Genel

Beyaz dişler ve ışıltılı bir gülümseme…

Sağlıklı olmamızın temel taşlarının başında gelen, karşımızdaki insanlar üzerinde böyle güzel etkiler meydana getirdiğini bildiğimiz dişlerimize iyi bakıyor muyuz?

Siz de benim gibi, karşınızdaki, yeni tanıştığınız bir kişinin hemen dişlerine mi bakarsınız? Her zaman aklıma takılan bir durumdur bu. Neden pembe-beyaz sağlıklı diş etleri ve bembeyaz dişler ile gelen ışıltılı bir gülümseme, karşımdaki insanın çok daha sağlıklı, güzel, sempatik, çekici olduğunu düşündürür?

Işıltılar

Aslında cevabı kendi içinde gizli.. Işıltılı bir gülümseme… Gerçekten sadece gülümsemek bile insanı olduğundan daha güzel gösterir… Eğer bu gülümsemeye bir de “ışıltılar” eklenmişse, eminim bana hak vereceksiniz. Sağlıklı olmamızın temel taşlarının başında gelen, karşımızdaki insanlar üzerinde böyle güzel etkiler meydana getirdiğini bildiğimiz dişlerimize iyi bakıyor muyuz?

İlgi çekici sloganlar

Günümüzde sağlık kurumları, diş hekimleri sağlıklı dişlerin önemini anlatabilmek ve toplumu bilinçlendirip bilgilendirebilmek için pek çok yol deniyorlar. İlgi çekici sloganlar ile insanların dikkatini çekmeye çalışıyorlar. “Güzel dişler sevimli gülücükler”, “Dişleriniz gülsün, siz de gülün”, “Sağlıklı gülüşler parlak gelecekler”, “Hayata sağlıklı gülüşler” her gün duyduğumuz ya da okuduğumuz yüzlerce sloganlarsan sadece bir kaçı.. “Sevgiliye güzel gülüşler” adı altında Sevgililer Günü’nde sevgililerin dikkatini bu konuya çekmeye çalışarak etkinlikler düzenleyenler de var…

“İstenen seviyede değiliz”

Bütün bu çalışmaların çok yararlı ve gerekli olduğuna inanıyorum. Gülmekten korkmamak için, sağlıklı olmak için bu konuda çok daha bilgili ve bilinçli olmalıyız. Ancak maalesef bu konuda istenen seviyede değiliz. Dünya Diş Hekimleri Birliği (FDI) ve Türk Diş Hekimleri Birliği (TDB) işbirliği ile, Türkiye’de yürütülen “Ağzına Sağlık Türkiye Projesi” başlıklı, 7 bölgeden 3 bin 40 kişiye yapılan ağız taramalarını içeren araştırmanın 2012 yılında açıklanan sonuçları ağız ve diş sağlığında daha çok çaba sarf etmemiz gerektiğini gösteriyor. Araştırma, her 3 kişiden birinin dişlerini fırçalamadığını, halkımızın yarısının evinde diş fırçası bile olmadığını ve dişlerin tedavi edilmek yerine çekildiğini gösteriyor.

Hanelerin yarısında yok

M.S 500 yıllarında Çin’de ortaya çıkan, ilk defa 1857 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde patent alan diş fırçasının, henüz Türkiye’deki hanelerin yarısına giremediği okumak, yani dişlerimize hiç iyi bakmadığımızı bilmek çok üzücü. Ağız hijyenine ve diş sağlığına dikkat etmemek nedeniyle, kronik ağız kokusu ve kötü nefesten, diş çürüğü nedeniyle diş kaybına, ağız kanserinden, aft, pamukçuk gibi ağız yaralarına, dişleri sıkmaktan dolayı baş ve boyun ağrılarından, hastalıklı diş etlerine, kalp, böbrek ve romatizma gibi rahatsızlıklara kadar çok büyük ve farklı sıkıntılar yaşanabilir.

Yolumuz çok uzun…

Oysa, ışıltılı ve parlak beyaz dişler insanın tüm görüntüsünü değiştirir ve kendine olan güvenini artırır. Bu noktada sağlık sektöründe hizmet veren kişiler olarak hepimize büyük görevler düşüyor. Toplum sağlığını geliştirmek için bu konuyu gündeme getirmeye devam etmeli, insanları henüz sıkıntıları başlamadan diş hekimlerine düzenli olarak gitmeleri, dişlerine iyi bakmaları, çocuklarını küçük yaşta bilinçlendirmeleri için ikna etmeliyiz. Yolumuz çok uzun… Beyaz dişlerle ve ışıltılı bir gülümsemeyle daha sağlıklı, daha güzel, daha sempatik, daha çekici olmanız ve hayatın keyfini çıkarmanız dileğiyle…

 

Oya MUTLU
Echomar Sağlık Grubu
Kurumsal Pazarlama Müdürü

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu