Prof. Dr. Öztürk: Girişimsel radyolojini…

 yusuf-halil-ozturk

Prof. Dr. Öztürk: Girişimsel radyolojinin yan dal olması kaçınılmazdır
Prof. Dr. Mehmet Halil Öztürk, “Girişimsel radyolojinin daha da yaygınlaşması ve daha fazla vatandaşımıza hizmet sunabilmesi için maalesef bazı resmi engeller mevcut” dedi.

 Hastalara daha iyi, hızlı ve aracısız hizmet sunabilmek için girişimsel radyolojinin yan dal olması gerektiğini belirten, Türk Girişimsel Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Halil Öztürk, konuyla ilgili sorularımızı cevaplandırdı:

Girişimsel radyoloji nedir? Sorunları nelerdir?

Girişimsel radyoloji, tıbbın hızla ilerleyen bir dalı olup, radyolojinin tedavi edici bölümüdür. Girişimsel radyologlar, görüntüleme kılavuzluğunda minimal invaziv yöntemlerle perkütan tedaviler yaparak diğer klinik branşlara birçok konuda yardımcı olmaktadırlar. Temelleri 20-30 yıl öncelere dayanan girişimsel radyolojik tedavilerde, işlemlerin çeşitliliği, karmaşıklığı ve derinliği son zamanlarda çok artmıştır. Bu şekilde çok geniş bir spektrumdaki işlemlere özgü yöntem ve teknikler geliştikçe, daha kritik ve dokunulamaz hastaların girişimsel tedavileri yapılabilir hale gelmiştir.

Hastalar size doğrudan ulaşabiliyor mu?

Bu kadar önemli işler yapan girişimsel radyolojinin daha da yaygınlaşması ve daha fazla vatandaşımıza hizmet sunabilmesi için maalesef bazı resmi engeller mevcuttur. Bu konuda en önemli sorun, bu branşın bağımsız ayrı bir bilim dalı olmamasıdır. Çözüm, girişimsel radyolojinin resmi olarak yan dal kabul edilmesidir. Bu sayede, konuya ilgi duyan hekimler daha kolay yetişebilecektir. Ancak daha da önemlisi bu sayede hastalarımız bizlere doğrudan ulaşabilecektir. Çünkü ayrı bir yan dal olarak tanımlanmadığınızda hastalarımızın resmi olarak doğrudan başvurma hakları olmamaktadır. Şu anda ise hastalarımız bize diğer resmi klinik branş hekimleri tarafından yönlendirilmektedir. Bu durum ise birçok karmaşık sorunlara neden olabilmektedir:

Ne gibi sorunlar bunlar?

En büyük sorun işlem yapılması için girişimsel radyoloji bölümüne hastane dışından gönderilen hastalarda yaşanmaktadır. Çünkü hastalar girişimsel radyoloji polikliniğine kabul edilemediği (radyoloji polikliniği olmaması nedeniyle) için, ilgili diğer bilim dalına gönderilmektedir. Bu da şu sorunlara neden olmaktadır: Gönderilen bölümdeki ilgili doktor, hastayı detaylı olarak bilmediğinden aynı tetkikleri tekrarlamakta, gecikmekte, bazen bu işlemi hiç istememekte veya bu hastayı yanlış yönlendirmektedir. Diğer yandan bir başka hastaneden girişimsel bir işlem için gönderilen hasta acilden ya da diğer klinik branşlara uğramadan doğrudan girişimsel radyoloji polikliniğine başvurabilirse hem diğer bölümlerin gereksiz iş yükü azalacak, hem de hastalar için zaman kaybı engellenmiş olacaktır. Aynı hastaneden girişimsel radyolojiye muhtemel bir tedavi için değerlendirme amacıyla gönderilen bir hastada pratikte çok sorun olmamaktadır. Ancak bu hastaların bile poliklinik ortamında en iyi şekilde değerlendirilebileceği aşikardır. Çünkü girişimsel radyolojide yapılan işlemlerin son yıllarda giderek artması nedeniyle takip hastaları diğer klinik branşların polikliniklerinde üstünkörü ele alınmakta (çünkü asıl tedavisi girişimsel radyolojide yapılmış), bundan dolayı çok sayıda hasta işlem sonrası doğrudan girişimsel radyolojideki doktoruna kontrole gitme ihtiyacı hissetmektedir.

Hastaların poliklinik takibini yapabiliyor musunuz?

Yapamıyoruz maalesef. Girişimsel işlemlerden sonra birçok hasta uzun süreler takipte kalmalıdır. Takip klinik ve gerekirse radyolojik olabilmektedir. Ama tedavi ettiğimiz hastanın poliklinik takibini yapamadığımız gibi, gerekli olabilecek radyolojik takibi için bile kendi birimizden (radyoloji) doğrudan hasta gönderememekteyiz. Hasta mutlaka poliklinik yapmaya yetkisi olan bir başka kliniğin polikliniğinden hastane kayıt sistemine giriş yapmak zorunda kalmaktadır. Bu da yukarıda belirttiğimiz gibi, hem diğer bölümlerin iş yükünü artırmakta, hem de hastalar için zaman ve enerji kaybına sebep olmaktadır. Girişimsel radyolog olarak poliklinik/klinik yetkilerimizin olmaması nedeniyle tedavi ettiğimiz hastaların tedavi öncesi ve sonrası alması gereken ilaçları doğrudan reçete etmemiz de mümkün olmamaktadır. Bunun için de hastalarımızı ilgili branşlara göndermemiz gerekmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu