmak ciddi olası komplikasyonları da önleyeceği için çok önemli. Aslında yılbaşında yemek ya da içmekten çok, yapmak istediğimiz sevdiklerimizle aynı ortamı paylaşarak, aynı havayı soluyarak sosyalleşmek. Internetin sosyalleşmenin üzerine olan etkilerinin olumlu mu olumsuz mu olduğunun tartışıldığı günümüzde, dostlarımızla birlikte olabileceğimiz bu anlamlı günler sosyalleşmek için harika birer fırsat.
Dilerim ve umarım sizler de benim gibi, yeni yıla, sevdikleriniz ve dostlarınız ile birlikte yeni umutlar ve hayaller ile girmişsinizdir… Dilerim ve umarım 2013’de bu umutlarınız ve hayalleriniz gerçek olur, hem sizler hem de ülkemiz için barış dolu, sağlıklı, güzel günler gelir…

2013 kutlu olsun…

Oya MUTLU
Echomar Sağlık Grubu
Kurumsal Pazarlama Müdürü

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu