Orhan TaşovaYazarlarımız

Orhan TAŞOVA

Merhaba,
Pazarlamanın Abc’sini yazan kitapları okuduğunuzda birçok pazarlama yöntemi olduğunu görürsünüz.

Bunların hangisinin iş yapıp yapmadığı ayrı bir konudur. Hangi pazarlama stratejisinin size faydalı olduğunu bulmak yine size düşer.

Ancak bütün pazarlama taktiklerinin, yöntemlerinin, stratejilerinin arkasında çok temel bir değer olmalıdır. O değer olmazsa bütün pazarlama taktikleri boşuna olacaktır.

Bu, kendine güven’dir. Bir pazarlama sorumlusunun ürününü pazarlarken kullandığı, indirim, taksit, vade, ara ödeme vb. bütün sayısal argümanlar ya da ürünün fonksiyonelliği adına söylenebilecek, ilk defa, benzersiz, yeni, daha iyisi yok gibi ifadelerin hiçbiri, eğer ürünün arkasında duruş ve kendine güven yoksa yetersizdir. “Kendine güven” ifadesinin bir başka tercümesi şudur: Yaptığı işe inanmak. Yaptığı işe inanmak, bütün motivasyonun ve bütün başarının kaynağıdır.

Yaptığı işe inanan kişiler ancak, o işi başarıya götürecek çareleri bulabilirler.

Örneğin, RolandEmmerich’in “2012” filmi olabilecek en büyük felaketler karşısında bir insanın, bir ailenin, insanlığın nasıl kurtuluşa inanarak kurtulabileceğini gösteriyor.

Güneşte oluşan patlamaların ardından yer kabuğunun incelmesi ve Amerika, Avrupa kıtalarının sulara gömülmesi gibi bir felaketin tam göbeğinden nasıl çıkabilirsiniz? İşte bunun dersi olarak okunabilir Emmerich’in filmi.

En kötü şartlar bile inancı, kendine güveni sarsmamalı ki, tekrar günışığına çıkılabilsin. Hayatta birçok şeyin karşılıksız verildiği inancı yanlış bir inançtır aslında.

Örneğin, nefes almak. Havanın bize hazır olarak verildiğini düşünürüz. Hayır! Nefes almak bile bir enerji, bir güç ve çok girift bir mekanizmanın çalışmasını gerektirir. Hayatta her şey bir emek karşılığında ver-ilmiştir.

Pazarlama da kendine güven, yaptığı işe inanmak ve pazarlamanın gerektirdiği araçları yerinde ve zamanında kullanmak, emek harcamakla yapılabilir.

Sağlıcakla kalın…

İlgili Makaleler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu