Makale

Kadınların zayıflamalarındaki büyük engel; “hormonal dengesizlikler”

bulent-tirasKadınlar bilinmesi gereken en önemli husus kilo vermeye başlarken hormonal dengelerinden emin olmaları.

Günümüzde aşırı şişmanlık ve obezite sağlıklı yaşama ket vuran önemli bir sorun. Özellikle kadınlar menopoz döneminden sonra kilo alma eğiliminde olmakta ve kalp hastalıkları riski neredeyse erkeklerle aynı düzeye ulaşmaktadır. Kilo vermek gerekliliği ve gösterilen çabalar ne yazık ki her zaman istenilen sonuca ulaşmayı sağlamıyor. Kadınlar bilinmesi gereken en önemli husus kilo vermeye başlarken hormonal dengelerinden emin olmaları. Çünkü hormonal düzensizlikler ve sorunlar kadınların kilo vermelerinin önündeki belki de en büyük engel. Menopoza yaklaşmış kadınlar menopoz öncesi ve menopoz sırasında sürekli kilo alma tehdidi altındadır. Özellikle bu döneme fazla kilolarla girilmişse durum çok daha zor bir hal alır. Bu dönemdeki kadınlarda diyete direnç çok yüksektir. Menopozdaki kadınlar için hedef kiloya ulaşmak kilo vermekte zorlanan gruplar içinde neredeyse en zorudur. Kadınların menopoz döneminde zayıflama planı uygulamadan önce mutlaka hormon dengelerini sağlamaları gerekir. Uygun hormon tedavisi kimi zaman etkin biçimde kilo vermeyi sağlayacak en iyi yöntem olabilir. Kadınların bir uzman yardımıyla ve doğal hormonların seçilmesiyle, gerektiğinde boşaltımı kolaylaştırıp ödemleri azaltan antialdosteronlara da başvurularak hedef kiloya ulaşmaları mümkün olabilir. Polikistik Over Sendromu genetik yatkınlık gösteren bir yumurtalık hastalığıdır. Sendrom tipik olarak genç kızlarda ve genellikle ergenlik döneminde ortaya çıkıyor. Adet düzensizliği, yağlı ve sivilceli cilt yapısı, tüylenme ve kilo artışı gibi belirtilerle seyreden Polikistik Over Sendromu (PCOS) her 5 kadından birinin sorunu. Nedeni tam olarak bilinmeyen Polikistik Over Sendromu’nda tedavi ancak belirtilere yönelik olarak planlanabilmektedir. Hastanın tedavisindeki en önemli ve birinci basamak kilonun kontrol altına alınması ve kilo verdirilmesidir. Kadınlardaki kilo alımı ve yağlanmayı iki şekilde görülebilir: Elma Tipi Şişmanlık: “Erkek tipi kilo alma” şeklinde de tanımlanabilecek bu tabloda alınan kilolar daha çok karın çevresi ve üst gövdede göze çarpar. Polikistik over sendromlu kadınlarda kilo alımı erkek tipindedir. Göbek hizasından yapılan ölçümde karın çevresi 88 cm’i aşmış ise erkek tipi şişmanlık söz konusudur bu da metabolik sendrom riskinin yüksek olduğunun en önemli habercisi olarak kabul edilir. Armut Tipi Şişmanlık: “Bayan tipi” olarak tabir edilen kalçalarda ve bacaklarda olan şişmanlıkta ise gövde incedir. Bu tabloda, ince bel, basen ve bacaklarda biriken kilolar dikkat çeker. Fazla kilolu olmak hangi tipte olursa olsun istenmeyen bir durum kuşkusuz ancak, daha önce de söz ettiğimiz gibi PCOS’lu hastalarda daha çok Elma Tipi şişmanlık görülür. “Elma Tipi” şişmanlığı olan kadınlarda da ne yazık ki artmış metabolik risklerden söz etmek mümkün. Şöyle ki; 40’lı yaşlardan itibaren şeker hastalığı riski kesin olarak artma eğilimi gösterir. Yüzde 40 gizli şeker, yüzde 6-8 ise aşikâr şeker görülür. Hipertansiyon. Koroner kalp hastalığı riski artma eğilimi gösterir. Polikistik over sendromunun diğer bir bulgusu ise yumurtlamanın seyrek veya hiç olmamasına bağlı gebe kalamamadır. Çocuk sahibi olmak isteyen kadınlarda, yumurtlamayı uyarıcı ilaçların kullanılması gerekir. Bu kapsamda ilk yapılması gereken, mümkün ise, aşırı kilolardan kurtulmak için kilo verilmesidir. Kilo fazlalığı kısırlık tedavinse direnci arttırmakta ve düşük oranlarını arttırabilmektedir; ayrıca gebelik varlığında bir takım riskler de artabilmektedir. Bununla birlikte, kilo verilmesi, pratikte çoğu zaman çok güç olmaktadır. Tıbbi tedavide uygulanan hormon tedavileri ile yumurtlama ve gebelik oranları ciddi biçimde artırılabilir. Ancak bu tedavinin uygulanması, gerekli doz ayarlamaları kapsamında, deneyim gerektirir ve mutlaka bu konuda tecrübeli kişiler tarafınca yürütülmelidir. Aksi takdirde aşırı uyarım sendromu ve çoğul gebelik riski söz konusu olabilir. Günlük iğne tedavisi ile de yanıt alınamayan olgularda, 3. basamak tedavi seçeneği tüp bebektir. Tüp bebek ile gebelik oranları bu olgularda çok iyidir.

 

Prof. Dr. Bülent Tıraş
Acıbadem Sağlık Grubu
Tüp Bebek Hizmetleri Koordinatörü

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu