Güniçinde ortada bir sebep yokken kalp atışlarınızın aniden hızlandığınıhissettiniz mi? Bu durumu sık sık yaşıyor musunuz? Eğer öyleyse bu birtaşikardi göstergesi olabilir. Taşikardi normal şartlarda dakikada 70 atansağlıklı bir kalbin, dakikada 100 sayının üzerine çıkması halidir. Günümüzdebirçok insanın şikâyet ettiği bir durum olmakla beraber her taşikardinin ciddibir kalp sorununun işareti olduğu doğru değildir. Stres, kaygı, korku veheyecan, aşırı kafein, sigara tüketimi ve uykusuzlukta taşikardiye sebepolabilir.
Taşikarditiroit bezinin çok fazla çalışması ya da çeşitli kalp sorunları gibi fizyolojiksorunlara bağlı olarak ortaya çıkabileceği gibi, psikolojik nedenlere bağlı olaraktanortaya çıkar.
Yaşadığımızstres, korku ve endişeler adrenalin ve noradrenalin adındaki hormonlarımızı uyarır. Budurumda kalbimiz daha hızlı atmak adına komutlar alır. Tam da bu noktada sinirsistemimizin dengesi bozulmaya başlamıştır ve dengelenmesi gerekmektedir. Adrenalin vücutta gereğinden fazlasalgılandığı için ortada somut bir tehlike yokken kişinin bedeni baştan aşağıyatehlike algılamaya başlar. Dolayısıyla kendini bu durumdan kurtarmak adınacanla başla çalışır.
Sporyaptığınızda, örneğin fazlaca gayret gerektiren bir egzersiz yaptığınızı hayaledin. Egzersize dayanabilmeniz ve devam edebilmeniz için beden belli işlemlergerçekleştirmektedir. Şimdi bu işlemlerin ortada yapılan bir spor yokkenharekete geçtiğini düşünün. Ne olduğunu anlayamaz ve tabi ki korkarsınız. Çünküo anda bu derece adrenalin salgılanmasını gerektiren bir sebep yoktur.
Nefesindoğru kullanımı ve nefes teknikleri burada devreye girer. Parasempatik sinirsistemi ile sempatik sinir sistemi arasındaki dengenin sağlanması mümkündür. Kalp atışlarının gereğinden fazla artmasınasebep olan parasempatik sinir sisteminin etkisini baskılayarak, sempatik sinir sisteminiharekete geçiririz. Böylece kalp ritmi normal düzenine kavuşabilir.
Nasıl?
Nefesimizikontrol etmeyi öğrendiğimizde, kalp atışımızın normal ritmine kavuşmasınısağlayabiliriz. Bu dengeyi sağlamanın tek bir tekniği yoktur ancak bizi çözümehızla ulaştırabilmesi açısından en pratiği sadece 3 dakika boyunca sol burundeliğimizi kapatarak, sağ burun deliğimizden alıp vereceğimiz nefeslerdir.
Ekolarak, burundan olabildiğince alınan ve yavaşça ama uzun sürede verilennefesler de yardımcı olacaktır. Unutmayın bir dakikada aldığınız nefes sayısıne kadar az olursa o kadar iyi.
Birdakikada aldığınız nefes sayısını en aza indirin demek biliyorum ki söylemesikolay ama yapması çalışma ve zaman gerektiren bir işlemdir.
İşinizikolaylaştırmak adına size aşağıda açıklayacağım 4-7-8 nefes çalışmasınıhayatınıza sokabilirsiniz.
Önceliklekendimizi nefesimize odaklamaya özen gösteriyoruz. Bunu nefes alışınızı takipederek ya da dinlemeye çalışarak başarabilirsiniz.
Nefeslerimizi diyaframdan(karından) alıp vermemiz çok önemli. Bunuyapabilmek için ayrıca diyafram kasınızı kuvvetlendirici çalışmalar yapmanızşart.
Nefes alırken yavaşça 4’e kadar sayıyoruz.
Nefesimizi vermeden önce 7saniye kadar tutuyoruz.
Nefesimizi verirken 8’e kadar sayarak içimizdeki tüm havayı çıkarmayagayret ediyoruz.
Bunu sayarak bir kaç kere tekrarladığınızda, nefes aldığınız süre içinde nefesinizdenbaşka bir şey düşünemediğinizi görüceksiniz. Böylece kalp atışlarınızdasakinleşecektir.
