Mehmet Ali Aydınlar, “Hastaların beklentilerini karşılamak açısından, hasta tüm zincirdeki hastanelerde aynı kaliteyi görmek istiyor” dedi.
“Sağlıkta Ortak Çözüm Toplantıları”nın ikincisinde düzenlenen “Özel Hastanecilikte Yeni Dönem- Zincir Hastaneler” konulu panele konuşmacı olarak; Acıbadem Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, Medicana Hastaneler Grubu CEO’su Dr. Murat Dayanıklı, Universal Hastaneler Grubu CEO’su Dr. Mahir Turan, Memorial Sağlık Grubu Genel Müdürü Uğur Genç, BSK CEO’su Gürkan Ergenekon, Dünya Göz Hastaneleri Genel Müdürü Adem Esgun ile Daruma Finans Genel Müdür Yardımcısı Maruf Dindar katıldı. Panelin moderatörlüğünü yapan Mehmet Ali Aydınlar yaptığı konuşmada, “Hastaların beklentilerini karşılamak açısından, hasta tüm zincirdeki hastanelerde aynı kaliteyi görmek istiyor. Marka iseniz insanların sizden beklentisi yüksek. Zincir olmak uzun vadeli bir iş, bunun altyapısını hazırlamak, finansmanı hazırlamak önem taşıyor. Bir kültür oluşturmak gerek” dedi. Dünyadaki zincir hastanelerden örnek veren Dr. Mahir Turan, Hospital Corporation of America’nın bünyesinde 164 hastane, 106 tıp merkezi 183 bin personeli ve yıllık bütçesinin 30 milyar dolar olduğunu, Community Health Systems’in ise 130 hastane ve 153 bin personele sahip olduğunu, Apollo Hospitals’in ise 53 hastane ile 8.500 yatak kapasitesine sahip olduğunu ifade etti. Dr. Turan, sadece bir zincir grubunun yıllık cirosunun tüm Türkiye’deki kamu ve özel hastanelerin cirosunun yaklaşık 4-5 katı olduğunu belirtti. Dr. Mahir Turan, zincir olmanın avantajlarının olduğu kadar risklerinin de olduğunu söyledi. Uğur Genç de şöyle konuştu: “Hemen hemen bütün gelişmiş ülkelerde bireysel hastanelerden, satınalma veya birleşmelerle hastane zincirlerine doğru bir geçiş olmuştur ve olmaktadır. Hastane zincirlerinin artışının yanında, bazı hastaneler ölçek ekonomisi yakalayıp tedarikçilerinden daha iyi fiyatlar sağlamak maksadıyla kendi aralarında satınalma işbirlikleri kurmaktadır. Almanya’da son 10 yılda hastane tedarikçilerinin satışlarına bakıldığında; satınalma işbirliklerinin payının % 30 civarındayken, 2010’da bu oranın % 50’lere çıktığı, hastane zincirinin payının % 14 iken 2010 yılında bu oranın % 40’lara çıktığı tahmin edilmektedir. Bireysel hastanelerin ise payının 10 yılda % 56’dan % 10’a düştüğü tahmin edilmektedir. Türkiye’de ise hastane zincirlerinin tüm hastaneler içindeki payı gittikçe artmaktadır. Hastane zinciri hastanelerinin sayısının tüm özel hastane sayısına oranı 2006’da % 10 iken 2010’da % 22’ye yükseldi. Hastane zinciri olmak, hem hastalar tarafından tercih edilmek için, hem de iyi doktor ve iyi personel istihdamı için kolaylıklar sağlamaktadır.” Gürkan Ergenekon da SGK’nın farklı illerde farklı uygulamaları olduğuna işaret ederek, “Farklı illerde hastanelerimiz olduğu için SGK’nın bu tür uygulamalarından etkileniyoruz” dedi. Dr. Murat Dayanıklı da, “Eğer gerçekten paydaşlar arasında mutabakat varsa bugün bağımsız hastanelerden bir zincir hastane kurmak mümkündür. Bunu yapabilmek için gerçekten bu işe kalbini veren, beynini koyan, enerjisini, zamanını harcayan bir ekibe ve bir finansöre ihtiyaç vardır. Kültür en önemlisi. Bir misyonunuz, vizyonunuz yoksa, gerçekten inandığınız değerler yok ise, isterseniz kendiniz hastaneyi kurmuş olun hepsi ayrı telden çalan organizasyonlar olurlar. Zorlukları çok, global düşünmeli lokal hareket etmeliyiz. Her lokasyonun farklı dinamiklerine uyabilecek yapılanmalar gerekiyor. Ölçülerek yönetilen ve sonuçta kazandığınız zaman yöneticisinin de kazandığı çok objektif bir sistem oluşturulmalı. Bunu becerebilirsek Türkiye’de yapılamayacak bir şey yok” diye konuştu.
