Dünyada 160 milyon kronik Hepatit C …

DSC_0861

Dünyada 160 milyon kronik Hepatit C hastası var

49. Uluslararası Karaciğer Kongresi’nde yılda 350 binden fazla kişinin Hepatit C virüsünün sebep olduğu sorunlar yüzünden öldüğüne dikkat çekildi.

Avrupa Karaciğer Çalışmaları Birliği tarafından Londra’da düzenlenen 49. Uluslararası Karaciğer Kongresi’nde (EASL) dünyada 160 milyon kronik Hepatit C hastası olduğu, her yıl yaklaşık 3-4 milyon yeni olgu tanımlandığı, yılda 350 binden fazla kişinin Hepatit C virüsünün sebep olduğu sorunlar yüzünden öldüğüne dikkat çekildi. Kongre kapsamında, dünyada Hepatit C (HCV) virüsüne dikkat çekmek amacıyla, Abbvie tarafından düzenlenen “Hepatit C Virüsünün Karmaşıklığının Anlaşılması” başlıklı medya eğitim toplantısı yapıldı. Toplantıya; dünyanın birçok ülkesinden sağlık konusunda uzman yaklaşık 80 gazeteci katıldı. Toplantının açış konuşmasını Abbvie Global Medikal İlişkiler Başkanı Juan Carlos Lopez Talavera yaptı. Toplantıda; Queen Mary Üniversitesi Hepatoloji Profesörü ve Barts Ulusal Sağlık Hizmetleri Vakfı Danışmanı Prof. Dr. Graham R. Foster, Dünya Hepatit Birliği İcra Kurulu ve Hepatit C Vakfı Başkanı Charles Gore ve Hepatit C hastası Sam May, Hepatit C ile ilgili birer konuşma yaptılar. Queen Mary Üniversitesi Hepatoloji Profesörü ve Barts Ulusal Sağlık Hizmetleri Vakfı Danışmanı Prof. Dr. Graham R. Foster toplantıda, HCV’nin nasıl bulaştığının anlaşılması, HCV’yle ilgili sosyal ve ekonomik faktörler, Avrupa’da HCV ve hastalık yönetimini etkileyen unsurlar, Dünyada HCV hastalarının karşılaştığı sorunlarla ilgili bir konuşma yaptı.

“Bir şırınga birden fazla defa kullanılıyor”

Londra’daki Excel Kongre Merkezi’nde düzenlenen eğitim toplantısında konuşan Prof. Dr. Graham R. Foster, virüsün kan yoluyla başka insanlara taşındığını söyledi. Prof. Dr. Foster, dünyanın pek çok yerinde bir şırınganın birden fazla kullanıldığını, bu konuda sağlık personeli ve vatandaşın eğitim boşlukları nedeniyle bilinç sahibi olmadığına dikkat çekti. Dünyanın bazı yerlerinde kan nakillerinde, diğer kan ürünlerinde ve nakledilecek organlarda 1992’den itibaren HCV taraması yapıldığına işaret eden Prof. Dr. Foster, şöyle konuştu: “Bu çok kötü bir virüs. Aynı zamanda da çok kötü sonuçları olan bir virüs. Maalesef kansere yakalandıktan sonra tedavi imkânları çok sınırlı. Hastaların yüzde 33’ü ilk yıl içinde ölüyor. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde virüsün ciddi şekilde yayılması bekleniyor. 1989’da ilk kez keşfedildi. Dünyanın farklı yerlerinde 6 farklı HCV tipine (genotipleri) sahip olduğu belirlendi. Bunlardan bazıları dünyanın belirli bölgelerinde diğerlerine oranla daha yaygındır. Örneğin, Genotip 1’in alt tipi olan Genotip 1a Amerika’da yaygın olmasına karşın; genotip 1b’ye Avrupa’da daha çok rastlanır. Genotip 2 Batı Afrika’da, Genotip 3 ise Güneydoğu Asya’da daha sık görülür. Tedavi kararı verilmesinde etkili olan kriterlerden biri Hepatit C virüsünün genotipinin belirlenmesidir. Bir diğer önemli kriter ise karaciğerdeki hasar oranıdır. Hepatit C’lilerde görülen diyabet, kalp gibi diğer kronik hastalıklar ise tedaviye yaklaşımda üzerinde durulan bir diğer konudur.”

Hepatit C hastalığının belirtileri

Prof. Dr. Graham R. Foster, Hepatit C olan hastaların yaklaşık yüzde 80’inin, herhangi bir semptom hissetmediğini ve belirtilerin, genelde virüse maruz kaldıktan sonraki 2 hafta ile 6 ay arasında görüldüğüne dikkat çekti. Prof. Dr. Foster, hastalığın yorgunluk, eklem ağrısı, ateş, bulantı, iştah kaybı, kusma, karın ağrısı, koyu renkte idrar, gri renkte dışkı, sarı gözler veya cildin ve göz aklarının sararması, sarılık gibi belirtileri olduğunu söyledi. Prof. Dr. Graham R. Foster, “Hepatit C virüsüne maruz kalındıktan sonraki ilk altı ay içinde ortaya çıkan kısa dönemli hastalık akut hepatit olarak isimlendirilir. Hepatit C enfeksiyonu kapan insanların yaklaşık yüzde 80’i herhangi bir yakınma hissetmezler. Kişilerin yaklaşık yüzde 15-25’i virüsten tedavisiz kurtulur. Ancak vücut virüse maruz kaldıktan sonraki 6 ay içinde onu ortadan kaldıramazsa, enfeksiyon ilerler ve kronik Hepatit C’ye dönüşür. İşte, bu aşamadaki kronik Hepatit C tedavi edilmezse karaciğerde skarlaşmaya yol açar. Buna fibrozis denir. Yıllarca süren enfeksiyon sonrasında hasar o kadar çok skarlaşmaya yol açabilir ki, bu tür skarlaşma ise siroza sebep olur. Sonuçta normal karaciğer hücrelerinin yerine getirdiği fonksiyonlar skar dokusu tarafından yapılamaz, dolayısıyla sirozu olan insanlar hastalanır. Yapılan araştırmalara göre kronik HCV enfeksiyonu olan hastaların yüzde 10-40’i siroz olur. HCV enfeksiyonu kapmış kişilerin yaklaşık yüzde 10-15’inde ise enfeksiyondan sonraki 20 yıl içinde siroz gelişir” dedi. Hepatit C virüsünün iki tür testle belirlendiğini belirten Prof. Dr. Foster, “Hepatit C enfeksiyonunda virüse karşı (kişinin bağışıklık sistemi tarafından oluşturulan) antikorlar genelde enfeksiyondan 8-12 hafta sonrasına kadar kanda belirlenemez. Pozitif test sonucu yalnızca kişinin hayatının bir noktasında virüsle temas ettiğini gösterir. Ancak bir enfeksiyonun var olduğunu doğrulamaz. Virüs varsa RNA’sı maruziyetten iki hafta kadar erken bir süre sonra ‘HCV RNA’ testiyle belirlenebilir. Kanda ‘HCV RNA’sı belirlenirse, Hepatit C enfeksiyonu halen var demektir” diye konuştu.

Yılda 350 bin kişi hastalıktan hayatını kaybediyor

Dünya Hepatit Birliği İcra Kurulu Başkanı Charles Gore de toplumların, hastalığa ilişkin bilincin yükseltilmesi ve bu hastalığa yakalanmış kişilerin sözcülüğünün de daha iyi yapılması gerektiğini söyledi. Gore, dünya genelinde yaklaşık 160 milyon kişide kronik Hepatit C hastalığı olduğunu belirterek, “Her yıl yaklaşık 3-4 milyon yeni olgu tanımlanmaktadır ve hâlâ yılda 350 binden fazla kişi Hepatit C’nin sonuçlarından dolayı ölmektedir. Hastaların yüzde 80’ini uzun süre bu enfeksiyonu kaptıklarını bilmiyorlar ve dolayısıyla bazı belirtileri hissedene kadar kişiler doktorlarına gitmiyorlar. Çoğu zaman artık hastalık için ‘iş işten geçmiş’ oluyor. Dünyada Hepatit C’den rahatsız olan toplumların sadece yüzde 37’si bu konuda bilince sahip. Bunlar doktorlarından kan taraması yapmasını isteyen insanlardır. Birçok insan, hastalığın istenmeyen hayat biçiminden kaynaklandığını düşünmekte. Hastaların birçoğu da bu enfeksiyona yakalandıklarını itiraf etmek istemiyor. Dolayısıyla bu cinsel yolla değil, kan yoluyla geçen bir hastalık. Bunlardan dolayı da bu insanların bulunduğu yerlerde yeterli sosyal destek sağlanamamakta. Bu da insanların kendilerini yalnızlığa itmesi, ruh sağlığı bozukluklarına ve sağlık hizmetlerine ulaşmada zorluk çekmeleri gibi şeylere sebep oluyor. Bazı ülkelerde, yapılan taramalar sonucu Hepatit C virüsü taşıdığı saptanan insanlar işlerinden uzaklaştırılıyor. Onlara iş verilmiyor. Çünkü insanlar Hepatit C’nin sebebini anlamıyor” şeklinde konuştu.

“Dünyada farkındalık artırılmalı”

Başkanlığını yaptığı birliğin dünyadaki 500 milyon viral hepatitlinin sözcüsü olduğunu ifade eden Charles Gore şöyle konuştu: “Üye ülkelerin sadece üçte birinde viral hepatitlerle ilgili resmi birimler var. 17 ülkede ulusal plan var. Viral hepatitler konusunda dünyada farkındalığın artırılması son derece önem taşıyor. Özellikle de Hepatit C konusunda insanlar ya yeterli bilgiye sahip değiller ya da hastalıkla ilgili bir takım ör yargı ve korkuların esiriler. Birçok insan, Hepatit C’nin uyuşturucu bağımlılığı gibi hayat sitiliyle alakalı bir hastalık olduğuna inanıyor. Oysa Hepatit C kan yoluyla geçiyor. Ön yargı ve korkular, Hepatit C’nin önlenmesin ve hastaların da erken tedavisi konusunda büyük bir engel olarak karşımıza çıkıyor. Dünyada Hepatit C ile ilgili etkinlikler ve bilgilendirici toplantılar giderek artıyor. 28 Temmuz’da Dünya Hepatit Günü kutlanıyor. Dünyada çok sayıda organizasyon yapılıyor.”

“Hastalıklarını itiraf etmek istemiyorlar”

Hepatit C’li kişilerin çoğunun hastalıklarını itiraf etmek istemediklerine değinen Gore, “Bu da insanların kendilerini yalnızlığa itmesine, ruh sağlıklarıyla ilgili sorunlara ve sağlık hizmetlerine ulaşmada zorluk çekmeleri gibi problemlere sebep olabiliyor. Bazı ülkelerde yapılan taramalarda Hepatit C virüsü taşıdığı belirlenen insanlar işlerinden uzaklaştırılıyor. Yeni iş bulmaları da neredeyse imkânsız oluyor. Çünkü çoğu kişi Hepatit C’nin sebebini ya bilmiyor ya da hastalığa bir takım önyargılarla bakıyor” dedi. Dünyada her 12 kişiden birinin hepatit hastalıklarından birini taşıdığını sözlerine ekleyen Charles Gore, “Viran hepatitlerin engellenmesi ve hastalığın erken teşhis edilmesi için ciddi adımlar atıldı. Bu kapsamda da geçen yıl birçok ülke ile gelecek 10 yıl içerisinde neler yapılabileceğine dair görüşme sağladık. Önümüzdeki ay hangi ülkelerin buna imza atacağı belli olacak” şeklinde konuştu.

Hastalığını anlattı

Hepatit C virüsüyle uzun yıllar mücadele eden Sam May ise toplantıda yaşadıklarını gazetecilerle paylaştı. May, tanının konulmasından hastalığın fiziksel ve duygusal etkisine kadar uzanan kişisel tecrübelerini anlattı. Hastalığını 40. yaş gününde tesadüfen öğrendiğini belirten Sam May, o zamana kadar hastalık hakkında hiçbir bilgisinin olmadığını, 22 yıl boyunca hastalığını bilmeden yaşadığını ve eski partnerinin tavsiyesi üzerine Hepatit C testi yaptırdığını söyledi. Hastalığını uzun süre ailesi de dahil olmak üzere kimseyle paylaşamadığını ifade eden Sam May, şöyle devam etti: “Hastalığımı kabullendikten sonra hayat biçimimde değiştirmem gereken bazı şeyler olduğunu anladım. Alkolü bıraktım. Hastalığa ilişkin profesyonellerin gözüyle daha çok bilgi edinmeye başladım. Artık benim için çok ciddi iniş ve çıkışların yaşandığı bir dönem başlamıştı. Günde 3-5 defa moralim değişiyordu. Bu durumun bende meydana getirdiği stresten dolayı beklenmedik tavırlar sergilemeye başlamıştım. Tedavilerin ardından vücudum Hepatit C’den kurtulmuştu. Ancak hâlâ kendimde o dönemin izlerini görebiliyorum.”

ykurkcuoglu@medikalplus.com

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu