Onkolojide umut veren dönüm noktaları

Roche İlaç Türkiye, 1-7 Nisan Kanser Haftası için, geçmişten günümüze onkoloji alanında dönüm noktası olma özelliği taşıyan umut dolu anları ortaya koyuyor. Genel anestezinin tümör çıkarmak için ilk kez kullanılmasından, kanser tedavisi için onaylanan ilk kemoterapi ilacına, dünya onkoloji tarihindeki 15 mihenk taşı, bugün ulaşılan noktanın arka planındaki gelişmeleri gözler önüne seriyor.

Roche İlaç Türkiye Genel Müdürü Adriano Treve, “Roche olarak, hastaların daha uzun ve daha iyi yaşamalarına yardımcı olacak yenilikçi ilaçlar geliştirmeye odaklanıyoruz. Onkoloji alanında fark yaratma gayretimiz sürerken; kanser hastalığına yaklaşımı ve hastalığın tedavi sürecini kökünden değiştiren tarihsel anları bir kez daha hatırlamanın önemine inanıyoruz. Cesur adımların ne denli umut verici gelişmelere imza attığını görmenin anlamlı olduğunu düşünüyoruz” dedi.

Geçmişten bugüne onkoloji alanında 15 mihenk taşı

  • Ekim 1846’da, genel anestezi tümör çıkarmak için ilk kez kullanıldı.
  • 1870’li yıllarda, “kanser zehrinin” lenf nodları yoluyla primer tümörden diğer bölgelere yayılarak, metastaza yol açtığı hipotezi ortaya kondu.
  • Marie Curie’nin 1898 yılında radyumu keşfini takiben, doktorlar 1903 yılında radyoaktif elementin kanser tedavisinde ilk kez kullanıldığını bildirdiler.
  • Paul Ehrlich, 1909 yılında tümör gelişiminin genellikle kendi bağışıklık sistemimiz tarafından baskılandığını ileri sürdü. Kanserle mücadele etmek için vücudun bağışıklık sistemini kullanan immünoterapi ise, günümüzde kanser tedavisinde hızla büyüyen bir alan olarak karşımıza çıkıyor.
  • Günümüzün gelişen dünyasında rahim ağzı kanserini yayılma fırsatı bulamadan saptamak ve tedavi etmek için yaygın olarak tercih edilen ve adını yaratıcısı George Papanicolaou’dan alan PAP testi, 1943 ‘de kullanılmaya başlandı.
  • Dünya Savaşı’nda kimyasal savaş maddesi olarak kullanılan azot hardalı (hardal gazı) 1949 yılında ABD’deki düzenleyici kurumlar tarafından kanser kemoterapisinde kullanılmak üzere ilk ilaç olarak onaylandı.
  • 1950-1960’larda sigara ile, özellikle akciğer kanseri olmak üzere kanser arasındaki bağlantıyı ortaya koyan raporlar sunuldu.
  • 1966 yılında, yaptığı araştırmayla prostat kanserinin hormonal tedavisinin mümkün olduğunu gösteren ve Nobel Ödülü’ne layık görülen Charles Huggins’in öncü çalışması hem prostat, hem de meme kanserine yönelik tedavilerin geliştirilmesini sağladı.
  • Anjiyogenezin tümör gelişimi ve yayılmasında rolü ilk olarak 1971 senesinde Judah Folkman tarafından gösterildi ve pek çok hastanın genel durumunu anlamlı ölçüde değiştiren anjiyogenez inhibitörlerinin geliştirilmesine imkan sağlandı.
  • 1975’de Georges Kohler ve Cesar Milstein, günümüzde kanser tedavisinde yaygın olarak kullanılan bir biyolojik tedavi türü olan monoklonal antikorların üretimine yönelik makalelerini yayınladı.
  • Vücut içindeki tümörün görüntülerinin oluşturulması için röntgen ışınlarını kullanarak sağlıklı dokuya zarar vermeden doğru konumu hedeflemeye olanak tanıyan Bilgisayarlı Tomografi, ilk kez 1970’li yıllarda görüldü.
  • 1997 yılında, diğer tedavilere artık yanıt vermeyen bir lenfoma türüne sahip olan kişilerin tedavisi için, monoklonal antikorlar olarak adlandırılan yeni ilaç sınıfındaki, moleküler hedefli ilk ilaç onaylandı.
  • 2003 yılında, 13 yıllık araştırmanın bir sonucu olarak insan genomunun kodu yayınlandı. Bu devrim yaratan olay, spesifik kanserlerde genetik kusurların belirlenmesi de dahil olmak üzere, kapsamlı genetik araştırmaların önünü açtı. 2009 yılında araştırmacılar, en yaygın kanserlerden ikisi olan cilt ve akciğer kanserinin genetik kodunun tamamını çözdü.
  • 2010 yılında metastatik prostat kanserinin tedavisinde kullanılan ilk kanser tedavisi aşısı onaylandı.
  • ABD’deki düzenleyici kurumlar tarafından, var olan tedavilere göre ciddi oranda iyileşme gösteren ilaçların kullanıma daha hızlı sunulması için oluşturulan “devrim yaratan tedavi” sıfatının verildiği ilk ilaç, kronik lenfositik löseminin tedavisi için 2013 yılında onaylandı.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu