Uluslararası Katılımlı, Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği 14.Kongresi, Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği tarafından 3-6 Kasım tarihleriarasında Titanic Deluxe Otel Belek, Antalya’da düzenlendi.
Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği tarafından Antalya’da düzenlenen ‘Uluslararası Katılımlı Kalp ve Damar Cerrahisi 14. Kongresi’kapsamında yapılan basın toplantısında, Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Anıl Z. Apaydın, Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği GenelSekreteri Prof. Dr. A. Rüçhan Akar, Türk Kalp ve Damar Cerrahisi DerneğiYönetim Kurulu Üyesi Op. Dr. Murat Sargın, Türk Kalp ve Damar Cerrahisi DerneğiYönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. ÜmitKervan ve Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Üyesi Prof. Dr. Mehmet AliÖzatik katıldı. Türkiye’de her yıl 3 bin 600 kişide karın ana damarı balonlaşması olduğunun tahmin edildiğini, ‘İçinizdeki Balon’ sloganıyla birfarkındalık kampanyası başlattıklarını vurgulayan Prof. Dr. Anıl Z. Apaydın,”Yakınmaya neden olmadan sessizce ilerler ve patlayıp kanamaya yol açar. Budurumda hastaların yüzde 60- 80’i hastaneye ulaşamadan ölür” dedi.
Kongrede, Kalp ve damar cerrahisindeki çok önemli ve ilgi çekenkonuların yanı sıra, olgular eşliğinde sık karşılaşılan problemlere vehastalıklara yaklaşım ile birlikte tıptaki yeni gelişmeler gözden geçirildi. Son gelişmelere ilişkin konferanslar, dünyadaki kalp ve damar cerrahisindekison gelişmeler, programın ana başlıklarını oluşturdu. Kongrede konularında söz sahibi Türkiye ve yurtdışından 219 konuşmacı ve 152 oturum başkanı görev aldı. Yoğun olarak devam eden bilimselprogramda toplamda 198 ayrı başlıkta 39 farklı kurs seansı, 12 adet uydusempozyum yer aldı.
Aortanevrizması en çok 65 yaş üstü erkeklerde görülüyor
Sigara ve genetik etkenlerin balonlaşmaya etken oluşturduğunu belirtenProf. Dr. Apaydın, balonlaşmanın 65 yaş üstü erkeklerde kadınlara oranla 5 katdaha fazla görüldüğünü söyledi. “Aort balonlaşması 65 yaş üstüerkeklerde en çok görülür. Sigara içiyorsanız, riskiniz yüksektir” diye ekledi.Türkiye’de her yıl 3 bin 600 kişide karın ana damarı balonlaşmasının olduğununtahmin edildiğini de belirten Prof. Dr. Apaydın, “Karın ana damarındakibalonlaşma, çoğunlukla böbrek damarlarının altındaki bölgede damar duvarınınyaşlandıkça zayıflaması ve genişlemesi sonucu oluşur. Ameliyata kadar ulaşabilen hastaların da riskiyüksektir. Kanamaya yol açmış damar balonlaşması olan tüm hastaların en çokyüzde 10 ile 25’i taburcu olabilir. Risk altındaki kişilerde damar balonlaşması olup olmadığı önceden saptanabilirse, cerrahi girişimle yaşamsal tehlikeortadan kalkar. 65 yaş ve üzeri nüfusta her 65 erkekten birinde bu hastalıkmevcuttur” diye konuştu.
Kampanya filminde Rasim Öztekin rol aldı
Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği tarafınızdan hazırlanan ‘İçinizdekiBalon’ adlı farkındalık kampanyasının filminde ünlü oyuncu Rasim Öztekin rolaldı. Çekilen filmde karın ana damarı balonlaşmasının özellikle sigara içen 65yaş üstü erkeklerde meydana geldiği, sinsice büyüdüğü ama bunun yanında erkenteşhis ile tedavi edilebilir bir hastalık olduğuna vurgu yapıldı.
Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. ÜmitKervan ise Türkiye’de toplam 52 ilde, 274 hastanede aktif kalp merkezi (açıkkalp cerrahisi+girişimsel kardiyoloji) olduğunu belirtti. Kervan ayrıca,Türkiye’nin nüfusa oranla hizmet edecek merkez sayısı açısından İngiltere veAlmanya’yı geçtiğini belirtti. Doç. Dr. Kervan, “Ülkemizde 2017 yılında kalpmerkezlerinin sayısı 301 olması beklenmektedir. Bu merkezler toplam 70 milyon765 bin 602 nüfusa hizmet etmektedir. Türkiye’de nüfusunun tamamı için 259 bin852 kişiye bir merkez düşerken, İngiltere’de 1.5 milyon, Almanya’da ise 1 milyonkişiye bir merkez düşmektedir. 2015yılında bu merkezlerde, toplam 76 bin 019 açık kalp ameliyatı yapılmıştır” dedi.
Ülkemizde 20 bin hasta kalp naklini bekliyor
Türk Kalpve Damar Cerrahisi Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. A. Rüçhan Akar, “78 milyonluk Türkiye’de ileri evre kalpyetmezliği sayısı 20 bin civarında. 690 hasta kalp nakli bekliyor, acil kalpnakli bekleyen sayısı ise 144. yapılan nakil sayısı ise yılda 60- 90arasında” dedi. Beyin ölümü gerçekleşen donörlerin ailelerinin organlarınnereye gideceğini bilmediği için yüzde 75’inin organ bağışını kabuletmediğinden yakınan Akar, kalp yetmezliğinin ülkemizde toplumsal bir sorunolduğunu, beyin ölümü gerçekleşen donörlerin ailelerinin organların nereyegideceğini bilmediği için organ bağışını kabul etmediklerinden yakındı.
