Röportaj

Türkiye’nin En Güçlü 50 Kadınından Biri: Vildan Kumrulu

Polifarma Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, ‘Türkiye’nin En Güçlü 50 Kadını’ arasında yer alan Vildan Kumrulu ile Polifarma’nın stratejileri ve Herediter Anjioödem Günü özelinde Nadir Hastalıklar hakkında çalışmaları üzerine konuştuk.

Polifarma Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Vildan Kumrulu, ‘Türkiye’nin En Güçlü 50 Kadını’ndan biri seçildi. 50 kadın arasında yer almanın mutluluk verici olduğunu söyleyen Kumrulu ile Polifarma’nın stratejilerini, Herediter Anjioödem Günü özelinde Nadir Hastalıklar hakkında çalışmalarını ve gençlere tavsiyelerini konuştuk.

Geçtiğimiz ay uluslararası saygın yayınlardan biri olan Fortune Dergisi tarafından ‘Türkiye’nin En Güçlü 50 Kadını’ listesinde yer aldınız. Bize biraz Türk iş dünyasının önemli kadın liderlerden biri olan Vildan Kumrulu’dan bahsederek, genç yöneticilere tavsiyelerinizi iletebilir misiniz?

Türkiye’nin En Güçlü 50 Kadını listesinde yer almak benim için mutluluk verici…

37 yıldır durmadan aynı heyecanla büyümeye ve Türkiye ilaç sektöründe alanının lideri pozisyonumuzu koruyarak, dünyanın dört bir yanında hasta, sağlık hizmeti uzmanları, toplum ve diğer paydaşların yaşamlarına dokunmaya devam ediyoruz… Bir toplumun geleceğinin ancak eğitimle değişebileceğinin bilincinde sorumlu bir lider olarak tavsiyem; hangi yaşta olurlarsa olsunlar eğitimi ve yaşam boyu öğrenmeyi odaklarına almaları. Eğitim sayesinde ‘işin içine girerek’ hâkim olabilir, kendi sektörünüzdeki ihtiyaçları-eksikleri bilebilir ve buna göre planınızı oluşturabilirsiniz. Bir diğer önemli tavsiyem de ‘konfor alanlarından çıkmaları’. Herkesin yaptığını yapmak yerine katma değer sağlayacak yeni alanlara gitmek cesaret ister. Topluma faydalı olmak için cesur olun, hata yapmaktan korkmayın…
Ben, 1985 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği bölümünden mezun oldum, hemen ardından yine Yıldız Teknik Üniversitesi’nde başladığım Fen Bilimleri Enstitüsü Kimya Mühendisliği Yüksek Lisansımı 1987 yılında tamamlayarak Kimya Yüksek Mühendisi unvanımı aldım.  Mezun olduğum yıllarda Türkiye’de yerli bir serum üreticisinin pazar lideri olması bir hayal idi. İlaçta dışa bağımlılık çok fazlaydı.
Ülkesine hizmet etmek isteyen genç bir mühendis olarak eğitimimin ardından kariyerimi sadece insan değil tüm canlıların hayatını kurtarmaya, hastalara şifa dağıtmak ve en önemlisi de ilaçta dışa bağımlılığı azaltarak ülkeme hizmet etmek için bu yöne çevirdim. O nedenle de mezun olduğum yıldan bu yana ilaç sektöründe profesyonel olarak çalışıyorum. Hizmet verdiğim bu sektör, tam olarak ideallerimin karşılık bulduğu bir yer.

Türkiye’nin hastane ürünleri ihtiyacının çok büyük bir miktarını biz karşılıyoruz. Özellikle anestezi ürünleri ve yoğun bakım beslenme solüsyonunda akla ilk gelen markayız. Geçtiğimiz yıl, bağımsız bir araştırma şirketi ile yaptığımız araştırma sonucunda Türkiye’nin en güvenilen ve en çok tavsiye edilen hastane ürünleri markası; Polifarma. sektörün bize bu güvenini, henüz 2021 yılında girdiğimiz reçeteli pazarlar alanında hızla edindiğimiz güçlü yerden anlıyoruz…
Eczacı Sn. Necdet Nuri Kumrulu ile ortak yarattığımız vizyonumuzdan aldığımız ilham ile bugün, 37 yıllık geçmişe sahip, teknolojiyi tüketen değil, üreten, yüzde 100 Türk sermayeli, 1.500 kişiye istihdam sağlayan, global bir kuruluşun başındaki lider olarak dünya pazarında büyümeye ve de hedeflerimizi büyütmeye devam ediyor, Polifarma’nın mihenk taşlarını döşemiş olmanın mutluluğu ve gururuyla Yönetim Kurulu Üyeliğini yapıyorum.

İlaç pazarında hangi alanlarda pazarın güçlü oyuncuları arasındasınız?

Sektöründe lider olan Polifarma’nın üretim, satış ve ihracat rakamları her geçen gün artıyor. Faaliyetlerimizi Ergene-Tekirdağ’da bulunan 77 bin metrekare alana kurulu, EU- GMP Sertifikasına sahip tesisimizde sürdürüyoruz. Yıllık 350 milyon kutu üretim kapasitesine sahibiz. Türkiye sağlık sektöründe PP torba, PVC torba, cam şişe ve PP şişe olmak üzere 4 farklı formda parenteral solüsyon üretimi yapan şirketler arasında tek yerli üreticiyiz. Ampul, Flakon, PFS, BFS formlarında üretimin yanı sıra 15 teröpatik alanda, 12 sertifikamızla tüm formlarda 600’den fazla ruhsatlı ürün sahibiyiz.
Lider konumda olduğumuz hastane ürünleri alanının yanı sıra henüz 2021 yılında girdiğimiz reçeteli pazarlarda da Polifarma markasına güven ve bu sektördeki tecrübemizin de getirdiği bir sonuç olarak, iyi bir yer edindik. Nefroloji ve Alerji alanlarında ürünlerimizin pazarda bilinirlik ve memnuniyeti, bize öncesinde kurguladığımız stratejik planın ve bu plan doğrultusunda yaptığımız tüm altyapı yatırımlarının ne kadar doğru olduğunu gösterdi.

Yine çok yakın zamanda portföyümüze yeni katacağımız göz hastalıkları branşı ile nadir ve yetim hastalıklarda kullanılacak ilaçlar üzerinde çalışmalarımız son aşamada.
Polifarma olarak hayat kurtarma ve sürdürmeye adanmış kültürümüzle sadece ülkemizde değil, dünyanın dört bir yanında hasta, sağlık hizmeti uzmanları, toplum ve diğer paydaşların yaşamlarına dokunuyoruz. Bugün itibariyle 70’ten fazla ülkeye ihracat yapan Polifarma, yaklaşık 210 üründe yurt dışı ruhsat sahibi.

Polifarma’nın nadir hastalıklar alanına yaklaşımını paylaşır mısınız? 

Nadir hastalık grubu içerisinde yer alan Herediter Anjioödem tedavisinde kullanılan, ikadibant etken maddeli bir ürünümüz mevcut. Kalıtsal bir hastalık olan Herediter Anjioödem, hastanın hayatını önemli ölçüde etkileyen, ölüme bile sebebiyet veren ataklara sahip. Bu ataklar aniden ortaya çıktıkları için erken müdahale büyük önem taşıyor. Bizim kullanıma sunduğumuz ürün ise kişinin kendi kendine uygulayabileceği bir formda olduğundan kısa sürede hem hasta hayatını kurtarıyor hem de hayat kalitesini yükseltiyor.
2 farklı nadir hastalığa yönelik tedavi çözümümüzün de yolda olduğunun müjdesini vermek isterim. Tek gayemiz ilaçta dışa bağımlılığı tamamen sıfır seviyesine indirmek. Özellikle nadir ve yetim hastalıklar olarak nitelendirilen ve çağımızın hastalıklarından olan, hayat kalitesini ve yaşam süresini ciddi olarak etkileyen birçok hastalık mevcut. Bu hastalıkların farkındalığını arttırmak adına biz Polifarma olarak tüm gücümüzle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Amacımız yalnızca farkındalık yaratmak değil aynı zamanda hastalara şifa dağıtmak.

2023’te yegâne amacımız, her dönem olduğu gibi; ‘daha fazla canlının sağlığına katma değer sağlamak’ olacak. Bunu gerçekleştirme yolunda kendimizi biyobenzer ve biyoüstün ilaçlardaki öncü çalışmalarımız ile konvansiyonel ilaç üretiminin ötesine geçmiş, katma değeri olan biyoteknolojik ürünler ve kendi molekülünü üreten ‘global bir sağlık üssü’ olarak konumlayarak ilerliyoruz. Hedefimiz, daha fazla canlının hayat kalitesini yükseltmek, sağlıklı bir yaşamı herkese ulaştırmak.

Hammadde sentez ve üretimi konusunda kaydettiğiniz gelişmeleri özetler misiniz? Ar-Ge çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?  2023 yılına dair hedef ve yatırımlarınız nelerdir?

Polifarma’nın bugün geldiği yerde kalıcı olması, bizim araştırma ve geliştirmeye olan inancımız ve yatırımlarımız sayesindedir. 2017 yılında kurulan AR-GE üssümüz POLAr-Ge’de Türkiye ilaç pazarının hammadde tedarikinde yurtdışı bağımlılığını azaltmak ve yetim ilaç kategorisindeki atılımımızı desteklemek amacıyla uzun bir süredir hammadde sentez çalışmalarımızı Ar-Ge ekibimiz ve yurtdışındaki iş ortaklarımızla sürdürüyoruz. Orijinal molekül projelerimizde elde ettiğimiz olumlu sonuçlara ilaveten dünyada sadece birkaç üreticisi olan bir hammaddeyi sentezleyen, ilaca dönüştüren ve hammadde olarak satan bir firma konumuna gelmek için çalışıyoruz. Kendimizi biyobenzer ve biyoüstün ilaçlardaki öncü çalışmalarımız ile konvansiyonel ilaç üretiminin ötesine geçmiş, katma değeri olan biyoteknolojik ürünler ve kendi molekülünü üreten ‘global bir sağlık üssü’ olarak konumlama vizyonundayız. Planlarımızda, en büyük güçlerimizden Ar-Ge ekibi ve teknik donanımımızı genişletme ile üretim kapasitesini artırmak için makine yatırımı yapmak var. 3 farklı lokasyonda hizmet veriyoruz; İstanbul’da Genel Merkezimiz, Ergene, Tekirdağ’da 77.000 m2 üretim tesisimiz ve Ankara’da Ruhsatlandırma Merkezimiz. Ruhsatını alarak üretmeye başladığımız her yeni ilaç bu 3 ilde iş imkânı sağlıyor. Hastane ürünleri pazar lideri olmamızın yanı sıra, 2021 yılında girdiğimiz reçeteli pazarlar alanında özellikle alerjide nadir hastalıklar başta olmak üzere; nefroloji ve çok yakın zamanda faaliyete başlayacağımız göz hastalıkları branşlarında da iddiamızı sürdürüyoruz.

Sözlerime son verirken, içinde bulunduğumuz mayıs ayının sağlık sektörü için anlamının çok büyük olduğunu belirtmek isterim. Tüm canlıların sağlığı için üstün çaba gösteren hemşirelerimizin ‘Hemşireler Günü’nü ve yine tüm canlıların sağlığına hizmet veren başta Onursal Başkanımız ve Kurucumuz Sn. Eczacı Necdet Nuri Kumrulu olmak üzere tüm eczacılarımızın ‘Eczacılar Günü’nü sizin nezdinizde kutlarım.  Bizim tedavi çözümü sunduğumuz nadir hastalıklardan olan Herediter Anjioödem farkındalığını artırma amaçlı kutlanan Dünya Herediter Anjioödem Günü’nde bu hastalığına dikkat çekmek isterim. Aynı zamanda 2 çocuk annesi, hayatını sağlığa katma değer katmaya adamış çalışan kadın olarak, her zaman üretmenin ve evlat yetiştirmenin derin sorumluluğunda ve gururunda; tüm kadınlarımızın anneler gününü yürekten kutlarım.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu